Ve bugün aradayız. Yarın maçımız var. Sabah antrenmanına gitmeden önce Hande'min yanına gitmek istedim çünkü Mile hâlâ uyuyor. Kalkınca da reels izliyor zaten. Pek bir şey değişmiyor.
Kapının önüne geldiğimide içeriden Simge ablanın, Gizem ablanın, Kübra'nın ve Aslı ablanın sesini duyuyordum. Bu ekip bir araya nasıl geldi sorgulamak bile istemiyorum.
"Naptın?"
"Hande!"
"Ya kafayı mı yedin sen?"
"Şaka mı?"
"Noluyor be?"
Hande her ne yaptıysan seni ben bile bu ekipten kurtaramam kızım. Haberin olsun.
"Hande hanıma sormalı. Naptın Handan söylesene Ada'ya."
Simge baya sinirlenmiş. Hande ölüm fermanını imzalamışsın aşkım geçmiş olsun. Naptı bir yerini falan mı kırdı böyle tepki veriyorlar anlamadım.
"Naptın Hande?"
Soruyorum ama alacağım cevaptan korkuyorum.
"Ya dün gece kötü bir geceydi. Alp'le konuşuyordum. Ama artık eskisi gibi hissetmiyorum ona karşı. O duyguları başkasına kaptırmış gibi. Hayatında başka biri varmış gibi hissettim .Hiç eskisi gibi değildi. Ben de bitirmek istediğimi söyledim. Böylece bitti. "
"Ted Mosby boşuna demiyor gece 2'den sonra karar verilmez bir şeye diye. "
Ortamı sakinleştirmek için olsa gerek Kübra HIMYM'ı orataya atarak yumuşatmaya çalıştı ortamı. Ama herkes benim vereceğim tepkiyi merakla beklediği için gülemedim. Bir ara hatırlar gülerim buna.
"İyi yapmışsın Handan. Artık sen de sapsın. Ne güzel. Değil mi?"
Bunda başka bir şey var. Ben salak değilim. Hande sanki aldatıldığını hissettiği için gece gece çok sevdiği sevgilisinden ayrılmış gibi değil . Gayet mutlu gibi. Ama korkmuş. Nasıl tepki verdilerse artık.
"İyi mi yapmış? Ya daha dün gayet mutlulardı. Bilip bilmeden ayrılmak olur mu?"
"Aaa Simge abla. Sen mi konuşuyorsun çocukla Handan mı? Bir bildiği vardır illaki. 25 yaşında kadın sonuçta. İstememiş bitirmiş. Aferin benim kızıma. Neyse ya . Ben kahve makinesini çalıştıramadım. Ondan geldim buraya. Gel Hande yardım et bana yavrum. Hadi."
Elini tuttuğum gibi çıkardım odadan. E bir işin aslını öğrenmek lazım.
Yoldan geçen İlkin ve Elif ikilisinden kahve almaya gittiklerini öğrenince ben de kahve istedim ve Hande'yi terasa çektim.
"Anlat bakalım Baladın. Ne haltlar karıştırıyorsun?"
Uzun bir şekilde ofladı. Ama gözlerindeki o ışıltı kesinlikle iyi şeyler olduğuna işaretti.
"Dün yine buraya geldim. Alp'le ilişkimi düşündüm. Ve tartışma çıktı aramızda. Alp biraz... bilirsin -"
"Hayır bilmiyorum. Tek bildiğim çok yakışıklı olduğuydu."
"Ya biraz kibirli biri. Bu da büyük bir sorun. Kibirli insanları sevmem. Hatta narsist biri. Yani onunla daha fazla ilişki içinde bulunmak istemedim ve ayrılmak istediğimi söyledim. O da kabul etti. "
"Olaylar şimdi başlıyor değil mi?"
"Evet. Burada canım sıkkın bir sekilde oturuyordum. İlişki konusundaki şanssızlığımı düşündüm falan. Sonra Zehra geldi. Uyku tutmamış ."
Ve sonrasını tabiki tahmin edebilirsiniz. Tek merak ettiğim öpüşüp öpüşmedikleri.
"Eeee?"
"Geldi. Yanıma oturdu. Ve birkaç dakika sonra ' özür dilerim ' dedi."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
She is mine/ EBRAR KARAKURT
Fanfictionİki arkadaş. İki takım arkadaşı. Aralarındaki karışık ilişki. Ve 3. kişi... ••• "Aklımı başımdan alıyorsunuz hanımefendi." "Hep öyle olduğumu söylerler." ••• "O kusursuz. Benim aksime. " ••• "Bunun yanlış olduğunu biliyorum. Özür dilerim. Sana aşık...