İZBANDUT:
Gerekli şeyleri aldıktan sonra kamp alanına dönmeye başladık geceden beri lâli görememenin huzursuzluğu vardı içimde bu süreçte ona çok alışmıştım ve bu berbat yerde başına birşey gelmesinden korkuyordum.
Beş yıl önce bütün timimi kaybetmemin üzerine kendimi dağlara vurmuştum uzun bir görevdi kendimi onların arasında yücelttim bana güvenmelerini sağladım ama artık almam gereken bütün bilgileri almıştım.
Toplu bir şekilde kampları patladıktan sonra lâli ailesine teslim edip karargaga dönecektim kamp alanına gelince her yerin darmaduman olduğunu gördüm askerler mi yapmıştı ama lâl lâlde kamptaydı.
Hemen arabadan inip bizim kaldığımız çadırın parçalarına doğru gittim onu en son gördüğüm gözleriyle aynı renkte olan yeşil elbisesini kanlar içinde parçalanmış bir şekilde gördüm.
İçim sızlarken kurtulmuş olma ihtimalinin sıfır olduğunu fark ettim arkama dönüp geride kalan iki itide öldürdüm arabaya binerken aynı zamanda telsizi elime aldım.
"Kara sorun nedir?" Gözlerimi elbisenin olduğu yere çevirdikten sonra "komutanım bulunduğum kamp bombalanmış sahada göreve çıkan her hangi bir tim varmıydı?" Bir süre ses gelmedikten sonra "hayır binbaşı herhangi bir tim gelmemiş o bölgeye zaten sen yok edecektin neden soruyorsun?"
Derin bir nefes aldıktan sonra "komutanım yörük kızı vardı oda içindeydi" kalbim nedensizce çok acıyordu alışmıştım sanırım "bu işin peşine düşeceğimizden şüphen olmasın helikopter gönderiyorum yarım saate hadi vatanına dön en azında kız kardeşin düğününde yanında ol"
Melek güzel kardeşim çok özlemiştim onu istemesinde yanında olamamıştım ama düğününde onu yanlız bırakmayacaktım "emredersiniz komutanım" telsizi kapattıktan sonra araba ile helikopterle buluşacağım yere doğru yola çıktım umarım kendini kurtarmışsındır lâl.
Karargaha gidip belgeleri teslim ettikten sonra konağa doğru yola çıktım annemi çok özlemiştim konağın kapasının önüne geldikten sonra korna çalmaya başladım bütün ev halkı dışarı çıkmış benim inmemi bekliyordu arabada filmler vardı hadi bakalım kara hazırmısın evlen artık çocuğum nasiyatlarına pek değilim.
Arabadan iner inmez bir gürültü kopmuş ve bi anda kendimi annemin kolları arasında bulmuştum "yakışıklı oğlum biliyordum bizi sahipsiz bırakmayıp geleceğini" anlaşılan yanlız hissetmişti babamdan sonra onun 5hyaslanacağı duvar ben olmuştum.
"Gelmem mi annem çok özledim sizi meleğim nerde?" Annem biraz bekledikten sonra "kuzenleri ile alışverişe gitti biliyorsun az kaldı düğününe ama hemen arayıp çağırırım"
Biraz düşündükten sonra "sen arama annem ben ona süpriz yapayım çarşıdalar demi?" Biraz düşündükten sonra "evet oğlum meydandalardır" dedi "tamam annem hadi görüşürüz" diğerleri ilede görüştükten sonra yola çıkmıştım lâl bir türlü aklımdan çıkmıyordu sesini bile özlemiştim.
☆Bölüm NASILDIII LÜTFEN DESTEK OLUNNN
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Oxalis triangularis.
Ficción Generalya örgüt reisine yörük köyünden bir kadın sırından habersiz reise hediye edilirse.. heyyy sende bu sürükleyici hikayeye katılmak istemezmisinn?