Abin kızar.

420 25 2
                                    

Rindou'dan

Saat kaç bilmiyorum. Abim evde değildi ve arayıp haberlendirmeme gerek duymadan evden çıktım. Haber versem ne olacak sanki?

Nereye gitsem bilmiyorum. Bara gitsem başım belaya girer mi? Deneyeceğim.

...

Bardayım. Evden çıkmadan önce kafam güzeldi, artık daha güzel. Hiçbir şeyi algılayamıyorum, önümü dahi zor görüyorum. Bileğimin tutulmasından bir yere götürüldüğümü anladım. Kim ki bu?

Dışarıya çıkardı beni. Bar cidden kötü komuyormuş. Karşımdaki abim mi? Yakından baktım, abim değildi. Abim çıkarmazdı ki beni. Baji miydi? Daha yakından baktım, o da değil. Pembe saçlıydı. Hatırladım! Haru bu. Omuzlarımdan tutup sarsıyordu beni.

"Rindou, ne işin var burada?" Dediklerini tam duymasam da anlıyordum. Burada ne yaptığımı soruyor galiba.

"Ha? Ben şey yapıyorum ki" Dedim. Ama dediklerimi anlamıyorum.

"Ne yapıyorsun?" Diye sordu. Ne diyeceğim? Gülmekten düzgün konuşamıyorum. Neden gülüyorum onu da bilmiyorum.

"Yapıyorum bir şeyler Haru. Eve mi gidelim?"

"Rindou, ne içtin?"

"Su olsa güzel olurdu." Beni daha çok sarstı. Sinirli galiba.

"Aptal Rin. Abine söyleyeceğim seni."

"Abim beni terk etti."

"Etmedi, şu an evde seni bekliyor." Gözlerimin dolduğunu hissettim. Beni abime söylememeli.

"Haru"

"Ne?" Sanzu'ya sarılıp ağlamaya başladım. İşe yaramayacak, ama ağlamak istiyordum.

"Haru abime söyleme beni."

"Kime söyleyeceğim başka?"

"Söyleme, lütfen söyleme. Canım çok yanıyor Haru. Dışarıda bırak beni."

"Canın yanmayacak."

"Yanıyor, gerçekten. Ben yalancı değilim." Saçlarımı okşadı. Sanzu beni hiç bırakmasın istiyordum. Abimden beni koruyor hep.

"Biliyorum Rin, değilsin." Yürümeye başladı. Sanırım eve gidiyoruz. Çok korkuyorum. Acaba abim sinirli midir? Sanzu bile böyleyse onu düşünemiyorum. Kesin yine dayak yiyeceğim. Evin önüne geldiğimizde Sanzu gözyaşlarımı sildi.

"Ağlama, abin kızar."

...

Sanzu kapıyı çaldı. Orada korku tüm vücuduma yayıldı. Titriyordum. Kapının açılmasıyla yakamdan tutup çekilmem bir oldu. Zaten düzgün yürüyemiyordum, baya afalladım.

"Neredesin lan sen?"

"Abi" Abimin karşısında ağlamaktan nefret ediyorum. Bu yüzden kendimi tutacağım.

"Ne abisi Rindou? Yüz karasısın oğlum sen. Bu saatte nereye gitmiştin lan söylesene!"

"Ran, sakin ol. Yürüyüş yapıyordu. Çok uzakta da değildi." Haru olmasa şimdiye kadar ölmüştüm. Ona nasıl teşekkür etsem bilmiyorum.

"Sanzu bu leş gibi alkol kokuyor. Barda mı yürüyüş yapıyordu lan?"

"İçtim ama barda değildim abi."

"Rindou seni öldürürüm." Bunu duymaya alıştım, ama Sanzu varken demesi hoşuma gitmiyor. Rezil oluyorum.

"Ran kızma o kadar, bir daha sormadan içmez."

"İçkiye başladığından beri bir garip. Bünyesi çok zayıf. Ne diye sokakta içiyorsun aptal Rindou!"

"Özür dilerim." Abime en çok söylediğim şey bu. İşe yaramasa da söylemem gerek, alışkanlık oldu.

"Rindou, odana giriyorsun ve ben söyleyene kadar asla çıkmıyorsun." Bunu söyleyip sertçe itti beni. Zaten dengede duramıyordum, yere düştüm. Sanzu omuzlarımdan kaldırıp beni odama götürdü. Kendimi hemen yatağıma attım.

"Rahat uyu Rin, bugün burada kalacağım. Sana bir şey olmayacak."

"Teşekkür ederim ve özür dilerim Haru. İyi ki varsın."

"Sen de." Deyip odamdan çıktı. Onları dinleyemeyecek kadar yorgundum. Direkt uyudum.

Ran'dan

İçeride kendimi yiyip bitirirken Sanzu yanıma geldi. Evine gidecek büyük ihtimal.

"Bugün burada kalacağım." Beklemiyordum. Neden kendini yoruyor ki?

"Sanzu, bizimle uğraşmak zorunda değilsin."

"Biliyorum, ama Rindou'yu böyle görmeye dayanamıyorum."

"Anlamıyorum. Neden bunları yapıyor kendine. Yarın bir gün köşelerde ot çekecek diye korkuyorum. Baş belası." Sanzu bir şey söylemedi, aksine kaskatı kesilmişti. Bir şey saklıyor benden.

"Korkma Ran, asla yapmayacaktır."

"Yüzünün hali ne öyle? Ot mu çekiyor o piç?"

"Saçmalama. Böyle bir şeyi öğrensem önüne getirmeye utanırım."

"Sanzu, eğer uyuşturucuya başlarsa onu yaşatmam."

"Biliyorum. Ama lütfen bu kadar üstüne gitme. Seninle inatlaşıyor."

"Ne yapıyorum ben? Eve uğramayıp dışarıda sarhoş olmasına izin veremem. Arkadaşları da hiç tekin değil. Sadece sana güveniyorum."

"Ran, yine de dayakla hiçbir şey çözülemez."

"Sinirlendirmesin beni, ben de vurmayayım."

"Hâlâ sinirlisin. Biraz uyu, dinlen."

"Sen benim odamda uyu. Ben burada uyumak istiyorum." Sanzu benden daha yorgun. Zaten uyumayacağım.

"Emin misin?"

"Evet, iyi geceler."

"İyi geceler." Sanzu yerinden kalkıp kapıya doğru gittiğinde ona baktım. Kesinlikle harika birisi.

"Sanzu." Dönüp bana baktı.

"Efendim?"

"Teşekkür ederim." Gülümsemekle yetinip odadan çıktı. Sanzu'nun hayatı bizimkinden daha kötü. Ama çabalıyor. Keşke onun gibi olabilseydim.

________________________________

Bunlar yaz tatilinde yaşanıyor, okulu katsam çoook karışırdı.

Abi | RinzuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin