Time And You - Chris Evans

EPİSODE 12

Temmuz 2014 / AMERİKA

  Lili elinde kahvesi ile ajanstan içeri girdi. Danışmadaki kıza ismini söyleyip beklemeye başladı. Kısa süre içinde görüşeceği kişinin odasına girdi.

  "Hoşgeldin Lili." Lili kısaca selamlaşıp koltuğa oturdu. Çok geçmeden Jack konuya girdi. "Seninle bir film projesinde çalışmak istiyoruz." Önündeki senaryo kağıdını Lili'ye uzattı. "Filmin adı Hidden Facts. Dört yakın arkadaşın birbirlerinden sakladıkları gizli gerçekleri öğrenmesini konu alıyor. Zaten senaryoyu okuduğunda daha net anlarsın."

  Lili kısaca senaryoya göz attıktan sonra Jack'e döndü. "Peki oyuncu kadrosu için kimler düşünüldü."

  "İlk kadın başrol için seni düşündük. Aynı zamanda diğer kadın başrol için Kristen Stewart'ı ya da Emma Stone'u düşündük."

  Lili, Kristen'ın ismini duyunca hafif gerildi ama sonuç olarak bu bir iş profesyonelce yaklaşmalıydı. Ama içten içe rolü eğer kabul edecekse diğer kadın başrol için Emma'nın olmasını diledi.

  "Peki erkek başroller?" Jack, "Erkek başroller için çok kişi düşünüldü. Ama şuan için tam isim verebileceğim kişiler yok. Bugün ve yarın görüşmeler yapılacak. En geç 3 gün içinde belli olur." Lili kafa salladı. "Bende size 2-3 gün içinde dönmüş olurum."

 

  Lili, arabasına binip caddedeki kafenin yolunu tuttu. Chris ile buluşucaktı.

  Kısa süre içinde arabasını park edip kafenin kapısından girerken gelen hayranlar ile fotoğraf çekildi. Fotoğraf kısmı bittiğinde kafenin teras kısmına ilerledi ve Chris'i gördü. "Selam hayatım."

  Chris güldü ve Lili'ye sarıldı. Masaya oturduklarında Lili konuştu. "Elsa ve çocuklar nerede?"

  "Onları sattım." İkiliden koca bir kahkaha çıktı. "Yeni doğmuş çocuklarını öylece Elsa'ya satamazsın Chris." Lili'den çıkan sitemkar sözlerle Chris konuştu. "Sence ben üç çocuğunu karısına bırakıp gezmeye çıkıcak bir adam mıyım?"  Lili vakit kaybetmeden konuştu. "Evet!"

  Chris göz devirip üzgün ifadeyle Lili'ye baktı. "Aşkolsun Lili! En yakın arkadaşını tanıyamamışsın." Lili gülerek konuştu. "Şaka yapıyorum birtanem benim hemen küsme."  Chris omuz silkti.

"Hala benimle konuşmayacak mısın?" Hemsworth telefonuyla oynamaya devam ederken Lili'ye bakmadı. "Hadi ama Chris! 5 dakikadır senin konuşmanı bekliyorum. Elsa'nın lohusalığı sana geçmiş olmalı."

Chris, Lili'ye alttan bakarak kaşlarını çattı. "Oy bakma bana öyle kıyamam." Yerinden kalkıp Chris'e sarıldı. "Sana tatlı ısmarlıyım mı?" Chris, Lili'ye dönerken konuştu. "Kahveleri de ısmarlıcaksan olur. Malum çocuk büyütmek zor. Para kalmadı."

Lili kahkaha atarak yerine geçti. Garsona döndü ve iki tane tiramisu istedi. "Ee anlat bakalım kime bıraktın Elsa'yı?" Chris, "Annem ve onun annesi geldi. Banada 'seni istemiyoruz biz kız kıza kalıcaz' dediler. Kısacası kovuldum."

  Lili, Chris'in yanaklarına ellerini uzatıp sıktı. "Ay ay benim küçük çocuğumu dışlamışlar mı?" Chris, Lili'nin eli iterek konuştu. "Bak bana öyle minnoş bir kediymişim gibi davranma öldürürüm seni." Lili gülerken aklına gelen şeyle gülümsemesi soldu.

  Bunu farkeden Chris konuştu. "Hey! Noldu sana neden yüzün düştü?" Lili derin bir nefes alıp konuştu. "Hiçbir şey sadece bu aralar aklıma garip garip şeyler geliyor. Galiba deliriyorum."