Bölüm 27

9.3K 415 331
                                    


Hepinize merhabalar arkadaşlar 🌺

Size acıklı bir bölüm bıraktım.
Ben medyadaki şarkıyı dinleyerek okuyabilirsiniz.


Bölüm hakkındaki fikirlerinizle yorumlarda buluşalım.

Destek ve yorumlarınızı bekliyorum arkadaşlar ❤️

Hepinize şimdiden keyifli okumalarrr

***********************************************

Doğduğunda sen ağlamıştın, herkes bayram etmişti. Öyle bir hayatın olsun ki öldüğünde herkes ağlasın, sen bayram et.

İnsan insanı kaç kere kırabilirdi?

Yada bir insan kendisini defalarca kez kıran birini kaç kere affedebilirdi?

Herşey affedilse bile ihanet affedilebilir miydi?

Boğazınıza oturan o yumruyu, sıkışan kalbinizi,titreyen bedeninizi,uyuşan beyninizi o an yaşadıklarını kalp yada beyin unutabilir miydi?

Bence her hata az çok affedilebilirdi ama ihanetin affı olmazdı.

Kulaklarımın çınlaması normal miydi? Sıkışan kalbim. Biryerimde derin bir acı vardı ama tam olarak neredeydi?
Peki ben bu kadarına dayanabilecek miydim?

"Se-sen naptın Ege?" Oturduğum yerden hızlıca kalkarak salonda volta atmaya başladım. Bu bu olmazdı. Bana bu kadarını yapamazdı. Beni sevmiyor olabilirdi ama Alin vardı. Bu haberi aleyhimize kullanacaklardı.

"Allah senin belanı versin aptal Ege." Orta sehpada bulunan ne varsa çarpmıştım. Salak kafam ne hayaller kurmuştu.Kendimi yere bırakarak oturdum. Salona koşarak gelen ayak seslerinin ardından Hatice Sultan'ın sesini duymuştum.

"Amaan kızım noldu sana böyle iyi misin? Yağmur bana bak kızım Yağmur kalk hadi yerden hadi kızım."

"Ayyy Hatice abla sende soruyor musun noldu diye Ege bey boynuzladı yaaa bunu."

Kafamı çevirerek alayvari bir şekilde bana bakan Cansel'e baktım.

"Ne diyorsun be sen. Sana mı kaldı benim derdim." Ayağa kalkarak Cansel'in kolundan tutarak salondan çıkarttım ve dış kapıya getirerek kapıyı açtığım gibi dışarı fırlattım.

"Ağzını toplamayı öğrenirsin bundan sonra. İbrahim abi bu kadını bir daha evimin yüz metre bile yakınında görmek istemiyorum."

"Tabii efendim."

Cansel'in söylemelerini duymazdan gelerek kapıyı kapattım ve içeri geri döndüm. Hatice Sultan bana korkulu gözlerle bakıyordu.

"Hatice Sultan sende çıkabilirsin."

"Kızım iyi misin seni nasıl böyle bırakıp gideyim."

"İyiyim Hatice Sultan hadi çık sen."

"Peki kızım nasıl istersen." Hatice Sultan odadan çıktıktan sonra kendimi koltuğun önüne yere bıraktım. Ellerimi dizlerime bağlayarak kafamı dizlerime yaslayarak dışarıyı seyretmeye başladım.

MaFyaNıN KaRıSıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin