1 - sonu olmayan döngü

48 11 3
                                    

birinci bölüm
(skyjjkth ve belovedE13
sunar 🤭💗)

-
- nazlı ve selinin whatsapp konuşması -

selinim 💓
NAZLI
SST
ALOOO
HAZIR MISIN
GELSENE OTOBUS GELECEK BIRAZDAN
gönderildi

selinim 💓
NAAZLII
KIME DIYORUM
az önce görüldü

nazlıı 🫶🏻
YA
HAZIRIM BEN GERİZEKALI
BEKLE DURAKTA
geliyorum hemen
5 dakika önce görüldü

Son kez aynadaki yansımama emin olmak istercesine baktıktan sonra bu sabah beşinci kez arayıp kafamı şişiren canım arkadaşımın aramasını görmezden gelerek ayakkabılarımı giymek için kombinime en çok uyan converse'leri ayakkabı dolabından çıkarıp giymeye başlamıştım. Tabii converse'i giymem epey vakit almıştı, gelen altıncı aramayla iç çekip beni öldürmemesi için bu sefer ekranımdaki yeşil tuşu kaydırmıştım, ama karşı taraftan bana bağıran saygılı arkadaşımın sesini duydukça bunun pekte iyi bir fikir olmadığını anlamıştım. Ayakkabıyı giyerken hayli zorlandığım için birkaç rastgele şey zırvaladıktan sonra aramayı sonlandırdım ve sonunda ayağıma geçirebildiğim ayakkabılarımla rahatlamışçasına bir nefes verdim. Kenara bıraktığım okul çantamı omuzlarıma attığım gibi evden çıktım ve arkamda kalan kapıyı kapatıp otobüs durağına doğru adımlarımı yönlendirdim. Durağa yaklaştıkça beni fark ettikten sonra telefondan başını kaldıran o sinirli suratın netleştiğini fark edince kalan 3 dakikalık yolda kendimce yiyeceğim azara karşı kendimi hazırlamış ve arkadaşımın yanına varmıştım.

"Dua et otobüsün 2 dakikası var. Yoksa kimse seni elimden kurtaramazdı."

Bu dediğine bi süreliğine kıkırdadıktan sonra değişmeyen yüz ifadesine bakıp gülmemi durdurdum, ama yüzümdeki gülümsemem halen görünür hâldeydi. Boşta kalan sol elimle bi yanağını sıkmaya başladım.

"Yerim seni, güzel arkadaşım benim, oy."

Bizi bu halimizden kurtaran otobüs sonunda gelmişti ve Selinle boş bulduğumuz yere oturup, okul yolu boyunca sohbet etmiştik. Sonunda okula vardığımızda otobüsün camından bi süreliğine büyük binayı izledim ve şimdiden içimin sıkıldığını hissettim. Yine günümün yarısını burada, bir türlü anlaşamadığım sıra arkadaşım Can'ın yanında geçirecektim. Bu epey canımı sıkıyordu, dokuzuncu sınıftan beri anlaşamayışımız yetmezken onbirinci senemde sıra arkadaşı olmuştuk. Ama yalan söyleyemezdim; Tüm bu şeylerden önce yakışıklı biri olduğunu düşünmüştüm.
Neyse ki önümüzdeki yıl son senemdi ve ondan sonra o suratı hiçbir yerde görmeyecektim.
Çünkü gerçekten; Her gün Galatasaray Fenerbahçe tartışması yapan biriyle uğraşmak bi zaman sonra sıkmaya başlamıştı. Bunu geçtim, her küçük şeyde bile aramızda tatsızlıklar çıkıyordu ve bi türlü sonu olmayan ve değişmeyen bi döngüde gibiydik.

Otobüsten indikten sonra okulun bahçesinin içinden geçerek can sıkıntılarıyla dolu binaya adımlarımızı atmıştık. Selin ile aynı sınıfa gidiyorduk; Kendisi neredeyse tüm okulla iyi anlaşan, benim de dokuzuncu sınıfın sonlarına doğru mahalleme taşınmasının ardından yakından tanıdığım, o gündür bu gündür en yakın arkadaşım olan kızdı. Onunlayken sıkılmak gibi bir probleminiz olmuyordu, sizi eğlendirmesini ve nasıl yapılması gerektiğini gayet iyi biliyordu.

Merdivenleri çıkarken hâlâ Selin ile gülüşürken o lanet sınıfın önüne gelmiştik. Sınıfın neredeyse hepsi, Selin de dahil, beşiktaşlıydı; Bu normalde benim için bir sorun olmayacakken koskoca sınıfın içinde tek fenerbahçeli olacağım tutmuştu. Üstelik Canla birlikte farklı takım tutan tek kişiydim, ama Can bu konuda hiç yardımcı olmuyordu. Konu ne zaman futbola gelse Galatasaraydan başka hiçbir takım hakkında olumlu konuşmuyor, herkese diyecek bir şeyler buluyordu.
Tabii ki en yakın ve en büyük hedefi bendim; Sonuçta benden başka o takımı destekleyen yoktu ve laf atmak haliyle kolaydı. Kendini ezdiren biri olsaydım, buna kırılır ve susardım, ama ben de dediklerine hep bir cevap buluyor, asla bir tartışmayı kolay kolay kazanmasına izin vermiyordum. Beşiktaşı desteklemesine rağmen arkadaşına uyan Mert hakkında konuşmuyordum bile; Aynı takımı tuttukları hâlde Selin ile Mert, ben ve Can yüzünden anlaşamıyorlardı. Mert Can'ı savunmaya çalışırken, Selin de beni yalnız bırakmıyordu.

Sınıfa girdiğimizde Selinle yollarımızı ayrıp Can'ın çoktan oturup arkadaşlarıyla sohbet edip güldüğü sıramıza yaklaşıp yerime oturmuştum. Can bana kısa bi bakış atıp gözlerini kısmıştı, işte bunun iyiye işaret olmadığı belliydi. "Ne var?" dercesine baktığım sırada dediği şey ile gözlerimi devirmiştim.

"Dün gece nasıl yendik ama fenerli? Çok ağlamadın değil mi?"

"Haha, çok komiksin Can. Hakem hatalıydı sürekli, yoksa çoktan yenilmiştiniz."

Can bu dediğimi duyduktan sonra yüzünü dalga geçercesine buruşturup arkadaşlarına dönmüştü. Hep birlikte gülmeye başladıklarında sinirli bir "of" çektim ve sıramdan kalkıp Selinlerin olduğu masaya geçtim. Bu hareketimden sonra Can bi süre beni sağdaki sıralara doğru yürürken izledi ve ben Selinin masasına oturduktan sonra da bakışlarını üzerimden çekmedi. Fark etmemiş gibi yapmak istesem de en sonunda gözlerimiz buluşmuştu, Can birkaç saniye sonra sırıtıp bakışlarını tekrardan arkadaşlarına çevirmiş, muhabbetlerine katılmıştı. O an şunu anlamıştım; Son iki senede olduğu gibi, bu senede bu çocuktan çok çekecektim.

-

୨୧⋆。˚ ⋆
skyjjkth ve belovedE13
sundu
˚୨୧⋆。˚ ⋆

evett ilk bölümü bitirdik 🥳🥳 düşüncelerinizi merak ediyorum, tutup tutmayacağını bilmeden uzun yazdık biraz, hadi baklalım🥲🥲 gelecek bölümlerde görüşmek üzeree 🫶🏻🫶🏻 - s

: ̗̀➛ 1907delulus

Bahçeme Aslan Girdi | düz yazı/textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin