Merhabalar akşam düğünümüz var o yüzden bugün tek bölüm gelicek arkadaşlar tiktokta biri demiş artı 18 çok az arkadaşlar ben detaya girmeyi sevmiyorum ve çekiniyorum, artı 18 kitaplar var okuyabilirsiniz neyse biz bölüme basliyalim 😚😚😚
Acı çok hafif bir sözcük demi ama acı ruhunu ele geçirirse işte o zaman kurumuş bir yaprak gibi nereye savrulacağını bilmezsin seni rüzgar yönetir işte Rojin'de şuan bir kuru yapraktı acı tüm bedenini ruhunu ele geçirmişti yaşadıkları ona çok ağır geliyordu ama intikam alacaktı aklına koymuştu bunu yapacaktı,hızlıca yerden kalktı arabaya binip Rojhat'ın şirketine sürdü.Arabadan inip şirkete girdi odasının önüne varınca kapıyı çaldı.
"Gir!"
Kapıyı açıp içeri girdi,Rojhat başını dosyalara gömmüş arada bir kahvesine yudumluyordu başını kaldırmadan.
"Konuş!"Rojin icind ki acıyı gömdü .Yüzüne samimiyetten uzak bir gülümseme yerleştirdi.
"Kolay gelsin efendim acaba sizi kaçırabilirmiyim."
Rojhat duyduğu sesle başını dosyalardan kaldırıp karşısında mükemmel giyinmiş karısına baktı.
"Ooooo sen!"Rojin kahkaha atıp ,
"Aşırı resmi!"
Rojhat yerinden kalkıp kızın dudakları na yapıştı .
" Mükemmel kızım beni kalptenmi götüreceksin."
Rojin adamın boynuna kollarını sarıp dudaklarını araladı..
"Sen beni bitiriyorsun."
Rojhat kahkaha attı ,ve Rojin'in elini tutup.
"Kaçır bakalım kocanı."Rojin gözündeki sıraya girmiş yaşları tek tek geri gönderdi.Babasını öldürseydi onu haklı bulurdu ama abileri masumdu onlar ölümü haketmiyordu.
"İşin yokmu?Rojhat sırıtıp,
"Sensin işim sana hastayım."
Rojin kahkaha atıp Rojhat'la beraber şirketten çıktı,arabaya binip sürdü Rojhat'ı çok ıssız bir yere getirdi.
"Beni öldürecekmisin?"Rojin anlafımı diye kocasına baktı.
"Hı?"Rojhat kahkasını bastırıp,"Diyorumki niye buraya geldik bu kadar ıssız biyere yoksa birlik.."
Rojhat sözünü bitirmeden Rojin ağzını eliyle kapattı.
"Aklın hep öyle şeylerde."
Rojhat Rojin'in elini öpüp ellerinden kurtuldu.
"Aklıma sokan utanmalı."
Rojin gülüp arabadan indi Rojhat'ta indi beraber bir çınar ağacının altında oturdular Rojin tekrar kalkıp arabanın bagajından piknik için getirdiği meyve ve içecekleri aburcuburlari alıp bir sofra sererek dizdi, Rojhat'ın omzuna kafasını yasladı.
"Vav küçük karıma bak mükemmel bir fikir."Rojin gülümsedi.
"Bugün güzel bir gün hemde çok."
Rojhat tebessüm edip Rojin'ikendine çekti iyice.
(Roninden)
Rojhat herşey den habersiz oturuyordu bugün onu vuracaktım plan yapmıştım öldürmeyecektim çünkü ölmek ödüldü onun için ama acı çeksin istiyordum bir kurşun acısı çok azdı benim acımın yanında ama yinede istiyordum işte .Önce vuracak ve bugün döktüğüm yaşların acısını çıkaracaktım sonra ona hayatını mahvedecektim.
"Biliyomusun sen hayatıma girdiğin ilk günden beri sana bağımlıyım sen bana ilaç oldun bedenime ruhuma merhem oldun ama anlam veremiyorum sen nasıl bana aşık oldun sana bu kadar acı çektiren bir adama ama sonra bende babamın katilinin kızına aşık oldum diyorum neyse hadi yiyelim."
Beraber meyveleri yedik sonra planımın vakti gelmişti başlamalıydım.
"Bekle burda sana bir sürprizim var."Rojhat anlamıyordu Rojin'nin ona şans verdiğini düşünmüştü ama Rojin ona yıllarca aşıkmış gibi davranıyordu peki gözlerindeki nefret ve öfke neydi.
"Rojin güzelim gel buraya ne sürprizi."Rojin mızmızlanıp.
"Gözlerini kapat hadi ya uf."Rojhat sonunda pes ederek akışına bıraktı,
"Tamam inatçı keçim."
(Yazardan)
Rojin ağaçların arasında kayboldu yüksek bir yere gidip belindeki silahı Rojhat'ın tam kalbinin üzerine tuttu Rojhat 'ında onun gibi nefes almasını istemiyordu kalbi yüreği paramparça olsun istiyordu eli titriyordu çünkü ilk defa birini vuracaktı,Rojhat herşeyden habersiz gözünü kapatmış küçük karısını bekliyordu .
"Hadi Rojin yapmalısın hadi korkma oda acı çekmeli kurtlar sofrasındasın hadi."
Rojin tetiğe bastı oan bu durumu hissetmiş gibi ıssız ormandaki kuşlar bir bir göğe çıktı Rojhat ona gelen kurşunla nefesinin kesildiğini hissetti gözleri doldu vücudu titredi bembeyaz gömleği kıpkırmızı olmuştu yere yığıldı dağ gibi adam.
"Hayır hayır ben naptım Allahım Rojhaaaatttt."
Rojin elindeki silaha baktı eli titriyordu yere fırlatıp Rojhat'ın yanına koştu dağ gibi adam yerde inliyor gözleri kocaman açılmıştı ne derdi babaannesi insan ölünce gözleri büyürdü .Rojin düz çöküp gözyaşlarını serbest bıraktı.
"Rojhatttt, Allah'ım yardım et yalvarırım dayan nolur hastaneye gotürücem seni dayan, ne yaptım ben ."
Rojin arabaya koştu hızlıca binip sürdü Rojhat'ın yanına getirip onu bindirmeye çalıştı Rojhat'ın gözleri kapanmaya başlamıştı beyaz gömleğinden tek beyaz yer kalmamıştı Rojin Rojhat'ı uzandırarak arka koltuğa bindirdi kendiside arabayı hastaneye sürdü.
" Yalvarırım ölme ben ben canın acısın istedim sadece lütfen lütfen ölme."
Rojin çığlık çığlığa ağlıyordu sonunda hastaneye vardı hızlıca arabadan inip doktor çağırdı hemşireler ve hemsirler Rojhat'ı sedyeye bindirip hızlıca ameliyathaneye götürdüler içeri alıp kapıyı kapattılar.
Rojin ne olduğunu anlamadan kapı suratına kapanmıştı 4doktor içeri girmiş ve hiç bişey sormamışlardı .Rojin yere çöktü ellerini yumruk yapıp buz gibi fayanslara vuruyordu gözleri şelale misali akıyordu o kadar bağırıyorduki tüm hastane duyuyordu belki çığlık çığlığa ağlıyor ölme diyip duruyordu.
İçerde kalbinden ve kolundan kurşun alan Rojhat ise bilincini kaybetmiş iki dünya arasinda mücadele veriyordu .Bir saat geçmişti ameliyathaneden kimse çıkmamıştı Rojin ağlamaktan heba olmuştu korkuyordu ona bişey olacaktı diye ama en çok doktorların ondan bilgi almamasından endiselendi o kadarmı kötüydü durumu bu acele neydi açılan kapıyla Rojin'in bakışları doktoru buldu hızlıca yerden kalktı.
"Nasıl o hı ne olur bişey döyleyin ne olur yaşıyor diyin ne olur."
Dayanamadı yine ağladı ayakta zor duruyordu.
"Ailesine eşine dostuna haber verin ve işlemleri yapmamız lazım bizi çok riskli bir ameliyat bekliyor kurşun kalbine saplanmış ve bu ölümün resmiyeti ama elimizden geleni yapacağız dört doktorla bir ameliyat yapacağız tabi ailesinin rızası olursa acele edin."
Rojin duyduklarını yediremiyordu, ne kadar rahat konuşuyordu doktor Rojin'in ruhu bedeninden çekildi gibi oldu hızlıca doktora dönüp .
"O yaşayacak anladınmı ne gerekiyorsa yap çabukluk ."
Doktor Rojin'i anlıyordu o yüzden ses çıkartmadan Rojin'i odasına götürüp evrakları imzalattı artık ameliyat başlıyabilirdi .Doktorlar giyinip birer birer ameliyathaneye girdi Rojin Rojhat'ın ailesine haber verecek halde değildi o yüzden numarasını hemşireye verip haber vermesini istedi.
" Yalvarırım ölme lütfen.."
Rojin'in gozlerinden yaşlar o kadar çok akıyorduki yüzü sırılsıklamdı yerde oturdu başını duvara yaslayıp kafasını duvara vurup vurup çığlık çığlığa ağlıyordu o kadar ağlıyordu ki artık takati kalmamıştı.
Şahmeranlar torunun vurulduğunu duyunca direk hastaneye gittiler hastaneye varıp danışmandan yerini öğrendiler ameliyathanenin önüne varınca yerde başını duvara vurup bağırarak ağlayan Rojin'le karşılaştılar.
Azize yerdeki kızının saçlarına asılarak ,
"Sen yaptın demi sen yaptın torununu sen vurdun."
Rojin dahada çok ağladı diğer aile üyeleri Azize' nin elinden Rojin'i çekip aldılar.
"Bana bak eğer torunum ölürse sende kendini öldür beni uğraştırma."
Rojin ölüm lafını duyunca yine ağladı ama bu sefer nefes alamıyordu gözleriyle sanki çölü suluyormuşçasına gözyaşı döküyordu.
Sekiz saat sonra doktorlar ameliyattan çıktılar.
" Hastanın durumu çok kritik herşeye hazırlıklı olun ama biz artık tedavi yapyacağız kurşunları çıkardık ama hasta çok kan kaybetmiş kanda verdik ama kalbi delinmiş ve çok hasar görmüş bu yüzden iki saat veriyoruz hastamıza hayata tutunur umarım."
"Ne demek iki saat ne saçmalıyorsun sen himm ne iki saati."Rojin algılamıyordu artık,
"Eşiniz makinaya bağlı ama iki saatten fazla yaşayamaz tıbbi bilgi bu ama güçlü olup turunursa onu bilemem."Azize hanım öfkeyle doktora baktı.
"Ne demek bilmem doktor değilmisin sen muayene etsene."
Doktor olumsuzca kafasını sallayıp gitti tüm aile halkı üzgünce bir yere çekildi tek biri hariç Rojin, hızlıca hastanenin terasına koştu yağmur bardaktan boşalırcasına yağıyordu Rojin yüzüstü uzandı terasta yağmur damlaları onu sırılsıklam etmişti gözyaşları akıp duruyordu daha fazla dayanamadı genç kız çığlık çığlığa bağırdı saçlarını yoladı, elleriyle kendini çizdi silah tutan eline bakıp titreyerek ağladı kendinden tiksiniyordu diz çöktü genç kız boğazını yırtacak şekilde bağırdı şu sözleri,
"Allah şahidim olsun ki ölürsen bende kendimi öldürürüm .Bencilim ben hemde çok senin yaşadıklarını görmezden geldim ben hiç bişey yaşamamışım ki senin yanında benim acılarım bir hiç sende intikam almak istedin haklı olarak ama gözüm kör oldu görmedim küçük Rojhat'ı görmedim vurdum seni hemde kalbinden sende yan istedim ama sen zaten yanıyormuşsun affet beni ne olur."
Aşk neydi beraber dipdibe göz göze olup seni seviyorum demekmiydi değildi işte aşk uzaklık mesafelere uçurumlara rağmen asla pes etmemekti ilim ilim acı çekerek kavuşmaktı öyle hemen kavusanlar size sesleniyorum aşk bu değil aşk acı fedakarlık demek karnındaki kelebekler aşk değil aşk yuregindeki sızı ...
![](https://img.wattpad.com/cover/334790191-288-k975618.jpg)