Alirahmet 1 saat sonra kadar elleri filelerle dolu kapıya geldi kapıyı tıklatır tıklatmaz Hünkar koşar adım kapıyı açtı.
_Hoşgeldin canım...neler aldın bakalım
Hünkar fileleri alirahmetin elinden alırken Alirahmet karısının başına ufak bir öpücük kondurdu
_Hünkar çok açım şu bir paket makarnayı haşla da hemen yiyelim
_Ama Alirahmet olur mu öyle sadece makarnayla.....
Hünkar kese kağıtlarını masanın üzerine çıkarıp açarken Alirahmet karısının beline sarılıp çenesini omzuna koydu
_Olur olur şöyle sıcacık salçalı bir makarna üzerinde de peynir mis gibi....yanına da salata.....
Hünkar usulca dönüp kocasının yanağına bir öpücük kondurdu
_Bugünlük öyle olsun o halde....
Hünkar son kese kağıdını da açarken içinden gelen garip ses ve hışırtıyla irkildi
_Ayyyy bu ne.....
Az sonra minik bir kedi yavrusu başını kese kağıdından dışarı çıkardı.Hünkar hem şaşırmış hem de yüzünde koca bir tebessümle yavru kediyi ellerinin arasına aldı
_Bu kediciği de nerden buldun alirahmet!
-Yapayalnızdı ,peşime takıldı ,galiba anacığını kaybetmiş yavrucak,az ötede buldum aç kalmış belli ki....
Hünkar kedinin tüylerini okşarken yavru kedi diliyle hünkarın elini yalıyordu
-Eeee ne vericez şimdi biz ona......
Alirahmet masanın üzerindeki süt şişesini gösterdi
-Dur bakalım ben hemen bir kaseye süt boşaltıp getiriyorum
Hünkar kediyle oynarken Alirahmet şişedeki sütü mutfak dolabında bulduğu genişçe bir kaseye dökmüş bir yandan da ocağın üstüne makarna için haşlama suyu koymuştu bile...
1 saat kadar sonra hem karı koca hem de yavru kedi karınlarını doyurmuşlar hafif bir yorgunlukla hepsi birden koltuğa geçmişlerdi.Alirahmet radyoyu açmış,Hünkar onun omzuna yatmış, bir yandan da kucağındaki kediyi okşamaya devam ediyordu
_Ayyy uyudu bile kıyamam ....Alirahmet ne tatlı şuna bak....adı "pamuk" olsun ne dersin .....
Alirahmet karısın alnına bir öpücük kondurdu
_Olsun pamuk olsun.... çok yakıştı bu ad ona....
Hünkar doğrulup usulca kalktı; "pamuk"u tekrar ellerinin arasına alıp köşedeki mindere yerleştirdi.Sonra tekrar gelip kocasının omzuna yattı.Alirahmet elindeki çay bardağını önündeki sehpaya koyarken sol omzundaki karısına dönüp onun burnunun ucuna bir öpücük kondurdu
_Şefkatin ne güzel Hünkar....
Hünkar kocasının gözlerine sıcacık bakarken ellerini onun kafasının üstüne koyup saçlarının arasında gezdirdi
_Senin de güzel....senin de şefkatin çok güzel....sen bu dünyada gördüğüm en şefkatli en naif adamsın....
Alirahmet karısının yanaklarını yumuşak öpücükler kondurup geri çekilirken iç çekti....
_Ahhhh.....şimdi o minik kedi yerine dizlerinin dibinde bir bebek olsa ne güzel olurdu....
Hünkar anlamıştı da anlamazdan geldi
_Yakında güzel haber gelir belki....haftalar oldu bizimkiler balayında başbaşa....torunumuzu kucağımıza alırız bence, çok geçmeden....
Alirahmet uzanıp karısının dudağına ufak bir öpücük daha kondurdu
_İnşallahhh .....küçük bir bebeği kucağıma almayalı kokusunu içime çekmeyeli yıllar oldu....Ben hep ne hayal kurardım biliyormusun; en az üç tane çocuğum olsun .....Ben işten gelince hepsi kapıya koştursun onlara ne aldım diye elimdeki alışveriş torbalarını karıştırsınlar, sonra beraber annelerinin kurduğu sofraya oturalım.....Ama olmadı ....olmadı be Hünkar....kızımı annesiz bir başıma büyüttüm,onu hergün bakıcı kadına koyar işe giderdim....sonra akşam eve beraber dönerdik......evimiz bomboştu....annesiz kadınsız.....ocakta bir sıcak yemeğimiz olmazdı çoğu zaman.....
Hünkarın gözleri yaşarmıştı ellerini kocasının dudaklarına koydu sonrada onun göğsüne yattı
_Seni o kadar iyi anlıyorum ki....yaşadıkların çok zor....ama herşeye rağmen sen harika bir baba olmuşsun.....
Alirahmet karısını sımsıkı sardı; bir süre sessiz kaldıktan sonra sordu
_Yani sence imkansız mı.....
Hünkar sessizce cevapladı
_Ne imkansız mı?
_Bizim de bir bebeğimiz olamaz mı?....biliyorum hâlâ mümkün....ama sen olmaması için o ilaçları içiyorsun...
Hünkar mahcupça dudaklarını dişlerinin arasına alıp hafifçe ısırdı
_Belki mümkün belki de değil....Ben de bilmiyorum...Demir hâlâ evlendiğimizi bile öğrenmemişken....olacak iş mi....
Alirahmet karısının alnına düşen saçlarını kulağının arkasına koydu
_Zaman geçiyor Hünkar.....sevgimiz aşkımız büyüyor ama biz yavaş yavaş yaşlanıyoruz, eksiliyoruz ......o yüzden elimizi çabuk tutsak iyi olur.....eğer sen de istiyorsan....
Alirahmet Hünkarın gözlerindeki cevaba merakla bakarken Hünkar hiç konuşmadan kocasının dudaklarına baktı, sonra ona iyice yaklaşıp nefesi nefesine değerken onu fısıltıyla cevapladı
_İstiyorum.....Hem de çokkkk....
Biraz sonra ikisinin dudakları birbirleri üzerinde büyük bir arzu ve telaşla gezinmeye başlamıştı.Hünkar dudaklarını kocasının boynuna indirirken acele etmeden gömleğinin ve yeleğinin düğmelerini teker teker açıyordu.Hünkarın her öpüşü dokunuşu Alirahmeti çıldırtsa da kendine hakim oluyor onun bu istekli halinin tadını çıkarıyordu. Onun saçlarındaki tokayı çözmüş, ellerini önce yavaşça saçlarının arasında sonra sırtında gezdiriyor en sonunda da ayak bileğinden yukarı dizlerine doğru çıkarıyordu.Aylar boyunca artık karısını çok iyi tanımış onu baştan çıkaracak her okşayışta dokunuşta adeta ustalaşmıştı.Dakikalar sonra ikisinin de dış giysileri yere düşmüşken Hünkar ayağa kalkıp elinden tuttuğu kocasını ilk defa sabahlayacakları kendi evlerinin yatak odasına doğru çekiştirdi.
İyi okumalar💕
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Seyis ve Hanımağa (Kaldığı yerden)
FanficAylar önce hikayemi sildim ama üzüldüm ve pişman oldum simdi kaldığı yerden ........