16.BÖLÜM

20 3 16
                                    

Arda taburcu olmuştu ve evine gelmişti. Doktorun dediği gibi önemli bir şeyi yoktu. Sadece biraz dinlenmesi gerekiyordu, o kadar. Şimdi Orkun da yoktu. Tek başına Leyla'yı nasıl kurtaracaktı ki? Bir plana ihtiyacı vardı ve ona birisinin yardım etmesi gerekiyordu.

Demir'e zaten güvenemezdi. İlk başta sahte adres verip sonrada ortadan kaybolmuştu.

Can Bey de yoktu, Orkun da... Yalnız başına ilerlemesi gerekiyordu anlaşılan. Ama Leyla için buna değerdi. Onun için dağları denizleri aşmaya hazırdı. Acaba, onu kurtarma yolunda karşısına bir engel çıkacak mıydı?

Demir ve Salih daha savaşmaktaydılar. Birisinin yapacağı son bir hamle, bu savaşı bitirecekti ve sonunda bir kişi Leyla'ya sahip olacaktı. İkisi de bayağı ciddileşmiş ve kıza odaklanmışlardı.

Salih, sopayı nihayet Demir'in kafasına vurabildi. Sersemleyen Demir, savaşı kaybetmeye hiç de niyetli değildi. Sendeleyerek de olsa, sopayı almayı başardı ve Salih'in omzuna vurabildi. Acıyla kıvranan Salih'i gören Demir ayağa kalktı ve onu yolun aşağısındaki küçük bir gölete attı. Ama Salih, beraberinde Demir'i de aşağıya düşürdü. Gölet çok derin değildi. Su ancak ayaklarından biraz yukarıya geliyordu.

Suyun içinde kendine gelen Demir, Salih arkasına dönükken onu tuttu ve kafasını suya soktu. Çırpınıyordu ama hiçbir işe yaramıyordu. Bir süre daha kafası suyun içinde kalınca boğuldu. Demir, hemen arabasının yanına gitti. Ne olur ne olmaz diyerek bıçakla Salih'in arabasının lastiklerini patlattı. Sopayı da yanına alarak uzaklaştı.

Kulübesine gelince Leyla'yı bu sefer kanepeye bağladı. Kız sürekli sürekli bir yerlere bağlanmaktan sıkılmıştı. Bir an önce kurtulmayı ve Arda'ya kavuşmak istiyordu.

Demir tam kıyafetlerini çıkarırken kapı açıldı.

''Sen nasıl...''

KAZARA AŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin