Gizli mücevher

276 30 18
                                    

Hünkar, Alirahmet ve Haluk  dönmüşler akşam yemeğini yemek için üzerlerini değişip hep beraber sofraya oturmuşlardı.Haluğun aklı Hünkardaydı arasıra onu sezdirmeden süzüyor onla nasıl konuşacağını planlayıp kurguluyordu.Alirahmetin de aklı karısındaydı aynı anda ,bugün yorulmuşlardı tek istediği karısının kollarında  onun huzuru ve sıcaklığında uyumaktı.Yemekler yenip herkes koltuğa geçmiş kahvelerini yudumlayıp ondan bundan konuşurlarken telefon çaldı.

Hünkar seslendi

_Saniye telefona bak kızım

_Tamam hanımım

Saniye ahizeyi kaldırıp "Tamam veriyorum" deyip Alirahmete çağırdı

_Rahmi bey sizi arıyorlar

Alirahmet şaşırmıştı ayağa kalkıp ahizeyi Saniyeden aldı

_Bu akşam mı ?tamam tamam.... olur gelirim....

Alirahmet telefonu kapattıktan sonra ev ahalisine doğru döndü

_Kusura bakmazsanız bu akşam dışarı çıkıcam önemli bir iş çıktı bizim çiftlikle ilgili; epey de geç dönerim şimdiden hepinize iyi geceler diliyorum....

Handan Alirahmete baktı

_Ne kusuru efendim iş bu ihmale gelmez kolay gelsin size de iyi geceler

Bu duruma en sevinen Haluk olmuştu Hünkarla konuşmanın tam zamanıydı birazdan Handan da uyurdu zaten...

Hünkar  ise şaşırmıştı el mahkum Handan gibi o da aynı şeyleri söyledi.Alirahmet hazırlanıp biraz sonra çıktı ;çıkmadan da bir not yazıp Saniyeye bıraktı hanımına vermesi için...

Aradan geçen bir saat sonra herkes odasına çekilmişti Hünkar Alirahmeti merak ediyordu ve onu düşünüyordu.Düşüncelere dalmışken kapı tıkladı gelen Saniyeydi

_Hanımım Alirahmet abi size bir not bıraktı

_Sağol kızım...

Hünkar Saniye odadan çıktıktan sonra notu açıp okudu

"Canım karıcığım böyle plansız çıkmam seni de meraka sürükledi biliyorum ama sana açıklama yapamadım.Bizim Çiftlikte  geceleri nöbet bekleyen çocuk rahatsızlanmış onun yerine ben bakacağım sabaha kadar, kendine iyi bak seni çok seviyorum"

Hünkar biraz olsun rahatlamıştı kocasının notu onu nerdeyse pamuk gibi yapmıştı ,ama nedense uykusu kaçtı ve süt içmek için mutfağa geçti.Aşağı indiğinde salondaki loş ışığı farketti başını uzatıp baktığında Haluğu gördü ,Haluk da onu farketmişti bile

_Hünkar gelsene sende mi uyumadın?

Haluğun elinde küçük bir kadeh viski diğer elinde bugün çizip taslağını yaptığı çizim vardı

Hünkar istemsizce karşılık verdi

_Aslında çıksam daha iyi uykum geldi gibi

Haluk ısrarcıydı

_Gel işte canım konuşacaklarım var

Hünkar çok istemeden salona girip koltuğa oturdu

Haluk bir viski de Hünkara doldurdu

_Hünkar bak bunu Fransadan getirdim tadına bakmak istermisin?

Hünkar eliyle geri işareti yaptı

_Yok ben almayayım bana hiç iyi gelmez şimdi  bu viski; çarpar ....

Haluk ısrarcı olmadı,Hünkarın hemen yanına oturdu  ikili koltuğa, elinde resim kağıdı hâlâ duruyordu resimden birşeyler anlatırken Hünkara iyice yaklaştı Hünkar bu yakınlıktan rahatsız olsa da henüz Haluğun niyetinin farkında değildi.Haluk Hünkara doğru döndü ve gözlerine baktı

_Gözlerin Hünkar onun rengini elde etmem için birkaç renk karıştırmam lazım

Hünkar istemsizce gözlerini Haluktan kaçırırken Haluk bu sefer sol elini Hünkarın sağ  elmacık kemiğine koyup usulca gezdirdi

_İşte en can alıcı kısım en önemli ayrıntı burası kusursuz çizmeliyim tıpkı senin gibi....

Hünkar Haluğun son yaptığı hareket karşısında adeta donmuş cevap veremiyordu korkmuş ve utanmıştı
Derin bir nefes aldıktan sonra ayağa kalktı ve arkasını döndü

_Haluk lütfen bana bir daha böyle dokunma

Hünkarın ardından Haluk da ayağa kalktı

_Neden Hünkar ben bir sanatçıyım bu yaptığımda inan ki çekinecek hiçbirşey yok beni bir makyöz gibi düşün...

Hünkar tekrar döndü

_Evet anlıyorum sen belki böyle durumlara alışıksın ama ben değilim....

Haluk hayranlıkla Hünkara baktı

_Hünkar kimden neyden çekiniyorsun zaten bütün hayatın kendini böyle kapatarak gizleyerek geçmedi mi?Halbuki gerçek ne biliyormusun değerli bir mücevher ancak kutusundan çıkınca göz alır yoksa hep karanlığa kuytuya mahkumdur....

Haluk birkaç adım daha Hünkara yaklaştı

_Artık yetmez mi Hünkar?

Hünkar Haluğun elindeki kadehe baktı kaygıyla

_Ne yetmez mi?

Haluk iyice sarhoş olmuş sesiyle cevapladı

_Senelerce böyle rahibe gibi yaşamak hayatın tadından tuzundan bütün renklerinden en önemlisi 'aşktan'mahrum kalmak.....

Hünkar artık Haluğun niyetini seziyordu ama bu söyledikleri sarhoşluktan mı yoksa ayık kafayla aklından geçirdikleri mi anlayamamıştı

Hünkar geri çekildikçe Haluk daha da yaklaştı nerdeyse onun  sarhoş nefesini hissediyordu

_Halbuki aşk o kadar yakınında ki .....ama sen yıllardır farkında değilsin

Haluk Hünkarı sağ kolundan tutup kendine çekerken dudaklarını ona doğru  şehvetle yaklaştırıyordu Hünkarın o an tek yaptığıysa ona dehşetle  ve endişeyle bakmaktı.....












Seyis ve Hanımağa (Kaldığı yerden)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin