7

903 33 27
                                    

Günün 3. bölümüdür

Aradan geçen birkaç dakikanın ardından boşvermişlikle evin dışına çıkmıştım. Buraya üniversite okumaya gelmemin ardından 6 ay geçmişti. Tam olarak Diyarbakırı bilmiyordum. Burası neresi, nasıl evime dönücem, hangi otobüse binicem hiçbir fikrim yoktu. Sinir krizi geçirmeme ramak kalmıştı.

Sora sora bağdat bulunurdu değil mi!

Korkak Kenanın beni getirdiği yoldan geri dönmem gerekiyordu sanırım. Ali Cabbar ile yarışırsın Kenan. Düz bir şekilde yürüyüp çevreme korkak bakışlar atarak yoluma devam etmiştim. "Emir" duyduğum sesle karşıdan gelen Kenana bakmıştım. "Ne işin var burada tek başına." deyip yanıma gelmişti. Arsız oç. Histerik bir kahkaha atıp "Neden acaba" demiş ve omuzundan çarparak yoluma devam etmiştim.

Arkamdan gelip kolumu tutmuş ve "Nereye gidiyorsun" demişti. "Sen şaka felan mısın. Evime gidiyorum nereye gidicem. Burada işim ne." demiştim. Birkaç saniye gözleri yüzümde turlamış ve "Gel benimle" diyerek eve çekiştirmişti.

Her ne kadar itiraz etsemde beni bırakmamıştı. Eve girdiğimizde merdivenlerden çıkmış ve bir kapının önüne gelmiştik. Kapıyı hızlıca açıp beni içeri sokmuştu ve ardından kendisi de içeri girip kapıyı kilitlemişti. Sanırım yatak odasıydı.

Yaptığı şeye anlam veremezken yatağa oturmuş ve "Erkekliği tuttu" deyip kahkaha atmıştım. Gözlerime sinirle bakarken onunla kavga etmek istiyordum. Hesap sormak istiyordum.

"Noldu Kenan? Milletin içinde suspus olup bana gelince mi aslan kesiliyorsun." yanına doğru adımlayıp devam ettim. "Ya da beni önemsediğin için evlilik tavsiyesi vermeye geldin. Neler yapıp neler yapmamam gerektiğini. Hım?" Yetmezdi! Dudaklarımı kulaklarına götürüp fısıldadım. "Sence gerdek gecesi hangi iç çamaşırını giymeliyim." kafamı geri çektiğimde gözlerime öldürecekmiş gibi bakıyordu. Beni es geçip pencereye doğru yürüdü. Masaya "Sikeyim" deyip tekme atmayı da ihmal etmemişti.

Birkaç saniye pencereden dışarı baktıktan sonra bana döndü. "seni buraya getirmemeliydim. Seni orada yalnız bırakmamalıydım. Konu namus meselesi olunca hüküm kesindir. Ya ölüm ya da berdel mutlaka olacaktır. Her ne kadar itiraz etsemde onay babamdan geldi. Baba onayladıysa üstüne söz hakkı söylenmez. Kimse beni dinlemezdi." demişti.

Sadece gülmüştüm. Ne bekliyordum ki. Veya neden Kenandan medet ummuştum onu bile bilmiyordum. Bana hiçbir vaadi olmamıştı. Az çok okuduğum veya gördüğüm kadarıyla onunda söz hakkı yoktu sanırım. Ama en azından tek bırakmasaydı beni orda. Bilmiyordum. Kenan suçlu mu değil mi onu da bilmiyordum. Bilmeme gerek var mıydı onu da bilmiyordum. Şuan kendimi düşünmem lazımdı.

"Bir şey yapamadın yardım et bari. Şehir dışına çıkmama yardım et!" demiştim.

"Anlamıyorsun! Hiçbir sikim anlamıyorsun!" deyip bağırmıştı. "Evden çıktıktan sonra ne yaptığımı sanıyorsun? Eğlenmeye gittiğimi felan mı düşündün? Ben cevap vereyim Hayır! Sakin kafayla düşünüp seni kurtarmanın bir yolunu aradım. Diyarbakır da olduğun sürece onların sözü geçer. Evlenmek zorundasın ve kimse buna mâni olamaz çünkü babam onay verdi. Otogarı aradığımda adamlarını yerleştirmiş. Büyük ihtimalle seni ben götürsem peşimize adam takmıştır. Haber verirler. Polis desen o iş zaten olmaz. İşe yaramaz." demişti.

Yatağa ilerlemiş ve ağlamaya başlamıştım. Kaçıncı yüzyılda olmamıza rağmen hâlen bu olayların olması beni delirtiyordu.        "Peki neden ben! Neden bir kız değil de ben! Hani burada böyle olaylar hoş görülmüyordu." deyip yatağa vurmaya başlamıştım.

"Ferhat denilen o piç tescillenmiş kısır. Herkes kısır olduğunu ve çocuğu olmayacağını bilir. Kimse kız vermek istemez ona. Büyük ihtimalle o yüzden seni seçtiler." demişti.

İşte şimdi ayvayı yemiştim. Hiçbir çıkış yolu yoktu. Son bir çare umutla Kenanın gözlerine bakıp "Peki berdel bozmanın başka bir yolu yok mu?" diye sormuştum.

"Onu da düşündüm. Namusuna laf gelmesi lazım. Birkaç kişiyle gözüksen inanmazlar. Genelde buradaki kızlar berdeli bozmak için sevdiği kişiden hamile kalıyor. Bazı aileler direkt öldürüyor bazıları ise çocuğa kıyamadığı için evlerine tekrar alıyor ama aile evinde rezil bir hayat sürüyor. Veya çocuğun babası kimse onunla evlenmeye izin veriyorlar. Küçük bir şans. " demişti.

Gözlerimden birkaç pırıltı geçmişti. "Diyelim hâmile kaldım. Bu berdel bozulur mu? Sonuçta Ferhat kısır olduğu için çocuk benden de diyemez." demiştim.

"Evet. Hatta oğlanla kızın kârına olur. Çoktan evlenmiş oluyorlar çünkü. Neden soruyorsun ki sonuçta çocuk sahibi olamazsın. Büyük ihtimalle de 2 gün sonra düğünün var." demişti.

"Peki düğünü 1 ay ertelettirebilir miyim? Gözleri altında olurum onların. Üniversitem var, arkadaşlarıma haber vermem gerek felan derim. Yoksa hâyatta evlenmem. Canıma kıyarım daha iyi. Canımla tehdit ederim hatta. Ne kadar umursarlar bilmiyorum ama." demiştim.

"O halledilir" demişti. Kötünün arasından iyisini seçmeye çalışıyordum şuan. İnterseks olduğum için hamile kalabilirdim. 1 ay düğünü ertelettirsem o zamana kadar hâmile kalır ve berdel bozulurdu. Sonuçta Ferhatla evli veya nişanlı da olmuyordum. Bir şey diyemezdi. Dese bile bu sefer beni korumaya hakları vardı sanırım. Ama kimle yapacaktım bu çocuğu kısa sürede?

"Kenan. Yanıma gelsene. " demiştim. Gözüme anlamaz bakışlar atıp yanıma gelmiş ve yatağa oturmuştu. "Sana ben eşcinselim dedim ya hani, evet bu doğruydu ama aslında interseksüelim. Yani erkek bedenine sahibim ama vajinam var ve çocuk sahibi olabiliyorum." demiştim. Yüzüme anlamsız bakışlar attıktan sonra kahkaha atarak güldü. "Delirmişsin" deyip kafasını sağa sola sallamıştı.

Sinirden yataktan kalkıp karşısına geçtim. "Seninle tartışmaya girmiyicem Kenan! Bu cahilliğini uzun uzun konuşurduk ama zamanımız yok!" demiştim. Hızlıca fermuarımı açıp pantolonumla beraber külotumu da indirmiştim. Alt tarafıma yani vajinama doğru bakarken ağzından sadece "Siktir" kelimesi dökülmüştü.

Hızlıca altımı tekrar çekip yanına oturdum. "Hamile bırak beni! Hemen şimdi!" demiştim.

Ahahahha sonlara doğru ne oldu öyle.

İnterseks ne demek araştırabilirsiniz. Böyle çift cinsiyetli insanlar cidden var arkadaşlar. İnterseksin çeşitleri de var hatta.

Anlamsız yerler felan olursa affola. Sonuçta bir yerden bağlamam gerekiyordu. Adı üstünde kurgu yazıyoruz. Her şey %100 gerçek olmak zorunda değil.

Ama neden böyle dolandırdım bilmiyorum. Tam bir berdel yapabilirdim ama bu sefer kitabı baştan yazmam gerekirdi.

Sizleri çok seviyorum. Bugün bir bölüm daha gelir gibi muahhhhh

Kehribar - GayHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin