Akşam yemeğini beraber yiyecektik.Çok heyecanlıyım.İlk defa baş başa dışarıya çıkacaktık.Tamam çıktık ama daha çok bizimkilerle.Birde bu akşam yemeği boru mu.Acaba beni nereye götürecek.Telefonumun sesi düşüncelerimden gerçek dünyaya dönmemi sağladı.Ekrana baktığımda Ege arıyordu.Koşarak telefonu aldım ve açtım.
''Nasılsın aşkım''
Her aşkım deyisin de ben eriyordum.
''İyiyim aşkım''
''Yarım saat sonra seni almaya geliyorum yavrum hazırlansan iyi edersin''
''Ayıp ettin biliyorsun ki ben 1 saatte hazırlanıyorum''
''Efendim ne dedin.Bende seni diğer kızlardan farklısındır diye düşündüm.Aman hepiniz aynısınız''
Ahahaha bunu söyleyen Ege miydi.
''Ne bok yersen ye ben gelmiyorum.''
''Bebeğim şaka söyledim.Sen diğer kızlardan farklısın.25 dakikan kaldı çabuk ol''
''Öptüm görüşürüz''
Telefonu kapatıp hemen gardıroba baktım.Ne giyecektim şimdi ben.O kadar kıyafetim var ama ne giysem diye düşünüyorum.En sonunda pembenin en güzel rengi olduğu mini elbisemi seçmiştim.Bunun içinde çok iyi gözükecektim.Makyajımı yaptıktan sonra telefonuma gelen mesajla Ege'nin geldiğini anlamıştım.Ayakkabılarımı giyip çıktım.O muhteşem gülüşüyle beni karşılamıştı.O gülmesin.O gülünce nefes alamıyorum böbreğimle dalağım yer değiştiriyor.Yine GMC ile gelmişti.Bu arabayı çok seviyorum.
''Muhteşem olmuşsun bebeğim.Acaba evde mi yesek yemeği''
''Ney''
''Sadece şakaydı.Senin yanından biran olsun ayrılmamam lazım.Yoksa seni yerler''
''Çok komiksin.Haydi gidelim ben çok açım''
Arabaya binince gazı kökledi.Beni Lüks bir mekana getirmişti.Neyse ki güzel giyinmiştim.Eskiden annemgille gittiğim zaman kot ve tişörtle gidiyordum.İçeriye girdiğimiz anda garsonların hepsi başımıza üşüşmüştü.Herkes bir yandan konuşuyordu.
''Ooo Ege Bey hoşgeldiniz.Masanız hazır''
Demek ki Ege buraya geliyordu.Hatta sıklıkla buraya geliyordu.Masamıza oturduğumuz zaman siparişlerimizi vermek için garson geldi.Mönü ye baktığım zaman alışığım ama ilk defa görüyor muşum gibi davranmıştım.Ege bu halime çok gülüyordu.
''İkimize de yengeç yanına da kırmızı şarap lütfen''
Aaa yengece bayılırım ki ben.Nerden biliyordu benim yengeç sevdiğimi.İlk başlarda konuşmuyorduk.İkimizde başka taraflara bakıyorduk.Sessizliği bozan o olmuştu.
''Beğendin mi burayı''
''Hem de nasıl.Beni buraya getireceğini bilseydim daha güzel giyinirdim''
Çok da güzel giyinmiştim ama ondan iltifat almam gerekiyordu.
''Evet aslında daha güzel giyinebilirdin ama bunlarla da idare edebiliriz''
Yontulmamış odun işte.Ne bekliyorum ki ben bu salaktan.Odun işte odunsun sen.Seni nasıl sevdim acaba ben.
''Ben gidiyim o zaman diğer kızları çağırırsın sende onlar daha güzel giyinirler hem.Bende Alperen le takılırım.Biliyorsun ki Alperen ya beni ya da Su'yu düşürmeyi planlıyor''
Yüzündeki gülümseme bir anda soldu.Sinirlendiğini anlamıştım.Yüzündeki tüm kaslar gerilmişti.
''Ne sen gidiyorsun ne de buraya başka bir kız geliyor anladın mı.Benim için sadece sen varsın.Bunu o küçük dünyana sok.Alperen miymiş ne boksa onunla asla görüşmeyeceksin anladın mı beni.Eğer seni onun yanında görürsem kötü olur''
