Sonunda kapının önündeydim ne diyecektim hiç bir fikrim yoktu. Aklımda sadece kapıyı çalmaktan ve ona sarılmaktan başka bir düşünce yoktu.
Olurda annesi falan çıkarsa diye ufak bir yalan düşünmem gerekiyordu galiba...
Çok utangaçtım çünkü,
Elimi kaldırmadan kapıyı çaldım. Herkesin yapmadığı hareketlerden hoşlanırdım. Klasikleri ise sevmezdim.
Müzik hariçKapıyı siyah saçlı mini 👗 mavi elbisesi olan bir kız açmıştı. Annesi annenesi ve dedesinin tek kızıydı. Babasının ise tek erkek kardeşi vardı ve o da bekardı. Bu durumda bu kızın onun kuzeni olma ihtimali yoktu. Süt kardeşi falan olmayacağına göre diye düşündüm ve arkada onu gördüğüm an kafamdan aşağı kaynar sular dökülmüştü resmen.
Hemen kendimi toparladım ve gözlerimi Jimin'in üstünde gezdirdim.
"Konuşmalıyız Jimin."
Beraber arka bahçeye geçmiştik. O kadar öfkeliydim ki o an sesim kısılıp yüzüm şişene kadar ağlamak istiyordum ancak sadece en azında buradan çıkana kadar kendimi tutmalıydım.
Umursamaz bir tavırla "söyle" dedi. Gözleri ben hariç her yerde geziniyordu. Sanırım ona jungkook ile alakalı hiç bir açıklama yapmak zorunda değilim bu yüzden yapmayacağım diye düşündüm."Biliyor musun ben ve jungkook hakkında istediğini düşünebilirsin Jimin. Umurunda bile değil. Sen layık olduğun yerde kalmaya devam et. Kalbime girmek için uğraşmamış olursun." Dedim
Dolan gözlerine aldırış bile etmedim. Bu öfke problemleriyle başım dertteydi. Bayadır içimde tuttuğum tüm öfkeyle arkama bile bakmadan çıktım o evden...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
j'ai pensé à toi Jirose-Rosmin
Hayran Kurguj'ai pensé à toi-Aklıma Sardım Je ne pourrais pas dire rester-Kal diyemedim Jirose