Haitani Rindou
"Ben kötü bir şey yaptım.. senden başka da danışabileceğim birini bulamadım Kazutora.." Kazutora meraklı gözlerle bana bakıyordu. Uzun zaman sonra onu görmek güzeldi.
"Ne yaptın?" Cebimdeki uyuşturucu paketlerini gizlice ona verdim. Kafede biri görmemeliydi sonuçta.
"Siktir, ciddi misin?"
"Elime nasıl geçtiğini bile hatırlamıyorum yemin ederim."
"Hatırlamazsın tabii, aptal. Neyi hatırlayacaksın ki?" Kaşları çatılmıştı. Onun yüzüne bakamıyordum.
"Üzgünüm."
"Bunlar benim olsun mu?"
"Ne?" Yüzü normale dönmüştü. Paketleri cebine koydu ve bana döndü.
"Bir daha alma sakın tamam mı?"
"Almam da.. sen mi kullanacaksın? Kazutora.. onları atalım."
"Aynen çöpe atalım da parmak izimizden bizi bulsunlar. Bende dursun işte. Kullanmayacağım."
"Ama-"
"Kullanmayacağım dedim." Kullanacak.
"Bak güveniyorum sana."
"Güven güven." Gülümsedi. Ne kadar yorgun bir gülümseme olduğunu anlayabiliyordum ama.
"Baji yazdı mı hiç?"
"Yoo, engelledim. Kendi yoluna baksın.. zaten çok da umursamaz o."
"Doğru olanı yapmışsın bu arada. Cidden inanmıyorum.. şu an kiminle kalıyordun? Unuttum."
"Hako." Aşağı baktım. İsmi bile beni rahatsız ediyordu ama Kazutora ne dersem beni dinlemezdi.
"Kazutora.. gerçekten seviyor musun onu?"
"Cidden aşığım Rindou." Eminim bir şeyler olacak. Bu kadar güvenmemeli.
"Ya sana ihanet ederse?"
"Ben olsam ben de bana ihanet ederdim."
"Deme öyle."
"Neyse, ikimiz de birbirimize güveniyoruz. Mesela sen Sanzu'nun sana güvenmediğini düşünür müsün? Hayır, çünkü sevgilisiniz. Beni en iyi anlayan kişi sen olmalısın."
"Mitsuya'ya falan anlattın mı bunları?"
"Hayır, kimseye anlatmayacağım. Konuşulmak istemiyorum." Tabii. Onun yerinde olmak istemezdim. Baji'nin ne yapacağını asla kestiremiyorum. Chifuyu'yu sevdiği falan yok.
"Anladım.." Yan masaya gelen iki kişiye baktım. Baji ve Chifuyu? Onları gördükten hemen sonra Kazutora'ya döndüm. Kaşları çatılmıştı.
"Kalkalım Rin."
"Bekle, yeni geldik. Üst kata çıkalım."
"Gitmek istiyorum, çıkıyorsan çık." Baji bize baktı. Chifuyu'nun bacakları onun bacağının üstündeydi, Fuyu da telefonuna bakıyordu.
"Bir şey olmayacak Kazutora, tanımıyor gibi davran."
"Kolay mı lan?" Baji hala sırıtarak bize bakıyordu. Fuyu fark etmemişti bile. Baji'nin o suratını görünce Kazutora'yı üst kata çıkardım. Bir masaya oturduk. Kazutora'nın sakinleşmesini beklerken geçen dakikalar arasında Baji masaya gelip sandalyeye oturdu. Fuyu'ya lavaboya gidiyorum demiştir herhalde.
"Baji, yapma-"
"Ne diye geldin?" Kazutora ona bakmıyordu bile. Yüzü başka tarafa dönüktü.
"Eski sevgilimi özledim, denk gelmişken sesini duymak istedim. Evden dışarı çıkabiliyor muydun sen ya?"
"Baji saçmalıyorsun, gider misin?" Kazutora'nın burnunu çektiğini duydum. Sinirden mi? Yoksa cidden ağlıyor mu? Endişeyle ona baktım.
"Kazutora?"
"Endişelenme Rin, o iyi. Bizi yalnız bırakır mısın?"
"Aynen. Hatta gideyim Fuyu'nun yanına anlatayım geldiğini. Siktir git Baji."
"Ne diyorsun ya?"
"Anlıyorsun." Ayağa kalkıp bana bakmıştı. Son kez kazutora'nın kulağına bir şey fısıldadı ve ona bakarak aşağı indi.
--
"Kazutora, iyi misin? Ne dedi sana?"
"Saçmaladı.."
"Söyle, ona söylemeyeceğimi zaten biliyorsun."
"Onu unutamamışım, Hako ile o yüzden birlikte olmuşum falan, boşversene."
"Narsistin teki, kendini aşırı önemli sanıyor." Kazutora güldü ve gözyaşlarını sildi. Ellerini tutup ben de ona güldüm.
"Zaten parfümünü de değiştirmiş, pis kokuyordu."
"Fark ettim, Kokonoi'den almıştır." Tekrar kıkırdadım.
"Size geleyim mi?"
"Gel, Sanzu ve abim yok bugün. Sanzu gelir de biraz geç gelir."
"Kalmam zaten." Masadan kalktık. Elini omzuma atıp kafeden çıktık.
"Gördün mü?"
"Hm? Neyi?" Kazutora'ya baktım, gereksiz bir şey sanırım.
"Öpüşürken bana bakıyordu."
"Iyy." Baji onu kesinlikle unutamamış.
_______________________________
Bolum adi cikaramadim neyse final ne zaman aq