19

127 17 4
                                    

Caner, Çakır'ın yanına koştu hemen. Yere oturup çekirdekten biraz aldı. Bu ikisi birbirine nasıl bu kadar benziyor hayret ediyorum. Aras'ta yanladına koştu hemen, biraz çekirdek alıp eline dinlemeye başladı.

Çakır ağzındaki çekirdek çöpünü Caner'in yüzüne tükürerek konuştu. "Muşmula suratlı Caner, sen bana uyum sağlasaydın bizde böyle bitirim ikili olurduk."

Caner, yüzüne çarpıp yere düşen çekirdek çöpünü saydırarak üstünden atıp "Amip Çakır, ne zaman kaos çıkartalım dedin de ben sana uymadım." dedi.

"Geçen sene götümü kırdığım zaman işte ekşın olsun dedim ama sen bana uymadın." dedi Çakır.

"Götünü kırıp hastanelik oldun ya oğlum o gün, neyin ekşını?!" dedi Caner.

"İşte ekşın sana! Gerçi sen ne anlarsın Canerello." dedi Çakır burun kıvırarak.

Caner "Evet ay aman ne büyük ekşın. Çakır götünü kırdı." dedi göz devirerek.

Çakır elini havada sallayarak "Beybisi sayemde hem anımız oldu hemde ekşın yarattım, bi taşta iki kuş ayol." dedi.

"Zaten ne geliyorsa başımıza senin bu ekşın şeysilerinden geliyor. Tahtalı köyü boylamasak bari."

"Seninkine çicek değil don koyarım aşko. Zaten çalıyorsun donlarımı..." dedi Çakır ağzındaki çekirdekle.

Caner sabır dileyerek baktı. Çakır ise çekirdek çitlemeye devam etti. İkisinin atışmasının bitmesinin ardından tekrardan eski konumuzun olduğu yere döndük ama Seda ve Eda yoktu.

2 dakika sonra ikisi de çadırdan elinde kahvelerle çıktılar. Sanki az önce sorun çıkmamış gibi oturdular sandalyelerine.

"Biz sizi kovmadık mı?" diye sordu Sarp.

"Bizim diğer lakabımız yüzsüz ikizler." dedi Eda. Ardından kahvesinden bir yudum aldı. "Yani gitmiyoruz burdayız, tapulu malınız değil ya!"

Cenk, Sarp'a baktı. Doğal olarak hiçbir şey söyleyemediler. Seda kahveden höpürdeterek bir yudum aldı.

Buse "Bari düzgün iç kahveni." dedi.

Seda güldü. "İster sesli ister sessiz , ister ağzımla ister burnumla içerim tatlım."

Çakır araya girip "Buse, ikizlere iyi davran. Bak aramız bozulur ha!" dedi.

Buse çok tatlı bir kızdı, evet. Ama yalan değil ısınamadım ona bi türlü. Tabi bunu Çakır'a daha söyleme fırsatım olmadı. Hep bir ekşın peşinde olduğumuz için!

Olayın bitmesiyle Çakır 'ben böyle işi sikeyim' diyip çekirdeği Caner'e fırlattı. Caner de tabi arkasından saymadığı şey kalmadı. Ama dinleyen kim!

Yuvarlak masanın etrafına dizili sandalyelere oturup konuşmaya başladık. Tabi bu duruma morali bozuk olan Çakır çadırına geçtiği için yoktu.

"Hava çok bunaltıcı değil mi ya? Çok sıcak." dedi Ada.

Çakır hemen çadırdan yanımıza geldi. Bildiğiniz uçtu.  "Hassiktir, çoraplarım!" Bağrışıyla herkesi korkuttu. Herkes anlamayan gözlerle Çakır'a baktı.

Arel "Ne oldu çoraplarına?" diye sordu.

"Buzdolabı getirmeyi unuttum." dedi Çakır.

"Oğlum buzdolabıyla ne yapıcaz burada? Mini soğutucu varya!" dedi Caner.

Gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdım. "Çakır'ın çorapları terliyor" dedim. Hepsinin gözleri, ben ve Çakır arasında mekik dokuyordu.

"Ne alaka?" diye sordu Aras.

Daha fazla dudaklarımı bastıramadım. Gülmeye başladım. Çakır bana sinirli bakış atıp Aras'a cevap verdi. "Ben çoraplarım terlemesin diye buzdolabına koyuyorum. Ve şuan buzdolabım yok! Çoraplarım şuan çok kötü durumdadır."

Ben hariç hepsi ağzı açık bir şekilde Çakır'a baktılar. Sonra Caner'e döndü hepsi. Caner ellerini havaya kaldırdı. "Cidden bu kadar psikopat olduğunu ben bile bilmiyordum."

Gözlerin bu sefer ki odağı bendim. Gülerek "Biliyordum, her zaman ki Çakır, ben alıştım sizde alışın." dedim.

Caner tam lafa atlayacakken Seda araya girdi. "Çakır, aşkım gelsene!"

Bende dahil herkesin odağı bu sefer Seda idi. O ne dedi, ne dedi? Çakır aşkım mı?

Çakır şokla "Ne?" diye bağırdı. Çakır ayağa kalktı. Şarkı söyler gibi "Hepimizin psikolojisini bu ikisi bozdu!" dedi.

KOLEJ GÜNLÜĞÜ 4 -KAMP MACERASI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin