İyi okumalar...
"Delireceğim! Nerede bu kız?!"
Hizmetli, etrafta hala kızını arayan kraliçenin yanına gelip ellerini karnında birleştirerek kraliçenin önünde eğildi. Başını kaldırmadan konuşmaya başladı.
"Kraliçem her yere baktık fakat prenses Leya'yı hiç bir yerde bulamadık efendim."
Karliçe sabır dilercesine gözlerini kapatıp açtı. Hizmetliye gitmesi için işaret verdikten sonra gözlerini sarayın dışına dikti. Sarayın dışına çıkabilme ihtimalini göz önünde bulundurmuyordu bile. Böyle bir şeyin yasak olduğunu bile bile çıkmazdı diye düşünüyordu kraliçe. Fakat hiç bir yerde yoktu kızı ve sarayın dışında olabilme ihtimali yüksekti. Eğer oradaysa bu çok tehlikeliydi. Sarayın dışı tehlikeli varlıklarla doluydu. Kızı için çok endişeleniyordu. Sabahtan beri ortalıkta olmaması onu korkutuyordu ama her an bir yerden çıkabilmesini Ümit ederek bakınıyordu etrafına.
Hala sarayın bahçesinde Leya'yı arayan hizmetlilere baktı. Kızının artık sarayda olmadığını anlamıştı. İçinde büyük bir korku uyandı. Başı dönmeye başlamıştı. Gözleri bulanık görmeye başladığında ayakta duramaz hala gelmişti. Birinin kolunu tutmasıyla kim olduğuna bakmak için o tarafa döndü. Bu Leya'nın bir büyüğü olan kızı Tuana idi. Ona endişeli gözlerle baktığında iyi olduğunu göstermek için zoraki bir şekilde gülümsemeye çalıştı.
"Anneciğim, iyi görünmüyorsunuz! Deminden beri ayaktasınız zaten. Odanıza gidip biraz dinlenin lütfen. Merak etmeyin kardeşim Leya çok geçmeden gelecektir. O akıllı bir kız."
Kızını daha fazla üzmemek için onu onaylayarak birlikte bahçeden çıkıp sarayın içine doğru yürümeye başladılar. Gerçekten dinlenmesi gerekiyordu yoksa bir yere düşüp bayılacaktı.
Leya gerçekten akıllı bir kızdı. Sarayın dışına asla çıkmaması gerektiğini çok iyi biliyordu. Neden saraydan çıktığını hala anlam veremiyordu kraliçe.
Sarayın içine girdiklerinde onlara doğru gelen Zeynep'i görünce ikiside durdu. Bu kraliçenin en büyük kızı idi. Tam önlerinde durduğunda kraliçenin önünde eğilip tekrar doğruldu.
"Anneciğim Leya'yı buldunuz mu?"
Kraliçe cevap veremeyecek halde olduğu için sadece başını hayır anlamında iki yana doğru salladı. Onun yerine Tuana cevap verdi.
"Hayır! Hala arıyorlar. Umalım ki sarayın dışına çıkmamıştır."
Zeynep gözlerini devirerek konuşmaya başladı.
"Bu kız hiç büyümeyecek! Kim bilir yine hangi hayvanın peşinden gitmiştir. Geldiğinde artık cezasını çeker. Tabi sağlam ise."
Zeynep'in böyle konuşması kraliçeyi daha fazla üzmüştü. Tuana bunu farkettiğinde sinirle ablasına baktı.
"Abla böyle konuşma! Leya sağ salim gelecek! Kötü şeyler düşünmeyelim! Kraliçe iyi değil! Böyle konuşarak onu üzüyorsun!"
Zeynep umursamadan omuz silkip kollarını göğsünde bağladı.
"Anneciğim amacım sizi üzmek değildi. Ben sadece doğruları söylüyorum. Hem zaten dışarıda da arıyorlar onu."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DARK SİDE ~LÇ~
VampireBir vampir yemeğiyle oynayabilir, ama asla serbest bırakmaz. - Pamela Palmer Bir prenses ve bir vampirin hikayesi... Leya&Çağan