-5-

1.7K 99 15
                                    

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Medya: SUSMAK

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Medya: SUSMAK

İyi okumalar💓
____________________

Alex'den

Korkuyla yerimden sıçradım.
Hızla derin derin nefesler alıyordum. Korkunç bir kâbus görmüştüm.

Etrafım bakınca yatağım da olduğumu gördüm.
Dün yaşadıklarım ve onun ileri gitmesi yapma dedikçe yapması beni oldukça zorluyordu.

Onu tanımıyordum, onun yüzünü görmedim, onun vücudunu görmedim ismini bilmiyorum ve onunla ilgili hiç bir şeyi bilmiyorum sadece kan kırmızısı gözleri ortadaydı.

Hayat tekrardan beni yormaya başlamıştı. Hayat bazen yanlışlarla olurdu ama bu yanlışları ya kendin yapıyorsundur ya da seni yanlışa sürüklüyorlardır.

Peki ben, ikisini de yapmamıştım ve en zorunu kendim yaşıyordum hala onun kim olduğunu bilmiyorum nereden gelmiş olduğunu ve neden benim evimde olduğunu bilmiyordum.

Tabiki de her seferinde korkudan ölüyordum. Ama elimden hiç birşeyde gelmiyordu ondan kurtulamıyordum.

Aklıma biranda Mert'in dediği işim gelince hızla yataktan çıktım ve saate baktım. İşe az bir vaktim kalmıştı hızla odamdaki küçük dolaba gidip içinden herhangi bir kıyafet giyip hızla merdivenlerden inip telefonumu alıp kapıya yöneldim.

Kapıyı açmaya çalıştım ama olmuyordu belki kitlemişimdir diye kiliti tekrar tekrar çevirip açmaya çalıştım.

Sonra aklıma o geldi. Durdum ve öylece kala kaldım. Arkamı dönüp etrafa baktım.
"

Aç kapıyı lütfen." Dedim.

Ses yoktu. Zaten ev acayip sesizdi. Hala ses yoktu. Onu unutmuştum çünkü her zaman işten eve evden işe giden bir insandım. Ve işim aklıma gelince beynim durmuştu.

"Bu evden çıkamazsın." Soğuk sesi kulaklarımı deliyordu.
"Lütfen yapma bunu benim bir işim var." Dedim.

"Sana bu evden çıkamazsın dedim beni sinirlendirmek mi istiyorsun." Dedi bağırarak.

"Lütfen diyorum bak benim arkadaşlarım var onlar beni merak ediyorlar." Dedim.

"Kes sesini sinirlendirme beni." Dedi. Ama beni dinlemiyordu.
"İşim var benim gitmem lazım diyorum." Dedim hızla.

Der demez boynumda onun ellerini hissetim ve beni hızla duvara yapıştırdı.
"Beni sinirlendirme diyorum bende ölmek mi istiyorsun!" Dedi sinirle bağırarak.

"Ya-yapma ne-nefes a-a-alamıyorum." Dedim görünmeyen ellerini boynumdan çekmeye çalışıyordum.

"Bu evden asla ama asla çıkamazsın." Dedi yine.

Ö-öldür o zaman." Dedim bu korkuyla yaşamak istemiyorum zaten gözlerim doldu.

"Neyi a-anlamıyorsun beni kendi evime ha-hapis edemezsin hayatım va-var benim ve, ve arkadaşlarım da." Dedim sesim yüksek çıkmıştı. Daha çok boynumu sıktı ve artık nefessiz kalmıştım.

"Senin o arkadaşlarını da öldürürüm hemde senin gözünün önünde" dedi

"Yapamazsın!" Dedim. Gözlerimden yaşlar akıyordu.

Göz yaşlarımı görür görmez boynumda ki elleri gevşedi ve boynumu bıraktı. Yere yapıştım ve öksürmeye başladım.

"Bak eğerki işten atılırsam kendime bakamam ve beni ev sahibim evden atar." Dedim.

Sesi kesilmişti ve birşey demedi.
"O zaman seninle bir anlaşma yapalım." Dedi merak ediyordum.

"Nedir o?" Dedim
"İşine gidip işten ayrıldığını söyleyeceksin ve arkadaşlarına da." Dedi.

Neyden bahsediyordu bu. Onun aklında neler vardı. Asla ama asla bunu öğrenemeyecektim.

"Ne diyorsun anlamıyorum." Dedim.
"İşten ayrılacaksın ve merak etme ben bu evi ve seni halledeceğim." Dedi.

İşten ayrılmam ya da kendime bakmamam umrumda bile değildi. Hatta bu evden kurtulmak İşime bile gelirdi ne de olsa ondan kurtulurdum.

"Neden bahsediyorsun asla yapmam böyle birşey." Dedim yoksa hep ona mahkûm olurdum.

"Yapacaksın bebeğim artık sen de benim olduğun için yapacaksın sen benimsin." Dedi.

" ben senin değilim." Dedim bağırarak.
"Ama bak sen böyle bağırıyorsun ya akşam sesinin gitmesini istermisin nede olsa artık benimlesin." Dedi. Tehtid ediyordu beni

"Ama eğerki işten ayrıldığını söylemezsem ve bu eve gelmezsen ilk önce o Mert ve Fırat'ı sonra seni öldürürüm." Dedi. Gözlerim şokla açıldı. Onları nerden tanıyordum

"Hayır hayır sakın! Sakın karışma onlara! Yapamazsın!" Dedim.

"Öyle bir öldürürüm ki kemiklerinizi bile bulamazlar." Dedi. Kan kırmızısı gözleri yine ortaya çıkmıştı.

Ağlıyordum hemde içim çıkana kadar korkuyordum ve gözlerine bakmıyordum. Dediği gibi eğerki gelmezsem beni öldürürdü buna adım kadar emindim.

Ama asla onlara birşey yapsın istemem çünkü onlar benim herşeyimdi ve tek ailemdi. Mert ve Fırat'a bir şey olsun asla istemem hemde karşımda böyle bir cani varken.

Tabiki de bu benim için ve bu eve bir daha gelmemem için büyük bir fırsattı. Ama suçsuz insanlara birşey olsun istemezdim.

"Tamam kabul senin dediğin olucak. Ne istersen yaparım sadece onlara karışma." Dedim ve o da gülmeye başladı.

"Bak bu teklifi beğendim." Dedi gülerek.
"Sen zaten herşeyinle benimsin." Dedi tekrardan her seferinde bunu söyleyecekti.

Yavaşça ayağa kalktım. Ve kollarını belime sardı ne kadar da itsemde olmuyordu. Sonra dudaklarını boynumda hissettim.

"Yapma."dedim ama çekilmiyordu benim istediğim zaman değil kendisinin istediği zamanda yapıyordu.

Bir kaç dakika sonra ayrıldı.
"Şimdi git ve çabuk gel tamam mı." Dedi. saatlerce ağlamak istiyorum. Onun dediğine kafa salladım.

Kollarını çekti.
"Aferin." Dedi. Ben ise hızla evden çıktım.

Herşeyin daha yeni başladığını bilmeden kendi kendimi ateş'e atıyordum.
___________________

Bitttiiieeeğğğğ 😂

Ben bugün mal gibi bu bölümü daha erken attıcaktım ama teknik bir hata yaptığım için bütün yazdıklarımın hepsi gitti ve bu bölüm hiç içime sinmedi. Hani nasıl yaptım böyle bir mallığı bilmiyorum ama inşallah beğenirsiniz hayde diğer bölümde görüşmek üzere 👋🏻

KARANLIK BxBHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin