Sakin ol lâl "tamam" biraz baktıktan sonra "aferim uslu kız ol" ulan bir şeytanım diyorki sık şunun kafasına seni ne tutuyor derseniz bütün plan yatar o yüzden susmak zorundayım.
"Ben şimdi gidiyorum dışarı çıkmak yok" birisi şu izbanduta onun çocuğu olmadığımı söylesin boğucam yoksa "çıkmam emin ol" Biraz bekledikten sonra "iyi" diyip çıktı çadırdan.
Bir saat geçtikten sonra telsizden karargahla iletişime geçip toplu katliam mevzusundan bahsettim ardından telsizi sakladım burada zaman nasıl geçecekti bilmiyorum ama biran önce geçse iyi olurdu uyumayı özledim.
*****
Buraya geleli neredeyse beş ay olmuştu izbandut bana güveniyordu bu zaman içerisinde bütün bilgileri karargaha bildirmiştim artık bir hain olduğundan şüpheleniyorlardı roja beni öne surmuştu fakat izbandut onu sert bir şekilde uyarıp artık beni rahat bırakmasını söylemişti.
Bu gece son geceydi şuan kamp alanın etrafına patlayıcı yerleştiriyordum buranın tamamen bitmesi gerek bu süre içerisinde fark ettiğim başka şey ise izbandut terörist değildi ya gizli ajandı yada intikam için içlerine sızmıştı.
O yüzden onun kampta olmadığı günü seçmiştim iki kişi ile köye inecekti bütün patlayıcıları yerleştirdikten sonra çadıra girip belgeleri bir çantaya yerleştirmiştim herşey tam olduktan sonra gece on iki olmasını bekledim helikopter birde kampın biraz ilerisinde olacaktı.
Saat tam on iki olunca çantayı saklayarak çıktım nöbet tutan itlerden biri bana döndü "hayırdır bu saatte nereye?" Ecelin olmaya sabır lâl bitiyor
"Başkanınızı arayacaktım dışarıda sakin bir yerde konuşmak istemiştim o istediğim herşeyi yapabileceğimi söylemişti?"Biraz baktıktan sonra "iyi uzaklaşma başkanla papaz olamam"eğer yaşayacak olsaydın papaz olurdun birazdan geberip gideceğin için sorun yok "tamam"dedikten sonra onun göz hapsinden kurtulmuştum.
Helikopter ile buluşacağım yere gelince arkama dönerek kumandaya bastım ve bumm bir it yuvasından daha kurtulmuştuk izbandut aralarında bende öldüm sanacaktı çünkü onun en son üzerimde gördüğü elbiseyi orada bırakmıştım parçalarını illaki görür.
Helikoptere binmiş karargaha dönüyordum büyük ihtimal ile albay bir aylık izin verecekti gerçi çok iyi olurdu emirin düğünü vardı ve onun benden başka ailesi yoktu kızı bile ben istemiştim herşeyi uzaktan olsada halletmiştik.
"İZMİR LÂL KARA EMRET KOMUTANIM" albayın gözünde gurur vardı "helal olsun yüzbaşı herzamanki gibi hayalet olarak hallettin bunuda" ee benim işim buydu albaya tebessüm ettikten sonra "belgeleri teslim edip çıkabilirsin bir ay izinlisin"
hihihi biliyordum böyle olacağını "EMREDERSİNİZ KOMUTANIM" selam verdikten sonra belgeyi teslim edip karargahtan çıkmıştım emirle yaşadığımız eve gidicektim o evi onlara hediye etme kararı almıştım ben lojmanada yerleşebilirdim zaten birlikte almıştık.
Evin önüne geldim ulan berbat kokuyordum hamama gitme işini unutmamıştım fakat bir banyo yapsam güzel olurdu zaten emir henüz evde değildir.
Güzel bir banyo yaptıktan sonra mükellef bir sofra hazırlamıştım anahtar sesi gelince emirin geldiğini anladım bir süre sesizlikten sonra kapıdan "LÂL" diyerek uçarak girmişti sarılırken aynı zamanda "ne zaman geldin?" Sarılmasına karşılık vererek " iki gibi" gece olmasını sorgulamayın açım ben.
☆AYAYAYAAY DİĞER BÖLÜMÜ İZBANDUTUN AĞZINDAN OKİYCAZZZ UMARIM BEĞENİLİR KİTAP
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Oxalis triangularis.
General Fictionya örgüt reisine yörük köyünden bir kadın sırından habersiz reise hediye edilirse.. heyyy sende bu sürükleyici hikayeye katılmak istemezmisinn?