13

92 6 19
                                    

Kapı açılma sesine uyandığımda gözlerimi kırpıştırdım, kendime geldiğimde üstümde hoseok uyuyordu, gülerek belindeki ellerimi sıklaştırdım ve sarıldım.

Dudaklarına öpücük bırakıp alınlarımızı birleştirdim.

Kıpırdanarak gözlerini açtığında hemen gözlerimi kapattım, yanağıma elini koyarak okşadı, dudağıma küçük bir öpücük bırakıp, kolunu boynuma sardı.

Gözlerimi açarak gözlerine baktım, burunlarımızı sürttüm.

"Bebeğim"

Utanarak güldüğünde dudaklarına bir öpücük bıraktım.

"Güzelim"

"Hmm"

Sarılarak dudaklarımızı sürttüğünde yutkundum, elimi yanağına koyarak okşadım.

"Ay çocuğum"

Avucuma dudaklarını bastırdı.

"Güneş çocuk mu oluyorsun?"

Tatlı tatlı gözlerini kırpıştırdığında güldüm, üst dudağını emerek geri çekildim.

"İstersen olurum"

"Çok güzel olur"

Yeniden dudaklarımızı birleştirdiğinde belini okşadım, kapı birden açıldığında geri çekildik, suga gözlerini kısmış bize baktı.

"Kalkın lan, açım herkes sizi bekliyo"

Kafamızı salladık korku ile, galiba bizi görmemişti, geri odadan çıktığında hoseok kafasını omuzuma bastırdı.

"Korktum, o nasıl girişti"

Gülerek saçlarını öptüm, kalktık, hazırlandık ve aşşağı indik, hepsi oturmuştu, kaşlarımı çattım.

"Neredeydiniz siz?"

Namjoon lokmasını yuttu.

"Karşı eyalette ydik, biraz gezdik, sonra da otelde kaldık"

Seokyun kaşlarını çatarak suga ya bakarken suga sırıtıyordu, aynı durum jimin ve jungkook için de geçerliydi, jin'e döndüm.

"Bunlar niye kızgın?"

"Ha oteli uyutmadılar amk, biri suga diyo diğeri jungkook diyo, kulaklık ile yattık"

Hoseok şaşkınca bakarken ben güldüm, jimin jin'e baktı.

"Susana be, otobüsteki teyze ye de her boku anlattın amk, teyze de ciddi ciddi dinliyo, sanki ne işine yarayacak"

Hoseok kafasını sallayarak tabağına döndüğünde masanın altından elini tutarak okşadım, ellerimizi kenetledi.

Suga bardağa çay doldurup seokyun'un önüne koydu ve yanağını öptü, güldüler, çok tatlılardı.

Yemekten sonra salona geçtik, taehyung tv'yi açarak balık belgesi açtı,  kimse takmadan izlemeye başladığında ses çıkartmadık.

Adam balığı çekerken ayı balığı kaparak yedi, jimin,jin ve seokyun'un gözleri doldu, balık henüz yavrulamıştı.

Diğerleri şaşkınca olnlara bakarken hoseok'a döndüm, onunda gözleri doldu, kulağına yaklaştım.

"Ciddimisin?"

"Ama yavruları vardı"

Göz yaşı aktığında kafamı sallayarak yanağını sildim, kafasını omuzuma koydu, belgesel bittiğinde kendilerini toparladılar, bu sefer ayı belgeseli çıktığında kafamı eğdim, ciddiler miydi?

Sıkıldığım için hoseok'a döndüm.

"Hadi dışarı çıkalım"

Gülerek bana döndü.

"Olur"

Kalktığımızda taehyung bize döndü.

"Nereye?

"Dolaşıcaz"

"Uzaklaşmayın".

Göz devirip hoseok'un elini tutarak kapıya yöneldim, sporları giyinip dışarı çıktık, elini tuttum.

Yolda cidden kimseler yoktu, galiba işlek bir yerde olmadığımız içindi, hoseok'u yanda duran aralığa getirdim, onu duvara yaslayarak kollarım arasına aldım.

Şaşkınca bakarken elimi saçlarına getirip okşadım, gülerek kollarını boynuma doladı.

"Ne yapıyorsun?"

"Sevdiğin filimdeki sahneyi canlandırıyorum"

"Hmm öyle mi yapıyorsun? Çok ateşli görünüyosun"

Parmağını çenemden boynuma doğru kaydırıp t-shirt ümün yakasını aşşağı çekti, yutkunarak dudaklarına eğildim.

"O zaman  bu ateşin sönmesi gerek"

Dudaklarını öptüğümde karşılık verdi, yavaş ve tadını çıkartarak öpüşüyorduk, geri çekildiğimizde jungkook ve taehyung'un sesini duyduk.

"Of nereye kayboldular amk, of suga illa peşlerinden göndericek bizi, sanki bebekler"

Gülerek onları dinledik, önümüzden geçip gitiklerinde yeniden hoseok'un dudaklarına eğildim, hemen birleştidi, elimi beline oyarak okşadım ve kendime çektim.

Bir eli saçlarıma gittiğinde kollarımı beline sarıp kalçalarına indirdim, kendini ellerime ittiğinde dolgun kalçaları sıktım, inlediğinde onu iyice bedenim ve duvar arasına sıkıştırdım.

Adrenalini yüksek bir çifttik galiba.

Geri çekildik, hoseok kafasını omuzuma koyduğunda saçlarını öptüm, kendimizi düzeltip aradan çıktık ve kırtasiye malzemeleri satan yere girdik,hoseok'un telefonu na bildirim gelince o bakarken bende eşyalara bakıyordum, yanıma gelerek güldü.

"Müdür tabletten devam edeceğimizi söyledi, kurtuldum"

Gülerek elini tuttum.

"Şu boyama kitaplarını ve kalemler alalım mı?"

"Neden?"

"Bilmiyorum,istiyorum"

"Alalım"

Gülerek yanağını öptüm ve iki kitap iki renki kalem seti alarak ödemesini yaptım, eğlenceli olacaktı.

sope: moon light Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin