KAFESTEKİ KOKU

151 110 135
                                    

▪︎Sello tu aroma en mis pulmones▪︎
~♠︎~
Kokunu ciğerlerime mühürlüyorum


Musica》
Infınıte Stream-
Astronaut&Butterfly
- Childhood

Kafes
Bazen düşünüyorum, bir kuş olsam ne yapardım diye... Gerçekten gider miydim buralardan, o kadar özgür olsam, bırakıp gidebilir miyim onca anıyı, beni baygınken evine getirdiği anı, ilk gözlerime baktığı...

Sonra diyorum ki, o zaman kuşlar da özgür değil...
Bir kafese bağlı değildir ki özgür olmamak,
Bazen sevdiklerin olur kafesin, seni hapseder içine, daha derine ve daha da derine.
Kafesim olsana, hapset beni içine...
Uçmak istersem, birlikte uçarız en yükseklere
Sen açtığın zaman kanatlarını, bir de uzattın mı kanatlarımın üzerine,
Hissederim güveni iliklerime kadar
Kimse alamaz beni,sen sardığın zaman.
Kalbim seninleyken daha sakin atar
Ya da heyecanlanır bakınca gözlerine
İndirir sert darbeleri göğsüme
Belki ölürüm, karışınca kanıma dudaklarındaki zehir
O zaman sen ol mezarım ,
Göm beni içine...

Göm beni içine, gözlerine, en derine...

Gözleri hala gözlerimde kenetliyken bir anlık başını yere eğdi, bir şeyleri başından savmak istercesine saçlarını kaşıdı. Onu ilk gördüğümden beri kalbimde ona doğru giden birşeyler olduğunu fark etmiştim fakat bunu daha ne kadar saklayabileceğimi bilmiyordum. Gözleri tekrar gözlerimi bulduğunda oturduğum sandalyeden kalktım.

"Ee, ne yapıyoruz?"dedim elim saçlarıma kaydı.

"Öncelikle sana kıyafet almalıyız. Benimle her yere bu şekilde gelemezsin."

"Aslında zaten eve uğramam gerekiyor. Almam gereken önemli eşyalarım var. Eğer benimle gelirsen evden eşyalarımı alabilirim. Kıyafetlerimi de alırım ekstra masrafa gerek yok. Ama o eve tek başıma girebileceğimi sanmıyorum. "dedim.

"Seninle gelirim. Masraf yapılması gerekiyorsa da yapılır lafı bile olmaz."dedi anında daha sonra o da ayağa kalkıp benim yanıma geldi.

"Ben hazırlanayım, çıkalım"dedi ve merdivenlere yöneldi.

Kalbimde inanılmaz bir korku vardı. O ev, sanki bütün görünmez varlıklar tül perdelerin arkasında saklanıyor ve beni ele geçirmek için bütün saldırgan anları kolluyorlardı .

Miguel tekrar aşağıya indiğinde üzerinde gri bir ceket siyah bir tişört altında bermuda bir şort vardı. Gayet sportif ve bir o kadar da çekici görünüyordu. Kalbimin sert darbelerini durdurmak isteyip gözlerimi ondan çektim.

Televizyon masasının üzerinden arabanın anahtarlarını alıp başıyla kapıyı işaret etti. Anında arkasından ilerlemeye başladım. Kapıyı açtığında bizi keskin yağmur damlaları karşılamıştı.

"Daha önce böyle kesintisiz yağmur yağdığını görmemiştim. Bir terslik var ama, neyse." dedi şaşkın bir şekilde.

"Bende görmedim hiç." dedim fısıltıyla.

"Üç dediğimde arabaya doğru koşacağız. Anlaşıldı mı?" dedi .

Ayakkabımın bağcığını bağlarken başımı salladım. Ayağa kalktığımda bana baktı. Gözlerimden onayı aldıktan hemen sonra "Üç" dedi birden ve yağmurun altında arabaya doğru büyük adımlarla koşmaya başladı. Bende arkasından onu takip ediyordum. Arabaya gelince hızla elindeki kumandayla arabanın kilidini açtı ve şoför koltuğuna oturup kapısını örttü. Bende ön koltuğa geçip oturunca arabayı çalıştırdı.

ISABELLA Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin