Ün,para ve şöhretin yanında yıllardır birlikte kardeş gibi büyüyen iki grup üyesinin sarhoş oldukları gece yaşamış olduğu olaydan sonra kendilerine gelmesi gerekmektedir. Ama ikili, 'O Gece'yi akıllarından bir türlü çıkaramazlar.
#TaeKook ~
Yorumlarınızı bu bebeklerden esirgemeyin,lütfen. Şimdiden Teşekkür Ederim. 💗
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
En yakın arkadaşıma,çocukluğumu beraber geçirip tüm yaramazlıkları beraber yaparken şirket görevlilerinden birlikte azar yediğim kardeşime aşık olduğumu kabullenmek zor olur sanmıştım.
Hayır,bu da zordu tabi. Zor değil diyemezdim,kabullenmek epey vaktimi almıştı. Ama daha zoru vardı. Farkettirmemek.
Evet. Farkettirmemek daha zordu. Bana her zaman yaptığı gibi yaklaştığında hızlanan nefesimi farkettirmemek,güldüğü zaman ona dalıp gittiğimi farkettirmemek. Bunlar içimde büyüyen ve yeni yüzleştiğim aşkı kabullenmekten daha zordu.
Ama daha zor olan bir şey daha vardı ki bu;geceleri uykularımı kaçırıyordu.
Taehyung'a ihanet ediyormuşum hissi.
Bok gibi hissettiriyordu. Kesinlikle kendimi inanılmaz aşağılık bir adam gibi hissediyordum,onun bana tüm arkadaşça yaklaşımlarında heyecanlanıyor olmak beni kendimden tiksindiriyordu.
Mesela şu an,üyelerle birlikte oturduğumuz oda da bana en uzakta olan kişi oydu. Ama gözlerim buraya geldiğinden beri istemsiz olarak onun üzerindeydi. Üzerine giydiği mavi çiçek desenli gömleğinin yalnızca bir kaç düğmesi açıktı ve esmer teni kusursuzca parlıyordu.
Mesela bu..mesela bu bok gibi hissettiriyordu. Onu böyle izlemek. Seokjin hyung'un anlattığı şeyi keyifle gülerek dinlerken ne kadar güzel olduğunu düşünmek.
"Jungkook-" beni düşüncelerimden arından Namjoon Hyung'un üzerimde ki tshirt'ü çekiştirmesi oldu. "Kaç defa seslendim. Nereye daldın gittin öyle?"
"Hı?" diyebildim şaşkınca. Sonra gözlerim Jimin'le buluştu. Nereye daldığımı anlamamıştı ama neye daldığımı biliyordu.
"Diyoruz ki bir şeyler içelim."
"İçelim.." dedim onaylarken.
"İçelim de abiciğim,yarım saattir sana bu yüzden sesleniyorum. Taehyung'un dolabında bira yoktur,sevmiyor ya. Gidip alsanız mı?"
Gözlerim Taehyung'la buluştuğunda onunda hali hazırda bana bakıyor olduğunu gördüm. "Aslında Jungkook seviyor diye her gittiğimde bir kaç şişe alıyorum.." dedi Taehyung,ardından oturma odasına birleşik olan mutfağa doğru gidip buzdolabını açtı.
Nedense söylediği şey içimi kıpır kıpır etmişti. Taehyung kesinlikle bira adamı değildi. Bira sevmezdi,daha çok hafif şaraplar ya da Soju tercih ederdi. Benim için,ben seviyorum diye evine bira alması özel hissettirmişti.
