İyi ki sen

183 15 4
                                    

İlkingilin yanından ayrılıp aşağıya indik. Yok ama bu iş böyle olmayacaktı. Benim bir şekilde Mileyle konuşmam lazım. Konuşunca hem o hem ben rahatlarım. Çünkü bu şekilde ikimiz de çok huzursuzuz.

"Ebrar ben Mile'yle konnuşucağım. Çünkü böyle olmuyor. Yani o da ben de çok rahatsızız bu durumdan. Benden sakladığına göre ya benle alakalı ya da ... Hassiktir. Evet evet. Kesin onla alakalı."

"Kimle alakalı birtanem?"

"Yesli. Eski karısı. Benim canımı çok sıkar o kadın. Daha önce uğraşmıştı biraz Mile'yle. Sonra ben de onunla uğraştım tabi. Mile durmam için yalvardığı için bıraktım. Ve bir daha yaparsa onu öldüreceğimi söylemiştim sanırım. Ama o sürtük bunu gerçekten hakediyor. "

"Sinirlenince çok çekici olduğunu biliyor muydun?"

"Bunu söyleyen ilk insan değilsin. Ya kıyamam ya. Bana söylememis. "

"Emin misin o olduğuna. Melissa bu kadar basit bir konuya bu kadar kafayı takar mı?"

"Takar. Çünkü hiç de basit bir konu değil. Tehdit falan ediyor. Belki bana söylememesi için bile tehdit etmiş olabilir."

"E maçlar varken konuşman doğru mu?"

"Ben kafayı buna taktım bile. Öğrenmeden girmem daha kötü. Ben Mile'yi bulmaya gidiyorum. Seni seviyorum. "

"Ben de seni seviyorum."

Ebrar'ıb yanından ayrılıp tam kapıdan çıkmak üzere olan Melissa'nın yanına koştum.

"Mils! Konusabilir miyiz?"

"Tabiki konuşabiliriz güzelim. Bir sorun mu var?"

"Bilmem. Sana sormak lazım. Noldu şimdi anlat bakalım her şeyi."

"Bir şey olmadı Ada. Sadece maçlar falan..."

"Mils! Kime anlatıyorsun bunları. Gerçekler lütfen."

"Kimden neyi saklıyorum ki. Bir yere otursak öyle anlatsam olur mu?"

"Tabiki olur."

Dinlenme yerindeki koltuklardan birine oturduk.

"Dinliyorum canım."

"Şimdi şöyle ki. Ada, sinirlenmek yok. Tamam mı? Sakın yani. Sakince dinle beni."

"Bunu bana söylemen çok kırıcı. Ben kim sinir kim. Daha neler."

Eğer sorun yesli'yse ve bu sefer fazla ileriye gittiyse onu evine gider kendi ellerimle boğarım. Şaka yapıyorum canım. Adam yollatır biraz tehdit ederim o kadar.

"Sorun Yesli. Yine bana kafayı taktı şu sıralar. Ve tehdit de etmeye başladı." Konuşurken durdu ve göz ucuyla bana baktı. Sonra konuşmasına devam etti. Bana bakmadan.

"Onunla tekrar birlikte olmam gerektiği, onu tekrar insanlara göstermem gerektiği hakkında falan. Ben de ona istediğini versem her şeyin daha kötü olduğunu biliyorum. Ama aynı zamanda beni tehdit etmeyi de bırakmıyor. Beni tüm dünyaya rezil edeceğini söyleyip duruyor."

Sakin (!) bir şekilde Melissa'yı dinledim. O da konuşması bittiğinde göz ucuyla bana baktı ve

"Ada bir şey demeyecek misin?"

Evet hislerimi dışarıya yansıtmamada bir numarayımdır.

"Diycem tabiki. O sürtüğün hayatını mahvedicem. Ne yaptığını sanıyor bu yine. Yaptıklarım yetmemiş mi? İllaki ölene kadar süründürmem mi lazım!"

"Ada! Sakin ol. Lütfen. Sana söylememem konusunda da tehdit etti."

"Vay şıllık!"

"Özür dilerim. Böyle olsun istemezdim."

She is mine/ EBRAR KARAKURTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin