Bol bol yorum ve beğenilerinizi eksik etmeyiniz.
--------------------------Arabamı çalıştırdım. Geçenlerde beni arayan, uzun zamandır görüşmediğim Junhoe aradı. Eski bir arkadaşımdı. Çoğu kişi onu bilmezdi. Bir yaz konserinde tanışmıştık.
-Efendim Junhoe
-Yolda mısın?
-Evet, evet geliyorum az kaldı. Kusura bakma işim biraz uzadı.
-Sorun değil. Bekliyorum ben.
-Tamam görüşürüz.
-Görüşürüz.Kafeye sonunda gelmiştim. Junhoe akşam yemeği teklif etmişti ama akşam Lisa'lar geleceği için onunla kahve içebileceğimi söylemiştim.
Gözlerim Junhoe'yi aradı. Bana el sallayan kişiye baktım. Yanına doğru ilerledim. Ayağa kalktı. Sarılarak selamlaştık. Oturduk. "Roseanne görüşmeyeli değişmişsin. Tanıyamadım." Gülümsedim. "Yok ya aynıyım. Sadece biraz görünüş olarak değişmiş olabilirim." O da gülümsedi. Konuşmaya ben devam ettim. "E nasılsın?"
"İyiyim aynıyım sen nasılsın?"
"Eh işte iyiyim diyelim iyi olsun."
"Sorun yok değil mi?" Sorgulayıcı şekilde baktı. Yüzüme gülümsemi taktım. "Yok her şey yolunda sayılır. Bugünlerde işler yoğun falan öyle." Yüz ifademi değiştirip enerjimi geri getirdim. "Asıl anlat bakalım geçen sosyal medyadan gördüm. İtalya'ya gitmişsin. Geziyorsun sanırım." Gülümseyip cevap verdi. "Biraz öyle sayılır ama asıl işle ilgili birkaç prosedür için gittim." Onu kafamla onayladım.Zamanın nasıl geçtiğini farketmemiştim. Birlikte sohbet etmeyi özlemiştik. Saat geç olmaya başlamıştı. Eve gitmem gerekiyordu. Bu güzel sohbete veda etmenin vakti gelmişti. Derince nefes verdim. "Benim artık gitmem gerekiyor Junhoe."
"Ne güzel sohbet ediyorduk."
"Evet bende devam etmek isterdim ama akşam yemeğinden bekliyorlar. Bugün misafirlerimiz var. Hatırlarsın belki Lisa'lar gelecek." Düşünmeye başladı. "He şu konser zamanı Amerika'ya birlikte geldiğin arkadaşın değil mi?"
"Evet o."
"Hiç tanışma şansım olmadı." Kıkırdadık. "Son dakika kötü olmasaydı o da konsere gelecekti. Ama bir gün tanıştıracağım sizi." Gülümsedi.Usulca ayağa kalktım. Çantamı aldım. O da ayağa kalktı. "Hadi görüşürüz tekrar. Buralardasın değil mi?"
"Evet evet şuanlık buralardayım."
"Güzel." Birbirimize sarıldıktan sonra kafeden çıktım. Arabamı çalıştırdım. Eve doğru sürdüm.--------------------
Arabayı park ettim. Arkamda bir araba durdu. Aşağıya indim. Bu Jimin'in arabasıydı. Arkasında da SiHyuk amcanın özel aracı vardı. Aynı zamanda gelmiştik. Önümdeki arabaya baktım. Jimin tek gelmişti. Ön camdan bana bakıyordu. Gözlerimi kaçırdım.
Jimin arabadan indi. İlk bana baktı sonra arkasına döndü. Arka araçtaki şoför arka kapıyı açtı. Sırayla Taehyung, Lisa ve SiHyuk amca indi. Yüzüme gülümsemi takındım. "Hoşgeldiniz." Onlarda gülümsedi. Bana doğru yaklaştılar. Hyunsik amca cevap verdi. "Hoşbulduk kızım."
Lisa ardından konuştu. "Rosie yeni geliyorsun sanırım. Hayırdır nereden geliyorsun?" Meraklı şekilde bana baktılar. "Uzun zamandır görmediğim bir arkadaşım vardı. Onunla buluşmuştum." Taehyung hemen arkasından konuştu. "Kız mı erkek mi?" Garip sorusuna gözlerimi şaşkınlıkla açtım. Çok beklemeden güldü. "Şaka yapıyorum." Minik tebessüm ettim. Ne komik ama Taehyung!
Lafı değiştirdim. "İçeri geçelim isterseniz." Beni onayladılar. Hepsi geçtikten sonra son olarak Jimin'e gözüm kaydı. Gözlerini kısmış şekilde bana bakıyordu. Kafamı iki yana 'ne var?' anlamında salladım. Gözlerini benden çekip ilerledi. Arkasından öylece baktım. Omuz silkip arkalarından ilerledim.
Hizmetli kapıyı açtı. Hepimiz içeri geçtik. Babam, Jennie ve Jungkook bizi karşıladı. Selamlaşma faslı bitince masaya geçtiler. Bende eşyalarımı odamı çıkardıktan sonra yanlarına indim. Herkes yerleşmişti. Tek bir yer boştu. Jimin'in karşısı.