Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Seninle de sensiz de iyi olamıyorum. Sikeyim böyle işi."
Jungkook içinden söylenmişti. Lisa öylece balkonun önündeki koltukta otururken sessizliğini koruyordu. Jungkook oflayarak yataktan kalkarak banyoya girmiş ve kapıyı çarpmıştı. Lisa kapının sesiyle irkilirken iç çekerek önüne döndü.
Jungkook'un ayrılmak isteyen taraf kendisi olmasına rağmen bu afra tafrasına bir anlam bulamıyordu.
Umursamazca bir tavırla üzerini değiştirmiş ve oversize bir tişört giymişti. Bununla uyumayı planlıyordu. Yatağa kıvrıldığında gözlerini kapadı. Bedeni istemsizce az önce Jungkook'un uzandığı tarafa doğru yaklaşırken kendine çok kızıyordu. Onun kokusunu biraz içine çektikten sonra tam anlamıyla o tarafa kurulduğunda kendini uykuya bıraktı.
Jungkook ise soğuk suyun altında uzun bir dalıp gitme seansı yaptıktan sonra havluyu beline sarmıştı. Saçlarını karıştırarak banyodan çıktığında gözleri etrafı tararken Lisa'yı yatakta bulduğunda başını iki yana salladı. Bu kızın bencilliği bambaşka bir seviyedeydi.
Uçakta tek odayı kendine tahsis ettiği yetmiyor gibi şimdi de odadaki tek yatağa bir anlaşma bile yapmadan hoyratça yatıp uyumuştu.
Jungkook bacağına gri bir eşofman giyinip tişörtü es geçerek yatağa oturdu. Centilmenliğinin de bir sınırı olmalıydı. Çünkü fazlası aptallığa kaçıyordu.
Elini Lisa'yı dürtmek üzere kaldırdığında onun mışıl mışıl uyuyam huzurlu suratını görmek omuzlarının düşmesine sebep oldu.
"Kimi kandırıyorum? Onu uyandırmayacağım."
Kendi kendine söylenerek yataktan geri kalkıp az önce Lisa'nın oturduğu balkonun önündeki koltuğa bedenini bırakmıştı. Lisa yastıkların birisine kafasını koymuş diğerine de sarılmış olduğundan genç adamın yastığı da bulunmuyordu.
Kenarda bulduğu havlu kağıt rulosunu başının altına koyarak gözlerini kapadı. Bu şekilde uyumak onun için çok sorun değildi. Kendi evinde de sık sık yastık bulamadığı oluyordu.
Lisa'nın bu konuyla alakalı sık sık söylendiğini hatırladığında burukça gülümsedi. Eski anılar zihnini doldurmuştu. ... "Jeon bu ne böyle? Nasıl bir yaşam tarzı sürüyorsun."
Lisa Jungkook'un bomboş evinin içinde yankılanan sesine şaşırıyordu. Evde eşya namına pek bir şey yoktu. Çok geniş olmasına rağmen sadece uzun bir kanepe ,ya da köşe koltuk da denebilir, oldukça büyük bir teşevizyon, oyun konsolu ve oyunlar salondaki tek eşyalardı. Lisa onun zahmet edip eve en azından perde almasına şaşırırken yemek odasında geniş ahşap bir masa bulunuyordu.
Evin giriş katında nerdeyse başka hiç eşya bulunmazken yukardaki odalarda da sadece boş yataklar ve gömme dolaplar vardı. Giysi odasında kıyafetleri düzenli ve nizami bir şekilde sıralıyken tüm evinin özeti buydu. Lisa ne yastık ne yorgan ne de herhangi bir yaşam belirtisi görmediğinde dehşete düşmüştü.
