Part VII

380 17 2
                                    

-----------------------
Kadının kulağına doğru sıcak nefesini üfledi. Kulak memesini ağzına alıp hafifçe dişledi, kadını biraz daha kendine bastırdı, bacak arasındaki parmaklarını hafifçe hareket ettirdi   ve "Beni bu hale getirmen sadece birkaç saniye sürdü. Ama biliyorsun ki ben sözünde duran bir adamım. O yüzden şimdi uyuyacağız. Eğer istersen kalçana değen bu sertliğin en derinine ulaştığı anda  sana  neler yaşatacağının hayalini kurarak uykuya dalabilirsin. Şahsen ben öyle yapacağım. İyi  geceler sevgilim. "
-----------------------

Stefan  duyduğu ses ile gözlerini araladı. Saat daha 7 olmamıştı. Panagiota ve Nota sabahın bu saati için fazla  yüksek  sesle konuşuyordu.

"Dikkat edin Bayan Nota, yerler ıslak."

"Sabahın bu saatinde bu katı temizlemek nereden aklına geldi? Tanrım.... Kafana göre iş yapamazsın. Kahvaltıyı hazırladın mı? "

Kadın yerleri silmeye devam ederken evet manasında  kafasını salladı.

"İyi,  kenara çekil de aşağı ineyim.  Çekil dedim sana, laftan anlamıyor musun?"

Panagiota  kadına dik dik bakıp kenara çekildi.
Aslında P,  sabahın bu saattin yatak odalarının bulunduğu katları temizlemezdi. Dün geceden kalan çamurlu ayak izlerini Nota görmeden temizlemek istemiş olmalydı.
Stefan sonunda sabah olduğu için şükretti. Duygularının da arzularının da çok zorlandığı bir gece olmuştu. Neyse ki Marietta kısa süre içinde derin bir uykuya dalmış, Stefan'da kollarındaki kadının kokusunu içine çekerek ve son birkaç saat içinde  olanları düşünürken uyuya kalmıştı.

En son hatırladığı Marietta'nın rüyasında huzursuzcs mırıldanıp dönmesi ve  yüzünü adamın göğsüne gömmesiydi. Sabaha kadar hiç kıpırdamayan Stef ağrıyan kolunu yavaşça hareket ettirip Marietta'nın başını yastığa bıraktı. Kadının yanından bir saniye bile ayrılmak istemiyordu ama Marietta uyanmadan önce  halletmesi gereken şeyle vardı.

Dikkatlice kalktı yataktan. Banyoya doğru giderken yerdeki çamurlu kıyafetlere takıldı gözü, sonra da koltuktaki sütyene...Marietta'nın cüretkar halleri, sözleri aklına geldikçe bedeni irkiliyordu. Sırıttı ve banyoya yöneldi.

Duş alırken  Marietta ile yapması gereken konuşmayı düşündü. Evet ilişkileri ile ilgili halletmeleri gereken şeyler vardı. Ama  Marietta'yı dün gece buraya getiren olay belli ki başkaydı.  Evet, Jason'ın son dönemde haddinden fazla gergin olması, çocukların ve Alexandra'nın durumu  da yeterince zorlayıcıydı ama sebep bu da olamaz diye düşündü beline havluyu sarıp çıkarken.

Ses yapmamaya çalışarak banyo kapısını açtı. Marietta hala uyuyordu. Ama şimdi de yatağın diğer tarafına dönmüş, örtüyü de omuzlarından beline doğru açmıştı.
Bu hareketiyle de zaten sadece birkaç düğmesi iliklediği pijamanın kafına bol gelen yakasından kayan uzun kolyesi açığa çıkmıştı.

Dün gece haddinden fazla yakınlaştıkları o anlarda Stefan,  kadının boynundaki zinciri görmüş ama herhangi bir takı olduğunu düşündüğü için önemsememişti. Ama  yanılıyordu.
Uzun zincirin ucundakini görünce yüreğinde bir acı hissetti adam, gözleri doldu. İnat uğruna sevdiği kadına yaptığı haksızlık için lanetler yağdırdı kendine.

Elini zincirin ucundaki yüzüğe doğru uzatacaktı ki geri çekti. Saniyeler içinde aklımdan onlarca fikir geçti ve yüzüğü görmemiş gibi davranmaya karar verdi. Kendini topatlayıp, yüzündeki üzgün ifadeyi bir süreliğine rafa kaldırdı ve kadının başucuna denk gelecek şekilde diz çöktü.

Önce yüzüne düşen sarı buklelerini çekti. Genç bir kızken hiç sevmediği, şekil verebilmek için saatlerce uğraştığı buklelerini. Oysa Stefan hep çok sevmişti kadının doğal güzelliğini.  Yıllar yıllar önce yağmura yakalandıkları o gün  ilk kez görmüştü Stefan kadının bukleli saçlarını. O zamanlar koyu renkti genç kadının saçları. Bembeyaz tenine değip omzuna dökülen uzun saçları...
Stefan kadına doğru biraz daha eğildi. Amacı burnuna bir öpücük bırakmakmaktı ama  ıslak saç uçlarından düşen bir damla Stef'in dudaklarından önce ulaşmıştı kadının yüzüne.

She Is Not A Devil & He Is Not  A SaintHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin