Bizim evimiz🏡

359 31 17
                                    

Hünkar Nedretten ayrıldıktan sonra tekrar otele dönmüş akşam saatlerine doğru odasına geçmiş kitap okurken hafif bir uykuya dalıvermişti.Alirahmet ise at çiftliğinden dönmüş aynı saatlerde otele gelmişti bile.Hünkarı lobide bulamayınca odalarına girdi, kapıyı yavaşça açarken karısının elinde kitap kolu aşağı sallanmış uyuyakaldığını farketti ;sakince ona yaklaşıp burnun ucuna yumuşak bir öpücük kondurdu

_Birtanem hadi uyan.....

Hünkar kocasının yüzüne değen nefesinin ılıklığıyla dalmış olduğu hafif ve tatlı ama kısacık ikindi uykusundan uyandı.Alirahmet yatakta doğrulan karısına sımsıkı sarıldı.

_Hadi herşeyi topla evimize gidiyoruz

Hünkar Alirahmete şaşkınca baktı

_Evimiz mi .....evimiz mi var bizim...

Alirahmet karısının şaşkınlıkla açılmış dudağına ufak bir öpücük kondurdu

_Var ya.....hadi hazırlanıp çıkalım...

Hünkar fazla soru sormadan içi kıpır kıpır valizlerini topladı aceleyle; birazdan otel kapısındaydılar bile.Kol kola otel kapısında beklerlerken Alirahmetin el ettiği taksi kaldırıma yanaştı şoför valizleri arka bagaja yerleştirirken Alirahmet yolu tarif ediyordu.Bir kaç dakika boyunca Adananın eski sokaklarında dolaştılar en sonunda dışarıda mavi ferforje bir kapısı olan duvarları alçak, bahçesinde birkaç portakal ve nar ağacı bulunan, küçük tek katlı bir evin önünde durdular.Şöför valizleri indirirken Alirahmet karısının elinden tutup onu arabadan çıkardı.Araba uzaklaşırken hâlâ eleleydiler Hünkar tek kelime etmiyor ama mutluluktan gözleri hafifçe yaşarıyordu.Alirahmet elini cebine atıp kocaman bir anahtar çıkardı ve bahçe kapısını açtı.Bahçenin içinde ilerlerlerken Hünkar bahçedeki rengarenk gülleri de farketti

_Alirahmet bu bahçe çok güzel...

_Bu gülleri senin için diktirdim aylar önce...

Hünkar şaşırmıştı demek bu ev aylar öncesinden kendileri için hazırlanmıştı

Alirahmet karısını çekiştirmeye devam etti, birkaç merdivenden evin balkonuna çıktılar.Bir küçük masa iki de ahşap sandalye vardı.Alirahmet bu sefer elindeki anahtar destisiyle evin kapısını açtı; içeri girdiklerinde yeni boyanmış,pencereleri genişçe içinde biraz eskice ama güzel ve zevkli eşyaların olduğu bir oturma odası karşıladı onları.

Hünkar merakla etrafı inceliyor Alirahmet gülümseyerek onu izliyordu.

_Nasıl buldun bakalım evimizi?

Hünkar kocasının boynuna sarılıp yanağına bir öpücük kondurdu

_Yıllarca yaşadığım o koca konaktan sonra burası çok farklı sıcacık minicik sadece ikimizin için yapılmış sanki....

Alirahmet tekrar karısının elinden tutup onu yatak odalarına götürdü.Odanın tam ortasında siyah oyma başlıklı bir yatak iki yanında ayaklı komidin bir küçük tuvalet aynası bir de küçük giysi dolabı vardı.

Hünkar gülümseyerek odayı izlerken Alirahmet onu belinden sardı

_Herşey belki aceleye geldi şu nevresim takımını sen seçsen iyi olurdu ama şimdilik idare edelim sen çarşıdan bir iki çift daha alırsın

Hünkar kocasına döndü

_Alirahmet çok şaşkınım ne ara buldun bu evi?

Alirahmet karısının başını okşarken alnına düşmüş saçını arkaya itti

_Bulmadım zaten hep vardı

_Vardı derken.....yani senin eski evin mi.... züleyhanın annesiyle oturduğun ev....

Hünkar biraz buruklaşmıştı Alirahmet bunu anladı

_Hayır karıcığım ben bu evde hiç oturmadım burası rahmetli ablamdan bana miras kaldı .Bir ara kiraya verdim ama senle evlendikten sonra burası hep aklımdaydı iki ay önce boyattım tadilat yaptırdım, işe yarar ablamdan kalan bazı kıymetli eşyaları depoda saklamıştım uzun zaman, bazılarını da yeni aldım işte bu yuvayı kurdum ikimiz için.....sana layık değil biliyorum; sen hep en iyilerinde yattın, oturdun, yaşadın.....

Hünkar kocasının dudaklarını sağ eliyle kapattı

_Susss.....öyle söyleme ....bana herşeyin en güzelini en özelini en değerlisini veren sadece sensin....

Hünkar biraz sonra elini kocasının ağzından çekip onun kendini gülümseyerek dinleyen dudaklarına uzun, minnet dolu bir öpücük kondurdu Alirahmet de ona karşılık verirken bir süre dudakları birbirleri üzerinde tatlı bir yumuşaklıkla gezindi

Alirahmet istemese de kendini zoraki geri çekti

_Eeee Yaman hanım hadi bakalım sen eşyalarımızı yerleştir ben de gidip mutfak alışverişi yapayım yoksa açlıktan öleceğiz ;baksana karnım guruldamaya başladı bile

Hünkar kocasının midesini okşarken onu cevapladı

_Hadi o zaman bey.....bir
çırpı fileleri doldur da gel.....

Hünkarın bu sözü Alirahmetin hoşuna gitmiş kıkırdıyordu

_Daha mutfağa bakmadın hanım....

_Aaaa doğru mutfak.....

Alirahmet ayakkabılarını giyip evden çıkarken Hünkar da mutfağa geçmiş dolapların içini açıp incelemeye başlamıştı bile.Alt dolaplarda bakır kap tencereler , mavi boyalı tereklerde çiçekli tabak ve bardaklar köşede duran tel dolapta birsürü ıvır zıvır mutfak malzemesi hepsi tastamamdı.Hünkar tüm bunları incelerken derin bir" ahhh" çekti.İlk defa gerçekten bir evin hanımıydı; artık bu evin bütün işi onun üzerindeydi bir yardımcısı olmayacaktı, yemeğini kendi yapacak, bulaşığını çamaşırını yıkayacak, temizliğini de kendi yapacaktı.....Bütün bunlara alışık değildi ama olsundu her akşam büyük bir mutlulukla kapısını açacağı sadece ona ait bir evi ve deliler gibi aşık olduğu her gün yolunu gözleyeceği onu çok seven, dünyanın bütün servetine bedel sevdiği vardı....

İyi okumalar🥰🥰🥰🥰












Seyis ve Hanımağa (Kaldığı yerden)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin