7

28 2 40
                                    

Yaşamın korkutucu ancak karşı konulamaz güzelliği bize neler getireceğini bilemememizde yatar. Şayet bilsek aynı yolları benzer heyecanlarla yürümeyeceğimiz açıktır çünkü.

Yalnızca yüzünü görme gayesiyle geldiğim maçta daha fazlasıyla karşılaşmam da bunun yansımasıydı zihnimde.

Daha fazlası, kocaman ışıldayan gözleriyle bana bakan, adını dahi bilmediğim kızdan ibaretti aslında. Onu daha önce görmüş olmama rağmen yüzündeki ifade hiç de ikinci kez karşılaşıyormuş gibi hissettirmiyordu.

"İzlemekle yetinmek istemiyorsan sana onun hakkında birkaç şey anlatabilirim."

Oldukça basit, sanki bunu her zaman yapıyormuş gibi öylece dökülüvermişti dudaklarından kelimeler.

Oysa karşısında ben çaresizce ürpermiş, sinirlerimde dolaşan titreşimi belli etmemeye çalışırken varımı yoğumu ortaya koymuştum.

Bakışlarım tekrar yüzünü bulduğunda fark ettiğim gülümseme ise başarısızlığı kucağıma koyuyormuş gibiydi reddetmeyi denesem bile.

"Bu neden yapasın ki," zayıf çıkan sesimi toparlamak için duraksayıp sırtımı dikleştirdim "haberi bile yokken."

"Gereksiz sorularla zamanını ve imkanını kaybetmek istiyorsan boşuna ayakta dikilmeyeyim."

"Hayır."

Yüksek tonda ve heyecanla konuştuğumda ortaya sunduğu kıkırtı kaslarımın gerilmesine sebep olmuştu kolayca.

Karşımda tehlikeli, öngöremeyeceğim ancak sebebini kestiremediğim şekilde bana yardım etmek isteyen biri vardı.

"Güzel," yanımdaki boş koltuğa oturduğu sırada yeni seti başlatan düdük sesi yankılanmıştı salonda.

Alacağım bilgilere rağmen gözlerim filenin gerisinde sert bakışlarıyla düşmanını kışkırtan bedenden kopamamıştı.

Sanki bunu umursamıyor gibi konuşmaya başlamadan önce isminin Hana olduğunu söyleyen kişi de arkasına yaslanıp maçı izlerken sürdürmüştü beni şaşkına uğratmayı.

Takımları ilk sayısını kazandığı sırada ben, ikiz olduklarını öğrenmiştim.

Bunu fark edememiş olmam dahi aptalcaydı ancak Hana pek umursuyor gibi görünmüyordu kollarını göğsünde bağlamış halde gülümseyerek kardeşini izlerken.

"Peki bana neden yardım edesin?"

"Önce inkar etmeyi falan deneseydin."

Tebessümü sırıtmaya dönüştüğü sırada bakışlarını üzerimde hissetmiştim oturduğum yerde kıpırdanmadan edemezken.

Haklıydı.

Sadece, üzerine daha sonra düşüneceğim bir sebepten dolayı zihnimin içi savaş alanından halliceydi.

"Neyse, zaten boşuna bir çaba olurdu."

"Neden?"

Tilki çocuğun kazandığı sayı sayesinde ikimizin de garip sohbetimizi sürdürmek adına odağı kaybolurken duraksamamız gerekmişti salondakiler hep bir ağızdan adına tezahürat yapmayı bırakana kadar.

"İnsanları analiz etmekte iyiyim," omzuyla hafifçe omzumu dürtüp güldü "sen de baya kolaysın."

Kaşlarım çatılırken yenilgiyi kabul ederek gülümseyip arkama yaslanmıştım.

"Ne zaman anladın ki?"

"Bugün."

Oturuşunu biraz daha rahat hale getirdikten sonra devam etmişti beni şaşırtmaya "bakışların konusunda çalışman lazım."

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 07, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

belle lavande | hyuninHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin