~1~

241 14 3
                                    

"Baba bununla övünmek ya da birilerinin gözünü korkutmak istemiyorum."

"Of Chaeyoung! Ne zaman bu fikrin değişecek? Kızım bak, bu statü aslında senin için bir avantaj. Senin mafya kızı olduğunu öğrendiklerinde kimse sana yaklaşamaz. İnsanların gözünde yüce ve lider bir insan olarak tanımlanacaksın."

"Çok yanlış düşünüyorsun baba! İstemiyorum dediysem istemiyorum. Bazen diyorum sen neden mafyasın ya da ben neden mafya kızıyım?"

10 YIL ÖNCE
"Hayır silahı şöyle tut." Yine bana eğitim veriyordu. Beyefendi benden daha deneyimli ve iyiymiş. Hıh! Haksız da sayılmaz aslında.

Park Jimin(17). Benden iki yaş büyük. Aile dostumuzun en büyük oğulları. Siyah saçlı ve siyah gözlü. Eh uzun ve yakışıklı da diyebiliriz. Ama çoğu zaman ciddi bir tavır ile dolaşıyor. Ben alışmıştım ama onu ilk defa gören insan ondan tırsabilirdi. Her neyse. Dersleri çok iyi. Okulda popüler ve epeyde bir başarıları var.

Kardeşleri var. Lisa(14) ve Taehyung(14). Onlar ikiz kardeş. Abilerine göre daha eğlenceli bir kişilikleri var. Çok sevdiğim iki arkadaşım olurlar kendileri. Jimin ise hep onları kol kanat gelmeye çalışır. Bir şey oldu mu ilk yardım çağrılarına Jimin koşar.

Bana gelecek olursak... Ben Chaeyoung Roseanne Park(15). Biliyorum uzun iki tane ismim var. Fakat herkes istediği gibi sesleniyor. Ama genellikle ailem Chaeyoung'u kullanır. Arkadaşlarım ise Roseanne'yi kullanır. Jimin ise Rosé diyordu. Nedenini sorduğumda diğerlerinden farklı olmak istediğini söylemişti.

Jungkook(17) ve Jennie(14) adında iki kardeşim var Jungkook en büyük, Jennie de en küçük kardeşimdir.

"Of Jimin ben silah kullanmayı öğrenmek falan istemiyorum. Hem ben daha on beş yaşındayım. Bunu kullanmam hiç etik değil."

Silahın olduğu elimi tutan elini çekip benden milim uzaklaştı. Gülmeye başladı. "Bak bak sen. İşine gelince küçük olduğunu söylüyorsun. Noldu o 'ben büyüdüm, her şeyi kendim yapacak yaştayım.' falan lafları." Omuz silktim. Silahı yan taraftaki sehpaya bıraktım.

Jimin'in yüzündeki hafif gülüş kaybolurken konuşmaya başladı. "Rosé bak sen şuanki statünün farkında değilsin. Bir mafyanın kızısın. Baban da çok tanınan birisi. Ve çok dostu olduğu kadar düşmanı da var. Eğer kötü bir durumla karşılaşırsan kendini korumayı bilmen lazım. Bunları öğrenmeden olmaz. Lütfen bunları öğrenmek için çaba göster."

Dudağımı büzdüm. Jimin'in gözlerine baktım. "Jimin öyle bir durum ile karşılaşırsam sen beni koruyamaz mısın?"

Yine acıtasyonu oynayacaktım. Her zaman işe yaramıştı. Jimin bana kıyamıyordu.

Jimin bıkkınca nefes verdi. Bana yaklaştı ve elimi tuttu.  Gözlerimin içine baktı o da. "Tabiki de seni korurum. Sana kimsenin zarar vermesine izin vermem. Ama her zaman yanında olamam Rosé. Şimdi lütfen dediklerimi yap... Lütfen."

Ellerimi ondan hızlıca çektim. Anlamıyordu, anlamak istemiyordu. Arkama dönüp gitmeye yeltenirken konuştum. "Ben biraz yorgunum. Dinlenmek istiyorum." Onun bir şey demesine izin vermeden bahçeden eve girdim.

Odama çıkıp yatağıma oturdum. Düşünmeye başladım. Küçük yaşlarda Jimin ile çok farklıydık. Aslında o çok değişti. Eskiden mafya neymiş, biz neyin içindeyiz bilmiyorduk. Sadece normal çocuklar gibi hayatlarımızı geçiriyorduk. Ta ki bu zamanlara kadar. Babalarımızın mafya olduğunu öğrendiğimiz zamandan kısa bir süre sonra çok şey değişti... Jimin değişti. O mafyalığı benimsedi. Babası gibi olmayı ve bu statüsünün onun için bir minnetlik olduğunu düşünüyor gibiydi. Davranışları bunu gösteriyordu çünkü.

Eski, sevdiğim, çocukluk aşkım Jimin. Artık yoktu...

---------------------------

Yeni bir hikaye ile karşınızdayımm.
Umarım beğenirsiniz.
İyi okumalar canlarım...

MAFIA or LOVE | JiroséHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin