1.BÖLÜM

26 8 21
                                    

Hoş Geldiniz,
Oy vermeyi ve bol bol yorum yapmayı unutmayın, İyi Okumalar Güzellerim...🪷

Şarkı: Yaşar - Birtanem
Gökhan Türkmen - Sen İstanbulsun

"Yaşarken de ölebilir insan, sen anlayacaksın aşktan?!"

Bazen bazı kapılar hayatınıza bir yabancının girmesiyle açılır, o yabancı geldiği gibi kalmaz, değişir. Tanırsınız ve tanıdıkça hayatınızda bir yer edinir. Bir yabancı gelir ve yabancı olarak kalmaz.

Sizin hayatınıza bahar da getirebilir, kara kışı da. Sevilmeyi arzularsanız hayat beklentinizi karşılamaz, ne zaman ki insanlara dair bir beklentiden çıkarsınız, işte o zaman dilediğiniz her şey sizi bulur.

Sevilmem dersiniz sevilirsiniz, kalmam dersiniz kalırsınız, ben kimseyi hayatıma almam dersiniz... alırsınız.
Kimsenin duvarları yıkılmaz değildir, çok şiddetli bir balyozun birkaç darbesi o duvarda delikler açar, dozerle bir darbe indirdiğinizde ise o duvarın aslında yıkılmaya hazır bir duvar olduğu gerçeği kaçınılmazdır. Herkes duvarları aşılsın, içerideki bendine ulaşılsın, anlaşılsın ister. Buna dair gösterilen ufacık bir çaba bile o duvarların yıkılmaya hazır olduğu gerçeğini bir tokat gibi suratımıza çarpar, yeter ki ulaşılmak için çaba gösterilsin.

Hayatınızı dört duvar arasında geçirmek zorunda kalan bir mahkum gibi düşünün, biraz yemek, biraz su ve arada gökyüzünü görmeniz için verilen izin. Hep merak etmişimdir, dışarıdakilerin mahkumlardan ne farkı var?

Bileklerimiz de demir bir kelepçeyle mahkeme önüne çıkmadık, suç işlemedik diye mi? Belki de bizim de suçumuz insanlara yaralarımızı göstermektir! Kim bilebilir.

Bir şehir koca bir virane bıraksa ışıklar kapandığında kim o viraneden haberdar olur ki? Yıkık dökük, bakımsız bir evin duvarlarında yaşanmışlıklar vardır, kendisi silinse bile olduğu yerde kalacak anılar. Yeni yüzler görecek, yeni hayatlara şahit olacak duvarlar solunca anlaşılır tecrübesi.

Gitmen gerektiğini hissettiğin yerden gittin mi hiç? Bir şehri terk ettin mi? Ya da hayatında bir yıkım oldu mu? Hayatında bir yıkım oldu ve sen kendini terk etmek mecburiyetinde kaldın mı hiç? Bütün hikayeler böyle başlar çünkü aslında. Ya bir şehri terk edersin, ya da kendini. Şehre bir yabancının gelmesiyle falan değişmez kimse, o yabancının getirdikleriyle değişir dengeler, dengeler değişince insan da değişir.

Kaderin son cümlesi insan ömrünün nefesinin bitimidir, nefes kesilir, insan bir karanlığa çekilir ve kaderin son cümlesi ölüm olur.

İlk gördüğün soğuk bir ameliyathanedir, son gördüğün ise bilinmez. Ölüm bu hayattaki en bilinmez şeydir zaten. Aslında ne kadar az yaşadığını görürsün, ne kadar hayalin olduğunu, gerçekleştirmek istediğin ama hep hayallerinde kalacak olan günleri. Affetmediklerini, seni affetmeyenleri, kendisini affettirmesini istediklerini ve affetmek istediklerini. Hayatında belki de ilk kez kendini düşünürsün o an, yaşamak için dualar edersin ama nafile.

Kaderin son sözü ölümdür, buz gibi bir soğuk, boşluk, karanlık ve hissizlik. Ölüm. Hayata vurulan son fırça darbesi, kaderin son sözü, son nefes anı ve bitiş. Başlangıcı olmayan büyük bir bitiş.

Ölümün iki yüzü vardır, ya teslim olacaksın, ya savaşacaksın, fakat ne olursa olsun senin için hazırlanan sona eninde sonunda varacaksın.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 24 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

SON MEKTUPHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin