Dün yapılan Hollanda maçında 3-0'lık üstünlükle galip ayrılmıştık. Ama bugün Polonya'yla maçımız vardı. Ki bence bu yılın favorilerinden. İlk 3'e girebilecek bir takım. Güzel oynuyorlar ve tam formdalar. Bu da bizi biraz zorlayacak.
"Ya Zehra!"
"Ne ya? Yalan mı?"
"Ne tartışıyorsunuz siz yine?"
Hanzeh iyi güzel ama sürekli kedi köpek gibi tartışıyorlar. Gerçi yatakta da böyleler...
"Klasik Hanzeh işte güzelim. Ne bekliyorsun ki. "
Sessizce kulağıma söyledigi şeyi büyük ihtimalle sadece ben duymuştum. Dün maçın heyecanından Mile'yle Ebrar ve ben hakkında konuşamamıştım. Sadece Hande ve Zehra biliyordu.
Aslında Mile'ye söyleyemememin tek sebebi zaman olmaması değildi. Hayır hem de hiç değildi. Mile son zamanlarda ortalıkta pek yok. Hatta basbayağı yok. Erken yatıyor , erkenden kalkıp koşuya çıkıyor, aralarda uyuyor. Yani eski Mile gibi değil pek. Bir şeyi kafaya takmış bu apaçık ortada. Bir ara bulsam konuşacağım ama malum hanımefendi pek bizimle görüşmüyor.
"Bir şey tartışmıyoruz. Di mi Zehra?"
"Off Hande haksızsın işte. Sen köpek insansın çünkü kedi insanı olabilecek kadar da naif değilsin. "
"Cidden bunu mu tartısıyorsunuz? Saka mı?" dedi Ebrar haklı bir sitemle. Tartıştıkları şeye bakın.
"Ya ama ben oldukça naif bir insanım."
"Ben bu tartışmayı dinlemeyi tercih etmiyorum. Size afiyet olsun. "
"E ben de kalkıyorum o zaman. Güzelce doyun lütfen. Bu maçı kazanmamız lazım."
"Ada maçı boşver simdi. Mile nerede? Ortalıkta yok."
Diyorum ya size kızı gerçekten takımdan kimse görmüyor artık. Antrenmanda görürsek çok şükür diyoruz.
"Ben de görmedim kaptanım. Ama yine koşudadır. Gelir o da birazdan."
"Tamamdır tatlım. Bulursan veya görürsen söyler misin bir ara onunla konuşmam gerek?"
"O iş bende kaptanım. Afiyet olsun."
Arkamı döndüğümde kapıda beni bekleyen Ebrar'ı gördüm. Hızlıca onun yanina gittim. Kısaca etrafı taradım ve dudaklarına hızlı bir öpücük bıraktım ve yine hızlıca çekildim.
"Ya ama bu bana yetmez ki."
"E idare edeceksin artık. Bu kadar insanın ve kameranın içinde bu bile fazla."
"O zaman bu akşam kazanırsak..."
"Odada ufak bir kutlama yapılabilir." diye tamamladım cümlesini. Bu onu çok mutlu etmişti ve onu mutlu görmek benim için çok daha büyük bir mutluluktu.
Tam o sırada arkadan geçen Mile'yi gördüm.
"Hey, Mile!"
"Efendim."
"Neredesin be kızım. Hiç göremiyoruz o güzel yüzünü."
"Yoğun tempoda çalışmaya başladım da bir sorun mu var?"
"Hayır . Ama Eda abla seninle bir şey konusacakmış. "dedim Eda ablanın oturdugu yeri gösterirken.
"Tamam. Ben konuşurum onunla da siz ... Ne iş?"
"Ha biz yemeğimizi bitirdik de biraz sohbet muhabbet ederiz diye çıktık. "
"Anladım. E iyi eğlenceler madem."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
She is mine/ EBRAR KARAKURT
Fanficİki arkadaş. İki takım arkadaşı. Aralarındaki karışık ilişki. Ve 3. kişi... ••• "Aklımı başımdan alıyorsunuz hanımefendi." "Hep öyle olduğumu söylerler." ••• "O kusursuz. Benim aksime. " ••• "Bunun yanlış olduğunu biliyorum. Özür dilerim. Sana aşık...