Prenses Sofia babasını yatağına girmiş bekliyordu . Kral odaya girdiğinde prenses sofia hemen yataktan fırlayıp babasına sarıldı .
'' Baba bu günde sofianın masalını anlatırmısınn çok sevdimm '' küçük sofia çok heyecanlıydı babası kızını yatağa yatırdık dan sonra eline bir masal kitabı alıp okumaya başladı .
''Dillere destan güzelliği ile bilinen prenses Sofya büyük bir hayalperestti. Sürekli tek başına kalır ve birçok şey hayal ederdi. Hayallerinde beyaz atlı prens vardı. Bir gün gelip onu çok güzel bir diyara götüreceğini düşünürdü. Krallıkta kendisinden daha güzeli olmayan prenses Sofia beyaz atlı prensin hayalini kurarken üvey annesi onun hakkında şeytani planlar yapardı. Erken yaşta annesini kaybeden prenses Sofia üvey annesini pek sevmezdi. Prensesi kendi uygun gördüğü kişiyle evlendirmek isteyen üvey annesi Sofia İçin hiç uygun olmayan bir aday seçmişti. Kralı da kendi düşüncesini alet eden üvey anne bir gün seçtiği adayı krallığa davet eder. Prenses Sofia durumdan habersizdir.
Kral prensesi yanına çağırarak uygun gördüğü kişiyle izdivaç etmesini söyler. Fakat bu kişinin ne kadar kötü niyetli olduğunu göremez. Üvey annenin etkisi ile kral kızını bu kötü niyetli kişiyle evlendirecektir. Prenses Sofia durumu fark ettiğinde önlem almak için bir hamlede bulundu. Babasıyla konuşmak istese de üvey annesi buna engel oldu. Fakat prenses çareyi farklı şekilde aradı. Saraydan kaçma fikri içten içe prensesinin aklındaydı. Bir gece cesaret edip saray muhafızlarına yakalanmadan saraydan çıktı. Fakat gidecek hiçbir yeri yoktu.
Prenses ormanda gezinirken küçük bir kulübe gördü. Kulübede gördüğü kişiye hemen aşık oldu. Hayallerindeki prens oydu. Mutlu bir hayat süreceğine inandı. Delikanlının yanına gitti. Fakat delikanlı kendisinin prenses olduğunu bilmiyordu. Prenses bu durumu fark ettirmemeye çalıştı. Kısa süre sonra arkadaş oldular. Arkadaşlıkları aşka dönüştü. Kral her yerde kızını ararken küçük kulübeye bakmak aklına bile gelmemişti.
Prenses yakışıklı delikanlıyla birlikte geçirdiği günlerin sayısını unutmuştu. Her yerde babasının kendisini aradığını bilmiyordu. Bir gün babası aklına düştü. Mutluluğunu onunla da paylaşmak istiyordu. Delikanlıya prenses olduğunu açıklaması gerekiyordu. Yakışıklı delikanlı Sofia'nın bir prenses olduğunu öğrenince korktu. Fakat prenses onu ikna etti ve korkulacak bir şeyin olmadığını anlattı. Birlikte saraya gitmeye karar verdiler.
Saraya gittiklerinde babası kızını görünce çok mutlu oldu. Fakat yanındaki delikanlının kim olduğunu anlayamadı. Üvey annesi ise durumu uzaktan izliyordu. Sofia üvey annesinin ona yaptığı kötülüğü sonradan öğrendi. Hizmetkarlardan biri üvey annesinin gizli gizli konuşmalarını prensesi anlattı. Prenses de tüm bunları krala anlattı. Üvey anne zindanda cezalandırıldı. Sofia babasının ona inanması ile çok mutlu oldu. Kral, prensesin ve yakışıklı delikanlının birlikte sarayda yaşamalarına izin verdi. Kısa süre içerisinde 40 gün 40 gece süren düğün yaptı. Bu düğün dillere destan güzelliği bulunan prenses Sofia için unutulmazdı.''
Kral kızına baktığında uykulu gözlerini zor açık tutuğunu fark etti elindeki kitabı masaya koyduktan sonra kızının alnından öpüp odadan yavaşca çıktı .
Hizmetliler den bir tanesi presesin resim odasına doğru ilerledi . Elindeki meyve ve şaraplarla dolu tepsiyi sıkıca elinde tutup prensese seslenmek için tam ağzını açmıştı ki baş şövalye yanında belirdi hizmetli bu iri adamı görünce korkmaya başlamıştı şövalye hizmetliye bakarak '' Prenses uyuyor ve rahatsız edilmek bir yana dursun dairesinin önünden bile geçilmesini istemiyor. '' Genç hizmetli kız korkuyordu elindeki tepsiyi göstererek '' Biliyorum efendim ama kralın emri var kızına meyve ve şarap götürmemiz gerekiyor .'' Hizmetli kız iri yapılı şövalyeye bile bakamıyordu yüzündeki mimikleri görmek isterdi. Şövalye hizmetli kızın çenesini sertçe tutup gözlerine baktırdı .
'' Söyle krala Şövalye Hades yiyecekleri kendisi verdi de ve bir daha bana sormadan prenses hakkında emir vermesin . '' Kız öyle şaşkındı ki canının acısını unutmuştu Hades çenesini bıraktığında elindeki tepsiyi alıp içeri girdi.
Prenses dairesine masum ve sevimli şekilde uyuyordu .Şövalye presesi izleyerek tepsiyi masaya koydu .
Prenses doğru ilerleyip yere dizlerinin üzerine çöktü nasırlı büyük ellerini prensesin kar gibi saçlarında gezdirmeye başladı .
Şövalye hadesin yerinde başkası olsa yapamazdı ama hiç korkmuyordu . Prenses onundu bunu hep biliyordu küçüklüğünden beri prensesle birlikteydi ve uykusunun derin olduğunu biliyordu prensesin gülümsemesi yine ona hep anlatı rüyasıydı prenses şövalyenin koynuna doğru yaklaşıp uyumuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ölüm Ve Yaşam Arasında
FantasyYüz yıllar önce bir kral ve kraliçe aşık olup evlenmişler . Kral ve kraliçenin 3 sene boyunca çocukları olmamış bunun üzerine kral şeytanlardan biriyle anlaşma yapmış .