4.BÖLÜM

255 4 0
                                    

Şoka girmiştim bu oydu! Beni o gece vuran adam. Bana bakıyordu. Gözlerimi ona diktim bakıyordum ki Emrenin sesini durana kadar.
- Yavrum beğenmediysen başka şey söyleyim.
- Hayır hayır gayet iyi.
- Kime bakıyorsun sen. Dedi ve arkasını o adama döndü.
- Emre bu o adam.
- Hangi adam? Anlamaz gözlerle bana döndü.
- Emre beni vuran adam o.
- Ne diyorsun sen Aslı.
- Emre adam kaçıyor.
Emre arkasını dönerek o adama bakti kaçtığını görünce peşinden koştu.
- Aslı odaya çık ve beni bekle.
Hemen koşarak odaya çıktım ve kapıyı kilitledim.

Korkuyordum. Ya Emreye birşey yaparsa. Hayır kızım saçmalama Emre mafya bunu unutma! Ona hiç birşey olmaz! Aradan yaklaşık 5 saat geçmişti. Uyuya kalmıştım.

Emrenin Ağzından;

Şerefsizi yakalamıştım. Kemali arayıp depoya gelmesini söyledim. Şerefsizi alıp depoya gittim.
- Kemal malzemeleri getirdin mi?
- Getirdim abi.
- Ver bakalım. Nerenden başlayalım istersin?
- Ha ha ha çok komik artık bana dokunamazsın.
- Nedenmiş o seçmiyorsan ben başlıyım. Önce senin o tetiğe basan parmağını keselim mi ne dersin?
- Bana hicbir zarar veremezsin çünkü o güzeller güzeli karın şuan patronumun elinde.

Dediği an basimdan aşağı kaynar sular döküldü. Ne yani Aslı otelde değil miydi?

- Saçmalama lan!
- İstersen telefonuna gelen mesaja bak.
O an elime telefonumu alıp gelen mesaja baktım. Aslı bir sandalyede  gözleri,ayakları,elleri bağlıydı. Camlı büyük bi kutuda içinde oturuyordu.
Çığlıklarını duyuyordum. Kafayı yiyecektim.

Aslının Ağzından;

Otelde uyuyordum ama utandığım da öylede değildim. Hissediyordum bi sandalyedeydim. Gözlerim,ayaklarım,ellerim bağlıydı.
- İmdaat!
- Korkma güzelim sana birşey yapmayacağım.
- Sen kimsin?
- Ben Serkan ÇELİK!
- Ne istiyorsun benden?
- Seninle ufak bir işimiz var güzelim.
- Bana güzelim deme! Ben nerdeyim?
- O çok sevdiğin kocanı biraz korkuttuktan sonra seninle ufak işimizi halledeceğiz.
- Bırak beni! Napıyorsun?
Ayaklarım ıslanmıştı.
- Bırak beni lütfen!
- Tamam yeter! Durdurun! Gel güzelim seninle ufak işimizi halledelim. Sizde o videoyu Emreye  atın bakalım ne yapıcak?
Biri beni kucağına aldı. Tahmin ettiğim kadarıyla Serkandı. Yumuşak bir yere yatırdı beni. Korkuyordum. İlk önce ayaklarımı sonra ellerimi çözdü gözlerimi açtığında karşımda sarışın ve gözleri mavi olan ve iri bedenli bi adamdı.
- Ne istiyorsun benden.
Kamera kuruyordu. Ve konuştu.
- Seninle biraz eğleneceğiz.
- Ne saçmalıyorsun ya bırak beni pis sapık!
- Aa güzelim sana yakışmıyor bu laflar.
- Bırak beni hayvan herif!
- İşte kameramız hazır. Şimdi gelelim sana. Üzerindeki elbiseyi beğenmedim. Gecelik gitmeye ne dersin?
- Ya pislik sapık!
Ayağa kalkıp kaçmaya çalıştığımda beni bileğimden tuttu.
- Gel buraya nereye kaçıyorsun?
- Pis bi sapikla durmam.
- Oo ayıp oluyor şöyle Emreyide arayalım.
Emreyi görüntülü aramıştı. Emre bağırıyordu.
- Lan seni elime geçirirsem var ya sikicem lan seni piç.
- Emre nolur kurtar beni.
- Yavrum sakin ol kurtarıcağım seni.
- Oo bu kadar yeter çok konuştuğunuz. Gelelim ufak işimize.
- Lan eğer Aslının saçının teline dahi dokunursan seni yakarım lan piç!
- Off bu kadar yeter güzelim artık başlayalım mı?
- Dokunma bana!
Serkan bacağıma dokunmaya başladı. Yukarı doğru çıkıyordu. Benim çığlıklarım Emrenin ordan tehditleri Serkan duymamazlıktan geliyordu.
Bacaklarımı öpmeye başladı.
- Nolur bırak beni.
Bir yandan ağlıyordum. Boynumu öpmeye başladı. Ve tam o sırada kapı kırıldı. İçeriye Kemal girmişti.
- Yenge! Ulan piç. Dedi ve Serkana yumruk attı.
Ama Emre yoktu. Telefona baktığımda çoktan kapatmıştı. Kemal Serkani bayılana kadar yumrukladı.
- Yenge iyi misin?
- İyiyim Emre nerde?
- Yenge şuan sırası değil hadi gidelim Emre abimin yanına bu piç birazdan uyanır.
- Tamam. Kemal bana ceketini verdi. Arabaya bindiğimizde Serkan uyanmıştı arkamızdan silah sıkıyordu.
Otele geldiğimizde Emre odada beni bekliyordu. Girdiğimde.
- Emre. dedim ve koşarak sarıldım ve dudağına uzun bir öpücük bıraktım.
- Abi ben çıkıyım. Kemal odadan çıkınca Emre konuşmaya başladı.
- Yavrum iyi misin? Telefonda deliriyordum.
- Hayır hayır iyiyim daha fazla ileri gitmeden Kemal geldi. Bir yanaşan ağlıyordum.
- Oyy yavrum ağlama.
- Emre çok korktum ya Kemal gelmeseydi. Ya daha fazla şey yapsaydı.
- Şşş ağlama ben seni hiç bırakmıyacağım.
- O beni vuran adama noldu.
- Öldürdüm gitti.
Ağlamam dahada şiddetlendi.
- Güzelim yapma böyle.
- Emre o pislik bana dokundu öptü. Temizlenmek istiyorum.
- Tamam güzelim gel duş al.
- Emre hiç halim yok.
- Gel yavrum ben sana aldırırım.
Ve banyoya girdik. Emre yavaş yavaş kıyafetlerimi çıkardı. Sadece iç çamaşırlarımla kalmıştım. Onlarida çıkardı.
- Emre utanıyorum.
- Utanma yavrum sanki daha önce görmedim. Dediğinde yanakların kıpkırmızı olmuştu. Emre bana dokundukça kasıklarına ağrı giriyordu.
- Şuan seni öpebilirim.
- Emre ne diyorsun sen.
- Yavrum o kadar güzelsin ki seni böyle gördükçe daha çok azıyorum.
- Hmm öyle mi ?
- Öylee
Emrenin dudağına yapıştım. Emre hemen karşılık verdi. Bir eli belimde bir elide kalçamdaydı. Bende onu soymaya başladım. Yavaş yavaş boynuma indi boynumu hem öpüyor hem emiyordu. Ağzımdan ufak bir inleme çıktı. Emre dahada sertleşti ve yavaş yavaş göğsüme indi. Bir elini kalçada tutmaya devam attı diğer eli ile kızlığımı okşuyordu. (Tövbe tövbe iste o şey yapıyorlar)
- İyi geceler yakışıklım.
- İyi geceler güzelim.

MafyamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin