*******
Aynanın karşısına geçip kendimi incelerken omzumda bir el hissettim.Aynada Duygu'yla göz göze geldik.Bordo straplez ve arkada sırt dekoltesi olan mini bir elbise giymiş.Ayakkabı olarak da gece mavisi uzun ve kalın topuklu bir ayakkabı aynı renkteki çantası ile kelimenin tam anlamıyla sürtük gibi olmuş.
" Kızım tam bir sürtük gibi olmuşsun."
" Biliyorum bebek.Veeee sende beyaz bustier ve altındaki deri şort. Ayağında ince topuk bilekten bağlamalı ayakkabıların ve diğer aksesuarlarınla taş gibi olmuşun yarummm. "
" Yaaa saol bebeğim ama geç kalıyoruz."
&&&&&&&
"Yaaa Ekiiimm bana şarkı suleeeeeeee. "
" Hayır yani sana hangi kafayla içki içirdiysem.Ayrıca benim adım Ekim değil Eylül.Ve sana şarkı söylemeyeceğim."
" Bak söylemezsen striptiz yaparım haaa. "
" Yapamazsın.Sende o göt yok."dememle ayağa kalktı ve sahneye doğru çıkmaya başladı. Siktir yaa.Koşarak yanına gittim.
"Tamam . Hadi gel bende şarkımı söyleyeyim. "dememle 5 yaşındaki çocuklar gibi ona bez bebek alınmış gibi sevindi.
Duygu'yu daha demin oturduğumuz masaya bıraktım ve yavaş adımlarla sahneye doğru ilerledim.Zaten sesim güzel kimse de beni tanımıyor.Sorun olmaz.Solistin yanına gittim kulağına bir kaç şey söyledikten sonra mikrofonu elime aldığım sırada Duygu'nun sesini duydum.
" Kanka Ağlamam Zaman Aldı'yı söyleeee"diyince başımı olumlu anlamda salladım.Bu kızla bir daha içmeye gelirsem Justin beni öpsün yaaa.offf.Arkamı dönüp dj'ye şarkıyı söyledim ve şarkının melodisi kulaklarımda yankılanmaya başladı.Bir süre sonunda şarkıya adımımı attım.Garip yanı şu ki herkes bana odaklandı.Hadi ama ben sadece şarkıyı soyliyip.gidecektim.
" Kaç zaman oldu ben hâlâ gittiğine inanamadım.
Unutman imkansız, döneceğin güne hazırladım.
Bir yaz bahçesi içim anılar soluk çiçekler.
Bakıp büyütmesem elbet ölüp gidecekler.
Zaman dondu sanki her şey sıradandı.
Iyiyim dediğim herkese ağlamam zaman aldı.
Bir kaç eşyan vardı bende öylece kaldı.
Yoktun artık yanımda anlamam zaman aldı.
Ağlamam zaman aldı.
Bir eski zaman kadının mektubunda ki zarafet.
Tutsak bir şairin göz pınarlarinda ki hasret.
O kadar kırılgan içimdeki çocuk sana inanan.
O kadar naif ki hâlâ gittiğini anlayamayan.
Zaman dondu sanki her şey sıradandı.
İyiyim dediğim herkese ağlamam zaman aldı.
Bir kaç eşyan vardi bende öylece kaldı.
Yoktun artık yanımda anlamam zaman aldı.
Ağlamam zaman aldı."Şarkının elektro gitar ile bütünleştiği kısma gelmiştik ve benim en sevdiğim kısım burasıydı.Gözlerimi kapatmış bir şekilde sıranın bana gelmesini bekliyordum.Çok uzun sürmeyen bir aradan sonra yeniden sözlere başladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İTAATKAR
Novela JuvenilUyandıktan sonra bana bir kaç soru sordu bende cevap vermeyince kızıp beni dövmeye başladı.Mücadele etmeliydim ancak her yerim kan içindeydi fakat pes etmeyecektim.Beni gözünde bu kadar aciz görmemeliydi.Ben bunada dayanabilirdim. " Sana adını sord...