9. BÖLÜM

128 5 3
                                    

Sabah gözlerimi güneş ışığı ile açtım. Yanıma baktığımda Emre yoktu. Dün aklıma geldi. Tedavi olacaktım Emre'nin baba olmaya hakkı vardı. Telefonumun zil sesiyle düşüncelerden uzaklaştım.
Bilinmeyen numara arıyordu. Açtım. Ve o tanıdık ses geldi. Babamın sesi.

- Alo kızım.
- B-baba.
- Kızım seni kurtarmaya geldim. İstanbul'dayım.
- Baba saçmalama beni neyden kurtarıyorsun sen?
- Emre denen o piçten. Nerdeyse konum at gelip seni alacağım ve gideceğiz.
- Hayır baba ben hiçbir yere gelmiyorum.
- Saçmalama kızım seni kurtarmaya geldim diyorum.
- Biz Emre ile birbirimizi seviyorum hatta.
- Ne hatta?
- Ben hamileyim baba. Ve artık senin sesini ismini dahi duymak istemiyorum rahat bırak beni. Dedim ve telefonu kapattım. Mecburen babama hamileyim diye yalan söyledim. Ama tam yalanda sayılmaz bebeğim olacak yakında. Hemen Emre'yi aradım.
- Gülüm.
- Emre nerdesin sabah sabah.
- İş güzelim işteyim.
- Tamam ama çabuk gel seninle konuşmam gerek.
- Ne konuşacaksın gülüm bir sıkıntı yok demi?
- Eve gelince konuşuruz.
- Gülüm beni korkutma.
- Korkmana gerek yok eve gelince konuşuruz hadi kapatıyorum. Baayy.
- Asl-

Emre konuşmadan telefonu suratına kapattım.
Günlük rutinim yaptım ve hazırlandım. Emre'yi beklemekten vazgeçtim ve şirkete gitmeye karar verdim. Siyah etek ve siyah ceket giyindim. Ceketin içinde beyaz boğazlı crop gibi birşey vardı.

Hazırdım hemen arabaya bindim ve şoföre şirkete gideceğimi söyledim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Hazırdım hemen arabaya bindim ve şoföre şirkete gideceğimi söyledim. Yaklaşık 10 dakika sonra şirkete gelmiştik. Arabadan indim ve Emrenin odasına gittim. Sanırım asistanı olan kadın;
- Emre bey şuanda müsait değil kim geldi diyeyim?
- Eşiyim ben ama söylemeyin sürpriz yapmak istiyorum. Dedim ve odaya girdim. Odaya girdiğimde bir kadınla konuşuyordu. Kapıyı açınca ikiside bana şaşkın gözlerle baktı.
- Aslı?
- Ee şey ben rahatsız ettim sanırım çıkayım.
- Hayır hayır işimiz bitmişti zaten Zeynep hanım çıkabilirsiniz.
- Tabi iyi günler.
Dedi ve çıktı.
- Gülüm senin burda ne işin var?
- Emre sana bir iyi bir de kötü haberim var hangisinden başlıyım.
- Şuan iyi habere o kadar ihtiyacım var ki.
- O zaman iyi haber ben tedavi olmaya karar verdim.
- Ne ciddi misin?
- Evet seninde baba olmaya hakkın var ve bu hakkı senin elinden alamam.
- Eee kötü haber ne?
- Nasıl söyliyeceğimi bilmiyorum ama.
- Direkt söyle gülüm şuan keyfimi kimse bozamaz.
- Emre beni babam aradı.
- Ne? Ne dedi?
- Seni kurtaracağım ondan ben İstanbuldayim gel gidelim gibisinden boş boş konuştu ama ben istemiyorum Emre ile mutluyum dedim ve kapattım.
- Tamam sen bana şu numarayı ver bakiyim.
- Emre cidden istemiyorum bırak gitsin rahat bıraksın bizi.
- Aslı şu numarayı bana ver.
- Emre ama-
- Aması falan yok ver şu numarayı!
- Tamam al. Dedim ve telefonumu ona verdim.
- Emre babamı bırak ben nasıl tedavi göreceğim ne zaman göreceğim?
- Tamam su numarayı Kemal'e veriyim sonra doktora gideriz.
- Tamam.
Emre işini hallettikten sonra hastaneye gittik. Doktor ile konuştuk ve yarın başlayacağımızı söyledi. Tedavi 4 hafta sürecek dedi. Ve eve gelmiştik akşam olmuştu. Yemek hazırlamaya indim. Yemeği hazırladıktan sonra Emre'yi çağırdım ve birlikte yemeğe oturduk.
- Emre.
- Efendim gülüm.
- Babama ne olucak?
- Birşey olmıcak korkma İstanbul'dan gönderdim bir daha gelemez.
- Ya gelirse.
- Gelemez dedim ya gülüm. Ona artık yasak İzmir'den dışarı dahi adım atamaz.
- Tamam.
- Ee yarın için hazır mısın?
- Yani biraz korkuyorum.
- Korkmana gerek yok gülüm ben olacağım yanında.
- Doğru. Dedim ve güldüm. Yemekten sonra Emre ile film izledik ve uyumaya odaya çıktık.

                                          °°°°
Kahvaltı bittikten hemen sonra odaya çıktım ve hazırlandım. Beyaz bir kazak ve altına siyah pantolon giymiştim.

- Yavrum hadi geç kalacağız

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

- Yavrum hadi geç kalacağız.
- Geldimm.

Hastaneye geldik ve Tedaviye başladılar.

2 ay sonra;

- Iyy ben bunu yemem çok kötü kokuyor.
- Hadi gülüm yapma böyle.
- Ay Emre çok kötü kokuyor kusucam ya.
- İyi sen bilirsin.
- Tabi ben bilicem ya.
- Hahaha Gülüm yapma hadi çok ufak ya al benim hatrım için.
- Bak kırmızı çizgim sen o yüzden alıcam ama çok ufacık.
- Tamam al.
Bir lokma ağzıma atar atmaz midem ağzıma geldi resmen.
- Öğh Emre bunee. Koşarak lavaboya gittim.
- Gülüm iyi misin?
- İyiyim.
Ayy ben bu belirtileri biliyorum. Ama emin olmam gerekti. Hemen çekmeceden geçen gün aldığım hamilelik testini çıkardım. Uyguladım. Ve bekledim. Yaklaşık 5 dakikadır bekliyordum. Ve en sonunda baktım.....


Arkadaşlar bu bölüm bu kadar. Bir sonraki bölüm final yapmayı düşünüyorum. Yeni bir kitaba başladım. Onuda okursanız çok sevinirim. Sizleri seviyorum görüşürüz. ❤️❤️

MafyamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin