Zaman geçtikçe otobüse hakim olan gürültü artmaya başlamıştı. Jungkook'la o kısa sohbetten sonra bir daha konuşmamıştık. O, Seokjin ve Namjoon'la sohbet etmeyi seçmiş ben ise telefonumun çekip çekmediğini kontrol ediyordum ta ki Hoseok arkasını dönüp soru sormaya başlayana kadar."Tae, burada okuldan ama benim görmediğim yeni yüzler de var. Yani çok değiller çünkü bilirsin ben çoğunluğu tanırım ama yeni yüzler görüyor gibiyim sanki. Haksız mıyım?" demişti etrafı süzerek. Ben de etrafta daha önce gördüğümü düşündüğüm tanıdık yüzler görmüştüm. Hoseok kadar tanımasam da. "Evet, birkaç kişiyi tanıdım ben de."
Hoseok tek kaşını kaldırıp "Bak kapıya yakın oturan üç kişiyi tanımıyorum. Daha önce gördüğümü de sanmam. Belki yeni başlamışlardır, Jin hyunga sorsam tanır kesin. Bak şuradaki de Jimin'in telefondan gösterdiği omegalar değil mi?" soluksuz konuşmasının ne zaman biteceğini merakla beklerken son söylediği cümleyle bakışlarını takip ettim.
"Hangisi?" diye sorduğumda "Bak şu sarı montlu omega ve onun yanında oturanlar." diye cevap verdi ama ben yine baktığı yere bakıp tarif ettiği kişileri göremeyince "Senin oraya baktığın yerden gözükmüyor çünkü önünde biri duruyor. Biraz şu taraftan bak." deyip koridor tarafını gösterdi. Kafamı o tarafa doğru eğip baktığımda yine göremediğim için kaşlarımı çattım.
"Neyse Hobi, bu kadar uğraşa değeceğini sanmıyorum. O kadar da önemli değil." dememe rağmen Hoseok ısrar edip "Ya Tae, biraz daha kaysan göreceksin. İnat ettim hadi ya," diyerek elini omzuma koyup beni yanımdaki koltuğa kaydırdı. Vücudumu biraz daha eğip bahsettiği kişileri gördüğümde sarı montlu dediği daha önce göz göze geldiğim, Jimin'in okulda telefonundan gösterdiği omega ve arkadaşlarıydı. "Gördüm."
"Sonunda! Sarı montlunun önündeki kim ya bu arada? Kafasını çevirse tanırım ama böyle çıkaramadım. Dur, Jin hyunga sorayım o kesin tanır." deyip elini omzumdan çekmişti. O, Jin hyunga seslenirken ben de derin bir nefes alarak kafamı o tarafa çevireceğim sırada Jungkook'la neredeyse burun buruna geliyordum. Kaşlarımı çatarak neden bu kadar yakında olduğunu kendi içimde sorgularken onda da hafif bir şaşkınlık sezmiştim. Tam neden bu kadar yakınımda olduğunu soracaktım ki gözlerini sırtım boyunca indirdi ve oturduğum koltuğa bakıp yeniden gözlerime döndürdü.
Ben de kendi koltuğuma kısa bir bakış atıp geri döndüğümde donakaldım. Az önce Hoseok'un gösterdiği omegalara bakmak için kendimi yan tarafa kaydırmıştım. Şimdiyse bacağım onun bacağına yapışmış bir haldeydi, resmen dibindeydim. Neredeyse Jungkook'un koltuğunda oturuyordum ve suçu ona atmak üzereydim. Hızla kendimi geri çekip cama iyice yaslandım. Mesafeyi olabildiğince açmaya çalışırken konuştum. "Ben, Hoseok birini gösteriyordu o yüzden şey oldu. Yani o yüzden o kadar yaklaşmışım. Umarım rahatsız olmamışsındır, farkında değildim." endişeli bir şekilde konuştuğumda olabildiğince cama yapışmaya çalışıyordum.
"Sorun değil Taehyung, rahatsız olmadım." dedi kafasını iki yana sallayarak gülmüyordu ama ifadesi yumuşaktı. Bakışları yüzümde oyalandıktan ona seslenen Jin'e döndü.
"Jungkook, sen tanıyor musun?" diye sorduğunda az önceki konunun devam ettiğini anladım. Jungkook kafasını Jin'e çevirdiğinde neden bahsettiğini anlamamışa benziyordu. Jin parmağıyla omegaları gösterip "Şu arkası dönük olanı tanıyor musun" dedi. Jungkook, onun gösterdiği yere baktığında bakışları sertleşir gibi olduysa da kısaca süzüp "Tanımıyorum." dedi.
"Nasıl yani? Çocuk bizim okulda ama hiçbirimiz görmedik ve tanımıyoruz." dedi Hoseok düşünceli bir sesle. Kaşlarını çatmış hâlâ çocuğun olduğu tarafa bakıyordu.
"Hangi çocuğu?" Jimin'i Yoongi ile olan sohbetinden ayıracak tek şey onun merakıydı elbette. Otobüs durduğundan beri Yoongi ile sohbet ediyordu ve ne konuştuğu hakkında bir fikrim olmasa da yüzünün gülümsemesi beni de rahatlatıyordu. Hoseok konuyu kısaca Jimin ve Yoongi'ye de anlattıktan sonra Jimin bir anda "Ben tanıyorum onu." dedi. Hoseok Jimin'in yanına gitmek için bir hışımla oturduğu yerden kalkacakken Mino kolundan tutup geri oturttu ve kaşlarını çatarak "Bu çocuğu niye bu kadar merak ettin anlamlamıyorum, bu konu fazla uzamadı mı Hoseok?" dedi katı bir sesle.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
poison rain // taekook
Fiksi Penggemar"Tae, şimdi ne yapacağız?" dedi Hoseok endişeli bir şekilde. "Ya biri kızgınlık dönemine girerse ya buradan hiç çıkamazsak?" Omegaverse taekook/yoonmin/namjin