Uyandığımda başımda felaket derecede bir ağrı vardı. Buna ek olarak elim ve boğazımda acıyordu.Zorlukla yutkunup birbirine yapışmış ve ağrıyan gözlerimi aralamış ardından yavaşça doğrulmuştum. Hava kararmaya başladığına göre biraz fazla uyumuş olmalıydım. En son öfke krizi geçirdiğimi hatırlıyordum.
Boğazımı ovuşturmak için elimi kaldırdığımda gördüğüm bandajla Taehyung'un ben uyurken pansuman yaptığını anlamam dudağımın kenarının hafifçe kıvrılmasına neden olmuştu.
Babamla olan konuşmamızı düşünmemeyi seçerek yataktan ayaklandığımda ilk başta gözlerim kararsa da yalpalayan adımlarla kapıya ulaşmış ardından tek elimle duvardan destek alarak ışığı açık salona girmiştim.
Beni gören Taehyung hızlıca ayaklanıp yanıma geldiğinde kollarımı hemen beline dolayıp ona sıkı bir sarılma vermiştim. Darmadağındım ve o buna rağmen şikayet etmeden benimle ilgileniyordu. Hiç olmazsa onun için toparlayacaktım kendimi.
"Bebeğim iyi misin? İstersen geç uzan hım?"
"Yok hayır daha fazla uyumak istemiyorum. Uyuşmuş gibi hissediyorum. Ve boğazım acıyor galiba biraz su içsem iyi olacak."
"Otur sen ben getireyim."
Yanımdan geçmek için hareketlendiğinde onu durdurup gülümseyerek güzel esmer yüzüne bakmış. Önüne düşen kahverengi tutamları nazikçe kulağının arkasına itekleyip dudaklarından ufak bir öpücük çalmıştım.
"İyiyim ben. Sadece ufak bir öfke krizi geçirdim. Hem sende biraz dinlen çünkü sürekli dengesiz bir Jungkook'la uğraşmak kolay değil."
"Öyle deme Jungkook. Yaşadığın şey cidden zor tamam mı?"
Gülümseyerek sağlam elimde duran sıcak elini sıkıp mutfağa su içmeye gidip gelmiştim.
"Arkadaşların gittiler mi?"
"Evet bebeğim. Seni yatırdım pansumanını yaptım ardından onlardan bize biraz zaman vermelerini istedim. Ve baban seni rahatsız mı ediyor yine?"
"Beni tehdit ediyor buraya gel diye. Ve psikoloğa götürmekle. Ve senden uzaklaştırmakla! Bir de bu akşam bana sürprizi olduğunu söyledi ve bu beni endişelendiriyor."
"İyi de sen onu engellememiş miydin?"
"Kuzenimden aradı."
"Niye böyle davranıyor anlamıyorum. Hayır ablamı kabullendi diyorsun. Bunun içinde sanki başka şeyler de var?"
"Bu konuda sana katılıyorum çünkü bana çok sert çıkıştı. Üstelik dünkü konuşmamızda pek iç açıcı değil."
"Ablan yarın geliyor mu?"
"Birazdan arar sorarım. Ona göre yarın babamlarla konuşmaya gideriz beraber. Sonra da belki sana eşlik ederim partide?"
"Ailenle yaptığın konuşmadan sonra parti için emin misin bebeğim?"
"Çok eminim. Kendi kendime bir takım kararlar aldım. Ve şunu fark ettim ilk başta çok canımı acıtsada zamanla buna alışıyorsun. Mesela bugünkü ufak sinir krizim hariç babamın bana karşı davranışları dünkü kadar acıtmıyor. Galiba ailecek güzel bir konuşma yapıp duruma göre herkes kendi yoluna bakacak."
Evet bunu cidden düşünmüştüm çünkü sürekli bunu kafama takıp güzel şeyleri yok edemezdim. Mesela şu an Taehyung ile baş başa kalıyoruz ama ben sürekli üzgün olup babamı düşünürsem birlikte olmamızın ne önemi olurdu ki? Tamam üzüntümü elbette yaşayacaktım ama abartmadan.
YOU ARE READING
Market≈Taekook
FanfictionMarkete pijamalarınızla gittiğiniz zaman karşınıza Brad Pitt bile çıkabilir #kısa hikaye #angst değildir!