2

130 16 7
                                    

Bu eve gelişimin üstünden bir yıl geçmişti ve ben sadece silah kullanmayı öğreniyordum.

İsminin leo olduğunu öğrendiğim adam cidden çok iyi birisiydi, evden okumama izin verip beni çocuğu gibi görüyordu.

Suga yanıma geldi ve silahımı uzattı, benim öğretmenim oydu, kenarı geçerek oturduğunda atış yapmaya başladım ki sevgilisi geldi, kalkarak sarıldılar, seokyun bana döndü.

"Yiyecek getirdim, jungkook ve namjoon nerede?"

Suga seokyun'a daha da sıkı sarıldığında omuz silktim.

"Gelirler biraz dan"

Kafasını salladığında yeniden nişan aldım, öpüşme seslerini duymak istemiyordum, ilişkilerini asla saklamıyor ve özgürce yaşıyorlardı, bunu çok seviyordum, korkusuz olmak cesaret isterdi.

Diğer yandan hiç kız arkadaşım olmamıştı, erkeklerden hoşlanmıyordum ama eşcinsellere saygım vardı.

Leo'nun bahsettiği oğlunu hiç görmemiştim, kimse de bahsetmediği için sormaya çekiniyordum ki onun hakkında ki tek bilgim benden bir yaş küçük olmasıydı.

Jungkook ve namjoon'da geldiğinde son atışımı yaptım ve diğerlerinin yanına giderek oturdum, en küçükleri bendim ama beni de kendileri gibi görüp eğleniyorlardı.

Seokyun'un getirdiği tatlılardan aldık, aşçı bir sevgili hayata bir adım önde başlamak gibiydi resmen ve suga hayata seokyun ile iki adım önden başlamıştı, her zaman ilişkilerine imrenmişimdir.

Umarım ilerideki kız arladaşımda beni çok severdi.

Namjoon esnediğinde jungkook sırıttı.

"Jin uyutmamış"

Dediğine hepimiz güldüğümüzde namjoon, jungkook'un kafasına vurdu.

"Gerizekalı, film izledik, fesat piç"

Jungkook göz devirdi.

"Kuzenimi tanıyorum olum ben, kesin rahat durmadı o, tazı sanki amk ondaki libido kimsede yok"

"Sus be salak, uysal bir kere benim nişanlım, çok konuşma"

Jungkook göz devirdiğinde suga konuştu.

"Bi susun be, sevgilimin kalp atışlarını duyamıyorum"

Hepimiz 'öğk' sesi çıkardığımızda seokyun güldü, suga kafasını kaldırıp seokyun'a baktı, cidden çok aşıktı, seokyun siyah saçları okşadı.

"Sevgilim gitmem gerek"

"Ama yun"

"Patronu biliyorsun aşkım"

"Off, görüşürüz"

Seokyun eğildiğinde öpüşeceklerini anlayıp kafamızı çevirdik,  seokyun kalktığında önümüze döndük.

"Görüşürüz çocuklar"

'Görüşürüz'

Seokyun gittiğinde biz de tatlıları bitirip silahlara geri döndük ki seokyun Leo'un aşçısıydı, yani suga beş dakika sonra seokyun'un yanında bitecekti.

sope: moon light Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin