19.BÖLÜM

14 3 5
                                    

''Sonunda kavuştuk Arda! Sonunda! Seni çok özledim!''

''Bir de bana sor kraliçem! Ah bu Romeo senin hasretinle nasıl tutuştu bir bilsen sevgili Juliet!''

Arda, şımarıklığı bırakıp Leyla'nın iplerini çözdü. Kız sonunda özgür kalabilmişti. İkisi de birbirlerine bakıyorlardı. Arda, gözlerinin yerine artık dudaklarının konuşması gerektiğini düşünüyordu ve bunu düşündükten sonra Leyla'yı öptü. Kız da uzun zamandır bunu bekliyormuş gibi kendini hiç geri çekmedi.

5 dakika geçtikten sonra, öpüşmeyi bıraktılar ve ilk konuşan Arda oldu:

''Ah sevgilim... Bu o kadar iyiydi ki... Neyse, biz önemli bir şeyi unuttuk: Yerdeki yaralıları!''

''Eyvah! Evet aşkım, çabuk ambulans çağır!''

Demir, odunluğun kapısını zorladıkça zorluyordu ama nafile. Çıldırmak üzereydi.

''Buradan bir çıkayım da hele ben size ne yapacağımı çok iyi biliyorum! Cezanızı çekeceksiniz!''

Demir biraz daha omuz attıktan sonra nihayet kapıyı kırabildi. Çıkarken odunluğun yanına sakladığı tabancayı aldı. İçi doluydu. Bu sefer işleri bitmişti. Yoksa tam kavuşmuşken yine mi ayrılacaklardı?

Ambulanslar gelince Demir bir süre planını ertelemek zorunda kaldı. Odunluğun arkasına saklandı ve ekiplerin gitmesini bekledi.

Arda ve Leyla çok rahatlamışlardı. Çünkü hiç kimse ölmemişti. Ama Demir'in gelmesi ihtimaline karşı onlar da arabayla çıktılar.

''Kahretsin! Kaçıyorlar! Ama benden kurtulamayacaksınız!''

Demir büyük bir öfkeyle arabasına atladı ve onları takip etmeye başladı. Leyla'yla evlenmeye kararlıydı bu sefer ve başaracaktı da.

Onu fark eden Leyla ve Arda, endişelenmeye başladılar.

Arda, sakin olması gerektiğini biliyordu. Leyla'nın da korkusunu azaltmalıydı.

''Merak etme aşkım. O bizi yakalayamayacak. Sana söz evleneceğiz ve uzaklara kaçacağız. Hem de çok uzaklara...''

O sırada Demir iyice gaza bastı ve onların önünü kesti. Arda arabayı güç bela durdurabildi.

''Lütfen gitme Arda...''

''Yiyorsa gelsin de bize bulaşsın hadi! Hodri meydan!''

KAZARA AŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin