5

221 27 3
                                    

Caner'in ne dediğini hiçbirimiz umursamadık ve eşyaları dizmeye başladık. Eşyaların dizimi otuz dakikamızı aldı sadece.

Ardından herkes birlikte oturup hazır getirdiğimiz atıştırmalıklardan koyduk. İlk gün yorgun olduğumuz için yemek yapmak istemedik.

"Çakır sen naptın lan üniversite de?" diye sordu Aras. "En çok seni merak ettim."

"Full gezdim oğlum. Ordan oraya off. Çok eğlendim gidince devam edicem." dedi Çakır.

"Hayret sen nasıl Caner'i bırakabildin. Her fırsatta Canerlesin de!" dedi Arel.

"Sapık çünkü her fırsatta götüm de bitiyor." dedi Caner.

Çakır güldü. "Oğlum, yanlış anlatma lan! Her seferinde götüme elliyor demen gerekiyordu bu daha doğru olur."

Caner, Çakır'ın kafasına vurdu. "Oğlum ülke değiştirdin okumak için ama aklın hâlâ bende, bu nasıl sapıklıktır." dedi.

Çakır kafasını ovdu. "Oğlum benim için ağlayan sen değil miydin!?"

Caner bi tane daha vurdu. "O boşluğuma geldi senin için ağlamadım yani. Soğan vardı bide yanımda ondan."

Her ikisi ne kadar birbiriyle uğraşsada o kadar çok seviyorlar ki birbirlerini... Caner ve Çakır kardeş gibiler ama bunu belli etmemek için her fırsatta birbirlerine sataşıyorlar.

&&&

Herkes çadıralarına geçmeye hazırlandı. İlk gün yorulduğumuz için herkes çadırında uzanmak istedi.

"Hadi gençler, herkes çadırına!" dedim.

Caner elinde bi sopayla yürüyerek geldi. "O ne için?" dedi Arel.

Caner elindeki sopayı havaya kaldırıp "Bu ırz düşmanıyla aynı çadır da kalıcağım için sopaya ihtiyaç duydum. Her ihtimale karşı." dedi.

Çakır, Caner'in omzuna elini koydu. "Aşko korkma elletmezsen ellemem." dedi.

Caner sopayla Çakır'ın götüne vurup "Senin o ağzının tam ortasına..."

Caner'in sözünü keserek "Yeter bu kadar hadi hadi!" dedim.

Herkes çadırına girdikten sonra Ada ve ben oturup dertleşmek istedik. Ada elinde ki soğuk içeceklerle karşıma oturdu.

"Nasıl gidiyor?" diye sordum.

"İyi gidiyor ya da gitmesi için uğraşıyorum. Caner ile sizin yanınıza gelmeden önce tartışmalar oluyordu tabi! Ama sizin yanınızda belli etmiyoruz." dedi Ada, üzüntüsünü belli ederek.

"Neden ki? Siz öncesinde mükemmel bir ilişki yürütüyordunuz." dedim.

"İşte her şey öyle olmuyor! Bir süre sonra illa bi sıkıntı çıkıyor. Bir de sadece ikimiz kaldık gruptan ayrı olarak. Özlem duyuyor o günlere." dedi.

"Özlem duyması normal ama bunu yapmaması gerekiyor. Ben onunla konuşurum bu konuyu. Ssni bu kadar üzmemeli!" dedim.

Cidden Caner'in bunu yapması beni üzdü. Ki ben Ada'yı o kadar çok seviyorum ki...

"Beni bırakta sizde nasıl?" diye sordu.

"Biz gayet iyi ilerliyoruz. Çok özlüyorum ama elimden  gelen bir şey de olmuyor. Aramızda çok mesafe var. Bu günü en çokta Arel'in gelmesi için çok bekledim. Arada tabi tartışıyoruz ama özlemden..." dedim.

"En azından aramızdan birinin ilişkisi güzel ilerliyor." dedi Ada buruk bir gülümsemeyle.

"Hayır sizin ki de düzelicek, inanıyorum ben." dedim. Elini tutmamla gülümsedi. En büyük destekçileri benim ve benim bunu düzeltmem gerek.

Dışardan bağırma sesi geldi. Ada ve ben koşarak çıktık. Arel ve Aras da çadırlarının dışındalardı. Baktıkları yöne doğru baktığımızda Çakır'ı bir ağaca bağlı bulduk.

KOLEJ GÜNLÜĞÜ 4 -KAMP MACERASI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin