1. ALINTI

48 13 53
                                    

Kantinin içinde fazla kalabalık vardı, sıraya geçip beklemeye başladım bu sırada göz göze gelmiştik, gözlerine her baktığımda anlamsız duygular görüyordum. Kantinin köşesinde ayakta durmuş sırtını duvara yaslamış bir vaziyette dikkatle bana bakıyordu. Rahatsız olduğumu belli etmek istercesine kafamı başka yöne çevirdim, sıra yavaş yavaş azalıyordu ama daha çok kişi vardı önümde, bir kaç dakika geçmesine rağmen sıranın bana gelmeyeceğini anlayıp sıradan çıktım, durduğu yere baktığımda orada değildi, 

Daha fazla burada durmayıp dışarı çıktım, burnuma gelen temiz havayla derin bir nefes aldım tam arkamı döneceğim zaman sert bir şeye çarptım ve kaşlarımı çatarak geriye çekildim, çarptığım şeyin onun göğsü olduğunu fark ettim, ona hala aynı şekilde bakarken elini alnıma götürdü ve çarptığım yeri ovalamaya başladı, hızlıca geriye çekildim "Ne yapıyorsun?" dedim ona hala çatık kaşlarla bakarken, gözleri çatık kaşlarıma değince yüzünde bir gülümseme oluştu. Kaşlarımı düzeltip "Neye gülüyorsun, komik bir şey mi var?"

 Sorduğum soruyla beraber yine bir şey söylemeyerek arkasını dönüp yürümeye başladı, sinirle bir nefes alıp tam arkada birleştirmiş olduğu kolunu tutacakken elinde gördüğüm yanık iziyle elim havada kaldı. Yüksek sesle yutkundum, ellerim titremeye başlamıştı olduğum yerde buz kestim, biraz sonra gözlerimi ellerinden çekebildiğim zaman hemen peşinden koştum ve onun önüne geçtim bu sayede durmuştu. Yüzüme baktığında bir sorun olduğunu anlamıştı ve kaşlarını çattı. Ben onun yüzüne bakarken tam konuşmaya başlayacaktı ki onu susturdum

"E-ellerin" deyip sustuğumda kendimde konuşacak cesareti bulamıyordum. Sorunun ne olduğunu anlamış gibi kaşlarını düzeltip ellerini benden saklamaya çalıştı. Biraz öne eğilip ellerini tuttuğumda ellerim buz kesmişti, hızlı nefesler alıyordum ama şuan bu öğreneceğim şeyden daha önemli değildi 

Ellerini çekiştirmeye çalışırken ellerini benden kurtarmaya çalışıyordu "Hemen bırak ellerimi!" diye emir kipi kullandığında ellerimi ellerinden adeta ateşe vurmuşçasına çektim.

"Ellerinde n-neden yanık izi var?" hızlıca sorduğum soruya hemen yanıt vermesini istiyordum. Susmaya devam ettiğini görünce daha da sinirlendim ve "Ellerinde neden yanık izi var!" diye bağırdım. "Y-yoksa, düşündüğüm şey mi?" öyle olmamasını umuyordum

Hala baktığını görünce ellerimi yüzüme götürüp ovalamaya başladım. Yanıma gelip kollarımı tuttuğunda ona bakıyordum "Özür dilerim" dedi sakin bir sesle ve bu benim düşüncelerimi doğruluyordu.

Gülmeye başladım hatta kahkaha atmaya başladım, en sonunda deliriyordum. "Yani yine beni kurtaran kişi sendin, öyle mi?" deyip tekrar gülmeye başlamıştım ama gülerken gözlerimden yaşlar akıyordu. Gülmeyi bırakıp hıçkırıklarla ağlamaya başladığımda yere çömeldim ellerimle saçlarımı yolmaya başladım "Yine sendin ve ben seni yine görmedim" diye ağlayarak bağırdığımda "Ne istiyorsun benden, neden yapıyorsun bunu?" dediğimde kendisi de benim gibi yere çömeldi ve saçlarımda ki ellerimi tutup uzaklaştırdı, 

Gözlerimden yaşlar akarken ona bakıyordum gözlerinde yoğun bir duygu vardı; şefkat. Gözlerine bakıp daha çok ağlamaya başladım ve "Yapma, canın acıyacak" o kadar şefkatle söyledi ki bir anlığına babamı hissettim.

Kollarımı tutan ellerini itekleyip ayağa kalktım, göz yaşlarımı silerek ona baktım. Ona nasıl baktıysam gözlerinde acı çeken ifadeyi gördüm ama umursamadım "Bir daha karşıma çıkma, eğer çıkarsan seni öldürürüm" dedim buz gibi bir sesle ve oradan uzaklaştım...

ileriki bölümlerden bir alıntı,

 Arel'in elinde neden yanık izleri var?

Kayra neden yanık izlerini görünce deliye döndü?

474...

KİRAZ AĞACIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin