1.Bölüm

7K 386 12
                                    


Anlında ki teri elinin tersi ile silerken annesinin sert sesi ile korkuyla önünde ki sepeti kaldırıp eve girdi.

"Nerdesin kız akşam oldu."

Ayağında ki lastikleri indirip tahtadan yapılmış tek katlı iki göz odalı evine girdi.

Kendini bu evden görmese de annesi ile yaşamak zorundaydı bu evde annesi onu ne kadar istemese bile mecburdu.

Bazen ölmeyi isterdi ama hemen tövbe ederdi.

Allah'a isyan ettiği için kendine kızardı.

Ardından iki rekat namaz kılar tövbe eder Allah'a şükrederek kalkardı.

Annesinin mutfakta söylediğini duyunca korka korka gitti annesinin yanına.

Onun geldiği gören kadın sinirle koluna yapıştı.

"Nerdesin sen ben sana hemen geleceksin demedim mi."

Yüzüne konuşurken aynı anda koluna yapıştığı kızı yerinde sarsıyordu.

"Ana valla..."

Sözünü bıçak gibi kesen sesle dolan gözlerini kapattı.

"Yalan söyleme ne yapıyordun söyle katil mi edeceksin sen beni ha cevap ver bana."

Yanağına inen tokat ile elinde ki sepet bir tarafa kız bir tarafa savruldu.

Saçına yapışan el ile acıyla inledi.

"Sen namussuz mu olacaksın başıma ha adımı mı çıkaracaksın bütün köyde namusumu o bunamış kadınların kokmuş ağzına sakız mı edeceksin..."

Yüzüne bağıran kadın başını iki yana salladı.

"İzin vermem işittin mi."

Onu fırlatır gibi bırakan kadın kendinden emin sesi ile söylendi "zamanı geldi seni baş göz etmenin zamanı geldi."

Genç kız korku ile bu yaşına kadar yapamadığını yaptı ilk defa annesinin gözlerine baktı.

"Ana olmaz yapma..."

"SUS ayağımın altına almim seni."

"Ana döv vur kapat ahıra istediğini yap ama olmaz everme beni ben yapamam daha küçüğüm ben."

Fato kadın "evleneceksin ilk isteyene verecem o toprağın altında ki babanın üztüne yemin olsun."

Göz yaşlarından gözünün önünü göremiyen kız yalvardı yakardı anasına ama yemin içmişti.

Geri dönüşü yoktu.

Yerde hıçkıra hıçkıra ağladı kızcağız.

Anası dönüp bakmadı.

Kaldığı odada ki yer döşeğinde ayaklarını kendine çekmiş sırtı duvarda başı dizlerine doladığı kollarına yaslı karşıda ki boş duvara bakıyordu.

\\\\\\\\\\\\\\\\

"Hiç deme bacım bütün hepsi öle olmuştur."

"Yok ki şöyle helal süt emmiş oturmasını kalkmasını bilen bir tane kız baş göz edim aslanım la."

Masanın diğer ucunda oturan kadın konuştu "aslında var."

Hatice hanım hemen sordu.

"Kimmiş."

"Şu dul fato var ya..."

"Ee"

"Onun kızı var Ayperi sessiz sakin bir kız sesini duyan çok azdır. Elide güzel iş yapar ama anası vermez kimseye."

Masada toplanıp komşularının bahçesinde oturan kadınların arasında Hatice hanımın yakınması ile açılmıştı konu.

Köyün her şeyine hakim olan kadın 'dedikoducu adile' girdi bu sefer söze "ama bacım kız bir içim su güzeller güzeli de çok çekti anasından."

Hatice hanım merakla sordu.

"Ne etmiş ki."

"Kız ne edecek bir sıkımlık canı var yavrunun. Anası insafsız kız kapının önüne çıksa kıyameti koparır. Bir kere de ben görmedim kız başını yerden kaldırmış. Dışarı çıkmış, pencere önüne bile çıkmaz. Anası hep tepesinde. Babası rahmetli olduğundan bellidir bu böyle ne derdi vardır Allah bilir."

Kadınlar kendi aralarında başka konuşacak kelam buldu ama.

Hatice hanım merak etmişti şimdi bu kızı güzel derler hamarat elinden her iş gelir başı yerden kalkmaz dışarı çıkmaz.

Kimdir, nasıldır, ne yapar çok merak etmişti.

Misafirleri kalkarken adile kadına oturması için kaş göz yaptı.

Herkez dağılırken Hatice hanım adile kadının yanına oturup kızı sordu.

Adile bilmiş bir eda ile "anlatım ya bacım daha ne diyim."

Hatice kadın onun derdini anlayıp "bu iş hallolursa görürüm ben seni meraklanma."

Adile başladı anlatmaya.

"Mustafadır babasının adı o rahmetli olduğunda kız daha küçüktü ama kundaktaki bebek değildi.
Koca ölünce bu fato kadına bir haller oldu anlamdık valla.
Bu kıza musallat oldu. Her işe ayperi her yere ayperi baktı kocasının yerini doldurmuyor. Dövmeye başladı kızı. Önce başını eğdirdi yavrunun, kaç kere sen ona mı baktın diyip dövdü yavruyu.
Sonra sesini kesti. Kız konuşmaz oldu. Sesini anası bile duymaz. Yazık korkudan cevap veremez ki.
Sonra baktı kız serpildi açıldı.
Güzelliği duyuldu. Dışarı salmadı kızı kapısına geleni eve almadı kızı görmesin deyi. İsteyeni kapıdan kovdu. Daha neler neler bacım bunlar benim gördüklerim birde o yavrunun kapının bacanın arkasında gördükleri var."

Hatice hanım duyduklarına şaşırsa mı üzülse mi bilemedi. Onunda iki tane kızı yavrusu vardı. İkisininde evlendirmiş yuvasını kurmuş mutlu mesut yaşıyorlardı.

Onların bunları yaşadığını düşününce yüreği sıkıştı.

"Adile hemen haber sal anasına isterim ben o kızı."

Birden karar alınıp yazıldı.

Yaklaşık 1 saat içinde yazılıp yayınlandı.

Beğenmeniz dileğiyle ikici bölümü yazmaya gidiyorum onu da atacağım yazdıktan hemen sonra.

"Oy sayısına ve yoruma göre devam etmeyi planlıyorum eğer beğenilmez veya okunmazsa kaldırmayı düşünüyorum."

Ayperi~köyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin