Sabaha kadar düşünmekten uyuyamayıp sonunda farkında olmadan yorgunluktan uyuya kalmışımtım. Uyandığımda saat çoktan üç olmuştu.
Yatakta oturur pozisyona gelip istemeden tekrar geceyi hatırladım. Vücudumdaki dokunuşları ve dudağımdaki dudağının tadını hala hissediyordum. Hissettikce kendimden geçiyordum ama yüzüme çarpan gerçek beni hızlıca kendime getirdi çabucak.
"Taehyung sarhoştu ayrıca hatırlasa bile onun için hiçbir şey ifade etmiyor"
Yataktan çıkıp neredeyse sürünerek dolabıma yaklaştım. Bir süre kıyafetler ile boş boş bakıştım. Ne giyineceğimin önemi yoktu ama ne giyineceğimi bilmiyordum da. Sonunda çok yaratıcı olarak tişört ve pantolon giyindim. Pijamalarımı yuvarlayıp dolaba gönderirken aniden kapı açıldı. Yerimde sıçrayıp gelen kişiye baktım. Hoseok hyung verdiğim tepkiye şaşırmış olarak ayakta dikiliyordu.
Hoseok: Yoongi iyi misin sen? Öyle daldım bir anda kusura bakma.
Aklıma çalışanın herkese söylemiş olma ihtimali geldiğinde kanım çekilmişti. Ya haberi varsa?
Yoongi: İyiyim hyung. Bir sorun yok.
Hoseok: Yüzünde ve özellikle göz altlarında aynı şeyi söylese keşke.
Yanıma yaklaşıp eliyle çenemi kavradı ve yüzümü inceledi.
Hoseok: Gece uyumadın ve ağladın mı sen?
Ya direk konuya girmeyecekti ya da bilmiyordu. Emin olamamıştım.
Yoongi: Ergenim ben daha hyung. Duygu çöküşleri yaşıyorum.
Hoseok: Biliyorum Yoongi. Saklamana gerek
Bir anda ciddileşen suratı ile sırtımdan aşağıya soğuk terler aktı. Nasıl bir tepki verecekti ki? Kızacak mıydı bana. Ya diğerleri de biliyorduysa?
Hoseok: Taehyun-
Yoongi: Hyung lütfen.
Hoseok: Hayır Yoongi. Bu konuyu öylece kapatmayacağım. Taehyung'un sana ne kadar kötü davrandığını biliyorum. Yine seni üzecek şeyler yapmış demek ki. Onunla konuşacağım.
Derin bir nefes alırken bu sefer yırttığımı hissettim.
Hoseok: Canını sıkma yani. Tek değilsin sen. Hyungun var. Kook var. Birde senin şu laf sokmayı seven arkadaşın. Bir iki muhabbet ettikte baya kafa dengi. Neyse benim çıkmam gerek. Seni merak etmiştim o yüzden bir bakayım dedim. Sende daha fazla kendini üzme.
Yoongi: Merak etme hyung
Hoseok hyungdan sonra aklıma Jimin geldi. Ne yapıyordu acaba. Daha ilk günden onu tek bırakmıştım resmen. Acaba dün Namjoon hyung onun burada kalacağını duyunca nasıl bir tepki vermişti.
Artık Taehyung'a soramazdım da. Onu görünce yolumu değiştirmem gerekiyor. Yüzüne bakamam çünkü. Dün gece. Ahh yeter Yoongi düşünüp durma artık. Kendine zarar vermekten başka bir şey yapmıyorsun.
Yoongi: Jimin'i görsem iyi olacak. Kafam dağılır en azından.
Odamdan çıkıp etrafa bakmakla oyalanmadan yan odaya daldım.
Yoongi: Jimiin üzgünüm uyuya kalmışı-
Bir kaç dakika önce asla görmemem gerektiğini düşündüğüm adamla şuan göz göze denk gelmiş olmamız kısa çaplı şoka neden oldu. Ben Jimin'i tek başınadır diye düşünmüştüm. Taehyung'un ne işi vardı bu odada.
Jimin: Yoongi? Neden dondun kaldın ki.
Yoongi: Ha?
Jimin: Gel otur. İyi misin sen? Yüzün kireç gibi.