x2

167 18 16
                                    

Resmim bittiğinde, gülümsüyordum. Harika olmuştu. Fakat bunu Ege Abime direk gösteremezdim. Bir sürpriz gerekiyordu. Ne yapabileceğim hakkında düşünürken, bir ses duydum.

"Selam Ege!" Arkama döndüğünde, bu sesin Ege Abimin telefonundan geldiğini anlamak zor olmamıştı. Telefon ekranında güzel bir kız, ona bir şeyler söylüyordu. Konuştuklarını anlamıştım, kızın üstünde bir şerit halinde yazı yazıyor; küçük maymun resmi bulunuyordu. Buna karşılık Ege Abim de bir tuşa bastı ve -sanırım- bir video çekmeye başladı. Video çekerek konuştuklarını anlamak çok zor değildi. Arkadan ön kameraya bakarak gülümsüyordum. Video karesinde çıktığımı düşünerek, pozlar vermeyi ihmal etmemiştim.

"Selam! Nasılsın bebeğim? Ben yine Belgin Teyzemler'e gittim, annem sağ olsun." Cümlesinin sonunda güldü. Hale Teyzem gezmeyi seven biriydi. Bu yüzden sürekli kız kardeşinin -yani annemin- evini ziyaret ederdi. Ben ise, teyzemin aksine gezmeyi sevmez, sadece lunaparklara gitmeyi severdim. Bir keresinde lunaparkta unicorn görmüştüm. Üstüne atlayıp sarılmaya çalıştığımda onun bir kıyafetten ibaret olduğunu anlamıştum; içindeki kişi de hızlıca uzaklaşmıştı.

Bir süre sonra Ege Abim bir video daha izledi, videolarla haberleşmek çok garipti.

"Ege Abi, o ne?"

"Ne ne?" Bana şaşkınca baktı.

"Nasıl videolarla haberleşiyorsun?"

"Uygulama bu ya, öyle işte."

"Anlatsana!" Dişlerimi göstererek tatlı olmak için gülümsedim.

"Ya işte video çekiyorsun, arkadaşlarına gönderiyorsun. Bir videoyu da herkes görebiliyor falan. Üstüne yazı da yazabiliyorsun."

"Hııı. Herkes nasıl görüyor mesela?" Ege abim bazı tuşlara bastı, bir video çekmeye başladı. İkimizi çekti, "Herkese iyi geceler!" dedi ve kapattı. Bunları yaparken adımlarını iyice takip ettim. Unicornlu fotoğrafı paylaşmak için lazım olacaktı. Fakat yüzünü daha gerçekçi yapmalıydım, o olduğunu anlamayabilirlerdi. Onun bir fotoğrafını kesip yerleştirmek en iyisi olurdu.

Gülümseyerek hızlıca mutfağa, annemin yanına gittim. Giderken, koridorda "Annee!" diye bağırmayı ihmal etmedim. Yanına gittiğimde bana gülümsedi.

"Duru, kek yapmıştım da, birazdan onu dağıt teyzenlere, tamam mı?"

"Tamam, tamam da anne, şey.." Ege Abime yaptığım gibi dişlerimi çıkararak gülümsedim. "Sende Ege Abimin yüzünün göründüğü bir fotoğraf var mı? Lütfeen, çok lazım."

"Eh, yeğenim yani. N'apacaksın? Kaş bıyık falan çizmeyeceksen veririm." Sözleri üzerine kıkırdadım.

"Çok tatlı olacaak!"

"Cüzdanımdan git al kızım, uğraştırma beni."

Hızlıca evin kapısının yanına gittim ve annemin çantasına arayan gözlerle baktım. Siyah çantayı bulduğum gibi elime aldım, içinde cüzdan arayışına girdim. Ellerim cüzdanı hissettiğinde, çektim ve içindekilere baktım.

Benim resmim.

Kuaför Ercan kartı.

Kredi kartı.

Pembe Emlak kartı.

Kredi kartı.

Kredi kartı.

Ege Abimin resmi.

Babamın resmi.

Ege Abimin resmini gördüğüm gibi elime aldım, odama geri gittim. Odada olduğu için o varken yapamazdım; bir şekilde başka bir yere göndermeliydim.

Pastel Bir UnicornHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin