"Taehyung?"
"Başka ne bekliyordum ki?"dedi ve hızla evden çıktı. Koşarak peşinden gittiğimde arabaya binmek üzereydi.
"Taehyung!"
"Gelme! Gelme, beni yanlız bırak Jungkook!"
"Taehyung, nereye gidiyorsun?"
"Seni ilgilendirmez, nasıl olsa hiçbirşey ifade etmiyorum senin için."
"Ediyorsun Taehyung."
Arabanın kapısını hızla kapatıp karşıma dikildi. Öfkesini bastırmaya çalışıyor gibiydi, bana zarar vermekten kaçıyor gibiydi.
"Sürekli bana umut verip sonra bok çuvalı gibi kenara bırakıyorsun! Önce seni öpüyorum karşılık veriyorsun sonra sadece bir istekten ibaret olduğunu söylüyorsun! Sonra beni bu sefer de sen öpüyorsun, iyi davranıyorsun!"
"Taehyung..."
"Bipolar mısın sen amına koyayım! Ben niye seninle uğraşmak zorundayım sürekli? Niye bana umut veriyorsun Jungkook! Neden?!"
"Taehyung ben..."
"Bilmiyorsun! Çünkü Taehyung kırılmaz böyle şeylere değil mi?! Duygularını açık etmemek için yalan söylüyorsun ve kalbimi bin parçaya ayırıyorsun! Bıktım artık, anlıyor musun?!"
İçini dökmüştü, rahat rahat konuşmuştu bana. Sinirle benden uzaklaşıp arabaya bindi ve hızlıca bahçeden çıktı.
Sonuna kadar haklıydı, ona başta kötü davrandım diye hep kalbini kırmıştım. Ben olsam benden nefret ederdim.
Yoongi'ye hızlıca mesaj atıp bahçeden çıktım, burada daha fazla durmak istemiyordum. Yolun kenarından bir taksi çevirip sahile gitmiştim.
Parayı verip arabadan indiğimde kayalıkların oraya doğru yürümeye başlamıştım. Sonuna kadar haklıydı, Taehyung sonuna kadar haklıydı.
Ailemi kaybettikten sonra kendimi kapatmıştım, kimseye kalbimi açmak istemiyordum çünkü onları da kaybederim gibime geliyordu.
Ama o beş çocuk bir anda hayatıma girmişti, hayatımın sıradanlığı değişmişti. Hepsine elimde olmadan bağlanmıştım, özellikle Taehyung'a.
Ama korkuyordum, kalbimi birinin görmesinden korkuyordum. Görürse sanki o da yok olacak gibime geliyordu.
Dudaklarımı hissetmişti defalarca ama kalbimi hissetsin istemedim, kalbimin enkazı üstüne yıkılır diye korktum ama bu sefer de onu yerle bir ettim.
Aptaldım, dünyanın en aptal insanıydım ve korkaktım. Kalbime birini almak istemeyecek kadar korkaktım.
Bir an önce onunla konuşmak istiyordum, kendimi affettirmek istiyordum ama geç mi kaldım bilmiyordum.
Defalarca kalbini kırdım onun. Ben olsam beni affetmezdim ama o aşkı yüzünden beni affedecek miydi?
Aşk herşeyi affeder miydi?
>>>
Yaklaşık bir buçuk saattir kayalıklara oturmuş denizi izliyordum, daha doğrusu düşüncelerimle savaşıyordum.
Telefonum titrediğinde elime aldım. Bogum yazmıştı.
bogum:
jungkook müsait misinjungkook:
evetbogum:
ŞİMDİ OKUDUĞUN
do not speed /Taekook/
FanfictionAraba yarışlarını sevmeyen Jeon Jungkook, arkadaşı yüzünden kendini bir anda yarış kulübünde bulmuştu ve bu kulüpte aşkı bulacağından habersizdi. Bu kitabın tüm hakları @hayatsizme hesabına aittir.