Gökçe Aybora Tunçsoy adını meslek camiasında duyurmuş başarılı bir arkeologdu. Bu başarısını verimli bir çalışmaya borçlu olduğuna inanıyordu. Onu bağlayan bir ailesi veya delicesine aşık olduğu bir sevgilisi yoktu. Bu yüzden onun deyimiyle kendisin...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Her şeyden önce Kayra Han vardı. İnsanlar ona 'Tengri' adını verdiler"
"Sonra da kendimi o sisli tepe de buldum" diyerek sözlerini bitirdi Gökçe.
"Sana senin mirasını vereceğim. Odin" diyerek isimsiz yabancının sözlerini çevirdi Loki. Sonra düşünceli bir şekilde Gökçe'ye bakarak "Seni gerçekten kurban etmek istemişler. Hem de Odin adına" diye ekledi.
Gökçe kaşlarını çatarak Loki'ye baktı. "Basit bir alimi neden kurban etmek istesinler ki?"
"Kurban seçmenin belli bir mantığı yoktur. Ancak adamın sana 'değerli eser' demesinden sende özel bir şeyler olduğunu anlayabiliriz" gözlerini genç kadına dikip "Bahsettiğin şu şimşek kurt. Senin inandığın tanrıydı değil mi?" diye sordu.
Gökçe düşünceli bir şekilde Loki'ye baktı. "Her şeyi açıklayacağım ama öncesinde giyebileceğim bir kıyafet alabilir miyim?" Diye sordu. Sonra boşta ki eliyle hala giydiği Loki'nin paltosunu işaret ederek "Üzerimde sadece bir palto varken konuşmak pek rahat hissettirmiyor" diye ekledi.
Gökçe'nin sözlerinden sonra Loki'nin dikkati Midgarlı kadının vücuduna kaydı. Oyuncu bir gülümsemeyle genç kadının vücudunu inceleyip "Ah, siz ölümlüler ve sizin utangaçlığınız" dedi.
Loki'nin sözlerini duyan Hemming homurdanırken, Gökçe gözlerini devirdi.
"Sen ve senin şu utanmazlığın" diyerek karşılık verdi Gökçe.
Loki'nin gülümsemesi sırıtışa dönüştü. "Ne diyebilirim ki. Utanmazlığım benim en çekici yanlarımdan biridir" sanki bir sır verecekmiş gibi genç kadına doğru eğilip "Özellikle kadınlar arasında" diyerek sözlerini bitirdi.
Gökçe, Loki'nin imasından etkilenmediğini gösterircesine tek kaşını kaldırarak ona baktı.
Hemming homurdanırcasına "Evimde sana uyabilecek kıyafetlerim yok. Kıyafet almak için kasabaya inmem gerekecek" dedi. Dönüp kapıya doğru yürürken de Loki'ye hitaben "Evimin penceresini tamir etsen iyi olur düzenbaz" diye ekledi.
Hemming'in uzaklaşan sırtını izleyen Loki "Anladım. Anladım" diyerek söylendi. Hemming kapıdan çıktıktan sonra Gökçe'ye dönüp "Ama önce seni bir iyileştirelim" dedi.
Loki "Bacağın ne durumda?" diyerek önünde diz çökünce Gökçe bir an ne yapacağını bilemedi.
Bu yüzden Gökçe "Hiç kimseye boyun eğmeyen ateş tanrısı şimdi benim önümde diz mi çöküyor?" diyerek şaka yapmaktan kendini alamadı.
Loki, Gökçe'ye bakmadan nazik bir şekilde kadının bacağını tutup yarayı incelemeye başladı. "Orman yangınını kontrol etmek zordur. Dengesiz ve değişkendir. Doğam gereği başıma buyruğumdur. Bu yüzden kimin önünde diz çökeceğime kendim karar veririm" altın renkli gözlerini genç kadının zümrüt yeşili gözlerine dikerek "Ve ben sadece hak edenin önünde diz çökerim" dedi.
