Se-lamm yeni bolum ile yine burdayimm.Bu ficten sonra hangi fic gelsin?
Ryeji mi?
Taekook mu?
Neysee umarim bu bolumu seversiniz.Yorum atmayi ve vote vermeyi unutmayin keyifli okumalar
Dipnot: Kızların ikiside 24 yaşında günümüzden 13 yıl öncesine ait.Yani ikiside 11 yaşında.
8 haziran yıl 2010:
"Yesene şunu!" yurt müdürü önümüze koyulan çöplükten bulunmuş yiyecekleri yedirmeye çalışırken kimse yememişti.Aksine herkes baş kaldırmıştı.Yemekhanede herkes Kai'nin yemeği yiyib yemeyeceğini merakla izliyordu.Fakat Kai hiç beklemediğimiz bir şeyi yaparak bizi şaşırttı.
Eliyle tabağın altına sertçe vurması sonucu tabak yerle bir olub kırılırken yemek müdürün üzerine sıçradı.Herkes bu hale bakıb gülerken Kai müdüre bağırarak "İğrenç yemeklerini kendin ye!" demesiyle Lisa ile ben bir birimize bakarak başımızı ağır ağır salladık.Birazdan olacaklar hiçte iyi şeyler olmayacağı kesindi.Bir birimize olan imalı bakışlarımızdan herşey belliydi.Aniden müdür hiç bir şey demeden elini çocuğun saç diblerine geçirib sertçe kendine çekince gülen herkes sustu.Çoçuğa korkutucu şekilde bakarak "Ölümünü izlemek bana zevk vericek gibi" demesiyle ortama ölümcül sessizlik hakim oldu.
Evet müdürümüz katildi.
O odada 50'den fazla ceset vardı.İşkence odasından sonra uslanmayanlar ceset dolu odada kalırdı.Ve bu şekilde çoçukları terbiye ettiklerini sanıyordular.
Müdür çoçuğun saçından tutub sürükleyerek işkence odasına götürdü onu.Kolidorda Kai'nin çırpınışları ve çığlıkları yankılanıyordu sadece.Kısa süre içinde kolidorda gözden kayb oldu ikiside.Müdür yardımcısı bize işaret parmağını sallayarak "Ya o odaya gidersiniz yada yersiniz yemekleri" diyince iğrenir ifade ile süzdüm.Bu kadarı fazlaydı! Ayağa kalkıb sitem ederek "İstediğiniz işkenceyi uygulayın sikimde olmaz.Ama ben bunları yemiyorum!" dememle kadının yanıma gelmesi bir oldu.Küfür etmemiz yasaktı.Ve ben bu kuralı çiğnemiştim.
Umurumda değildi.
Kadın bana üstten bakıb alayla "Hah! Senin dilin fazla uzuyor" dedi sırıtarak.Bir hışımla arkamı dönüb iğrenç yemeği elime aldım.Zerre tereddüt etmeden yere doğru fırlattım.
"Alın siz yiyin o zaman" diyi verdim omuz silkerek.Kadın omuzumdan sertçe tutub sarsarak "Seni sürtük!" diye bağırdı yüzüme.Omzumu ani bir hışımla ondan kurtarıb "Her gece müdürün altında inleyen kim--" demem sonu herkes şaşkınlıkla ağzı açık beni izliyordu.Söylediğim zoruna gitmişti galiba.Ama yalanda değildi.
Yanağımda patlayan sert tokat ile cümlem yarım kaldı.
Kadın kolumdan tutub beni bir yere sürüklerken bakışlarım hala Lisa'daydı.Kadına öyle bakıyordu ki.İmkanı olsa bir kaşık suda boğardı.Gerçi bunu yapması imkansızdı.
Kısa süre içinde o odanın önüne vardık.Kapıyı açıb beni içeri doğru itti.Neyseki dengemi kayb etmedim.Kadın kafasıyla zincirleri işaret edince anladım neler olacağını.
İlk t-shirt çıkarmamı istedi.Sadece atletle kalınca ayaklarımı aşağıdan ve bileklerimi yukarıdan zincirle bağladı.Nereden bulduğunu bilmediğim kemerle etrafımda dolanmaya başladı.Konuşmuyordu susuyordu sadece.Etrafı inceleye bilecek fırsatım yoktu.Oda karanlıktı fazlasıyla.Sırtıma yediğim kemer darbesi ile alt dudağımı ısırdım.Defalarca buraya geldiğim için alışığım.Fakat yinede bazen fazla can yakıyordu.Ona istediğini vermek yerine susub delirtiyordum.
"O kadar kemerle vuruyorum neden sesin çıkmıyor" diyerek delirmeye başlamıştı bile
"Acı his etmeme hastalığa sahib olduğumu söylemediler galiba" aslında öyle bir hastalığım yoktu.His etsem bile susuyordum.Çıldırmalarını izlemek zevk veriyordu.Bu sefer ard arda daha sert vurdu.Tanrım! Bu sefer ki fazlaydı.Arkasını dönüb elektro şoku eline aldığı esnada kapı sertçe açıldı.Müdür panikle "Yangın var!" demesiyle kadın elektro şoku kenara fırlatıb zincirlerimi çözdü.Zincirlerden kurtulduğum gibi korkuyla onları geride bırakıb onu aramaya başladım.
O neredeydi?
Ya bir şey olursa?
Herkes panikle yurdu terk ederken ben sadece onu arıyordum.Çaresizce etrafa bakındım.Fakat yoktu burada.Ya çatı katındaydı yada alt katta.Merdivenlerden aşağı yani birinci kata inerken açık olan camdan siyah kahküllerini fark etmem uzun sürmedi.Aynaya yakınlaşıb ona seslenecek iken birisiyle olan konuşmasın dinlemeye başladım.
"Aptal olma Yeonjun.Tabikide yangın yok sarışına en kaldırdı diye ortalığı katıyoruz sadece" duyduklarımın şoku ile aynadan kendimi sarkıtarak araya girib "Bence yeterince ortalığı ayağa kattın" dememle ikiside irkildi.
"Sen ne ara duydun herşeyi?" diye geveledi Yeonjun
"Sen orasını boşver" diye geçiştirdim.Kendimi geri çektim.Hiç beklemeden onların olduğu yere yani bahçeye zıpladım.Ayağa kalkıb tam ortalarında durarak "Bu kadar şov yeter bence dimi Lalisa?"
"Bana öyle seslenme"
"Neden? Yurtda herkes öyle demiyor mu?"
"Onları boşver.Lisa de sen sadece" başımı salladım sadece.Tam o an Lisa'nın arkasındaki dev silüet ile yutkundum.
Bulmuştular bizi.
****
ŞİMDİ OKUDUĞUN
A guitar problem |ChaeLisa|
Cerita PendekKendi çapında gitar çalıb İnstagramda paylaşan fenomen Rose ve yıllardır ona yazmak için çabalayan Lalisa Manobal... Friends to lovers seklindedir hikaye