Bebeğine bakamayacağını düşünen bir anne bebeği gizlice babasına bırakıp kaçarsa?
Bir kapı zili ile hayatı alt üst olan bir mafya ?
Sizce bu ikisini neler bekliyor
Hayat herkese aynı mıydı? Yada herkese aynı olsaydı acı yada tatlı yönlerini tadabilir miydik?
Hayatın tatlı yönlerini tattığım ve hep böyle devam edeceğini düşündüğüm hayatım bir ay öncesinde bir telefonla alt üst olmuştu. Ben Yağmur Aksoy bundan bir ay önce annemi ve babamı o korkunç trafik kazasında kaybetmiştim. Hayatım bir anda tersine dönmüştü. Ne yapacağımı ne hissedeceğimi bilmiyordum. Cenaze işlemlerimden sonra tek başıma bu kocaman evde kafayı yemek üzereydim. Ne ailem diyebileceğim bir akrabam vardı ne de herhangi birisi.Sadece Aslı vardı yanımda her anımda bana destek olmaya çalışan güzel arkadaşım.
Ben düşüncelere dalmışken beni kendime getiren şey çalan kapının ziliydi. Gelenin Aslı olduğuna adım kadar emindim. Neredeyse bir aydır benimle kalıp bütün gününü benimle geçirirdi. Dün bütün ısrarlarım sonucu eve gönderebilmiştim anlaşılan dayanamamış sabah kapıma dayanmıştı.
" Sonunda Yağmur ağaç oldum kapıda." Onu takmayarak salondaki koltuğa kendimi bıraktım.
" Kahvaltı etmediğini varsayıyor ve hemen kahvaltı hazırlıyorum sende bir duş al gel aşağıya."
Oflayarak yerimden kalkıp yukarı odama çıkmaya başladım. Bir aydır beni toplamakla uğraşıyordu. Bir an bile yılmadan iyiki yanımdaydı da.
" Yaaa Yağmur uzun süredir dışarı çıkmadık bir alışverişe mi çıksak ha ne dersin?"
Aslı'nın dedikleri aklıma yatmıştı uzun süredir evden çıkmıyordum ve biraz hava almaya ihtiyacım vardı.
"Olur çıkalım " diyerek kahvaltıma devam ettim.
Yarım saatin sonunda hazırlanmış ve aşağıya inmiştim. Arabamın anahtarını da alarak beni bekleyen Aslı'ya seslenerek evden çıktık.
Uzun bir alışverişin ardından ikimizde üzerimize güzel bir elbise alıp bara gitmeye karar vermiş ve yola koyulmuştuk.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Yağmur'un elbisesi☝️
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Aslı'nın elbisesi ☝️
Her zaman geldiğimiz bara gelmiştik. Her geldiğimizden farklı bir havası vardı dekorasyonları djleri ve hatta çoğu çalışan bile değişmişti. Bar kısmına geçerek taburelere oturduk. " Yağmur farkettin mi ortam bir değişmiş sanki." " Farkedilmeyecek gibi mi ." diyerek sonlandırdım konuşmamı. Barmene işaret ederek "Bir viski" istemiştim. Aslı da bira istediğinde ortama göz gezdirmeye başladık. Kaçıncı kadehimdi bilmiyordum ama çakır keyif olma evresini de geçmiştim. Aslı çoktan kalabalığa karışmış dans etmeye başlamıştı. Kendimi toparlayıp ayağa kalktım lavaboya gitsem iyi olacaktı. Koridorda yürürken sarhoşluğun verdiği yetki ile ne olduğunu bilmediğim odanın kapısını açmıştım. Siyah gözleri çevik vücudu ile bana dönen adama ağzım açık bakakalmıştım. Bu neydi böyle. Kahretsin ben ne diyordum burdan çıkmam lazımdı hemen ama yine de çıkmak için bir hamle yapmadım. Adam bana dönerek saatine baktı ve, " Saat 12:00de odama bir kadın göndermelerini istemiştim."diyerek bana baktı. Saat kaçtı ki ? Ve ben ne saçmalıyorum. " Şey ben gelmiş olmalıyım yanlış lavaboya ben gidecektim." Sarhoşluğum buradan anlaşılıyor olmalıydı ki iki kelimeyi bir araya getirip cümle kuramıyordum. Adamın da bana bir adım atmasıyla bende geri bir adım attım anladığım kadarıyla oda sarhoştu ve benim kadar olmasa da o da yalpalayarak yürüyordu.
" Demek yanlış geldin öyle mi. En üst kata çıktığını hiç farketmedin ve kapıdaki korumaları da görmedin üstelik."
Kulağıma fısıldayarak söyledikleri tüylerimin ürpermesine neden olmuştu. Ve ben daha ne olduğunu anlamadan dudağıma kapanan dudaklarla neye uğradığımı şaşırmıştım. Bir süre öylece dikilirken karşımdaki adamın dudağımı ısırıp"Karşılık ver."demesiyle istem dışı ağzım da açılmıştı. Beni döndürerek geri geri yürütmeye başlamıştı. Ayağımın biryere takılması ve yatağa düşmemiz bir olmuştu. Kendimi artık bırakmış ne yaptığımı bilmeyerek karşımdaki adama bırakmıştım kendimi.
EGE'NİN ANLATIMI
Bu akşam beklenen büyük akşamdı. Taşlar yerine oturacak ve beklenen intikam alınacaktı. Bardaki odamda kaçıncıyı bitirdiğimi saymadığım şişelere bakarak odada volta atmaya başladım. O şerefsizin kardeşi birazdan buraya gelecek ve abisinin yaptıklarının bedelini ödeyecekti. Masanın üzerinde duran şişeleri alıp çöpe attıktan on dakika sonra kapı açılmış içeri o kız girmişti. Ama sanki biraz farklıydı. Fotoğraftaki haline göre çok değişikti sarhoş olmuş verilen ilaçlar işe yaramıştı anlaşılan. Yaklaşık birkaç dakika yatakta altımda kıvranan kadınla aklım iyice uçmuştu.
Sabah gözlerimi araladığımda yanımda yatan kadına baktım. Bu kadında kimdi ? Bu o şerefsizin kardeşi değildi. Hay beynimi sikeyim ne vardı o kadar içecek yada bu kadının benim odamda ne işi vardı. O kadar planın içine etmişti Allah kahretsin. Kadın uyanmadan hızlıca üzerimi giyinirken çarşaftaki kırmızılık dikkatimi çekmişti. Siktir bakire miydi birde daha fazla sinirlenmemek için hızlıca üzerimi giyinip odadan ve bardan dışarı çıkıp arabamı istedim bir yandan da Uygar'ı arıyordum. Gelen arabam ile arabaya binerek eve doğru sürmeye başladım.
