vücudumu saran krem rengi saten elbiseyi çekiştirerek aynadan kendime baktım. pembe tonlu makyajım, hafifçe dalgalandırdığım sarı saçlarımı tamamlıyordu. son olarak şekerli parfümümü de kilit noktalara sıktıktan sonra, hazırdım.
dün neymar'a yazdığım son şeylerden sonra hiçbir cevap alamamış, görüldüde kalmıştım. içimi kemiren bir acaba cevabı olumsuz mu olacak hissi vardı. ama yazdığım şeylerin ikna edici olduğunu da düşünüyordum.
beni düşüncelerimden ayıran şey, louis'nin salondan gelen gereğinden yüksek sesli mızmızlanmaları olmuştu. son kez boy aynamdan kendime baktım ve yatağın üzerindeki çantamı alıp odamdan çıktım.
"yok artık, cidden artık bu adama aşık olduğunu düşünmeye başlayacağım."
salona girdiğim gibi beni süzen ve abartılı tepkiler vermeye başlayan menajerime gözlerimi devirerek kolundan tutup çektim ve konuyu kapatmaya çalıştım, "ne alakası var lou, bak geç kalmak üzereyiz hadi gidelim."
aradan geçen yarım saatin sonunda ben, louis ve neymar'ın menajeri toplantının olacağı restoranda yaklaşık on dakikadır geç kalmış olan neymar'ı bekliyorduk. zavallı adam menajerliğini yaptığı futbolcunun sorumsuz davranışı karşısında fazlasıyla mahçup olmuştu.
sonunda görüş alanımıza giren neymar ile birlikte hepimiz ayağa kalktık ve selamlaştık. bana bakarken fazlasıyla sinirli ve rahatsız gözüküyordu. gerçekten anlaması zor bir adamdı.
selamlaşma faslının bitmesiyle hepimiz siparişlerimizi vermiştik. sıra iş konuşmaktaydı. menajerim louis boğazını temizleyerek söze başladı.
"öncelikle, teklifimize olumlu baktığınız için teşekkür ediyorum. daha öncesinde açıkladığım gibi, tamamen karşılıklı çıkar ilişkisine dayanan bir anlaşmayla karşınızdayım. camiayı bilirsiniz, her şey hemen yayılıyor. bay neymar'ın son zamanlarda sponsorlarla sıkıntı yaşadığı bilgisini duyunca, aklıma böyle bir fikir geldi. bayan celine'in halihazırda üzerinde çalıştığı ve yayınlanmak üzere olan bir albümü var. bu anlaşma sayesinde hem biz albümün promosyonunu yaparak kazanacağız, hem de siz bay neymar'ın şöhretini kurtaracaksınız."
louis sözlerini hafif bir gülümsemeyle noktaladığında, bakışlarımı neymar ve menajerinin üzerinde gezdirdim. neymar, louis'nin konuşması boyunca bir çocuk gibi kaşlarını çatmış ve kollarını birbirine bağlamış şekilde durmuştu. yanında oturan menajeri ise halinden fazlasıyla memnun şekilde menajerimi dinlemişti.
karşımda duran adam lafa girince cevabını bekleyerek nefesimi tuttum. "asıl biz teklifiniz için teşekkür ederiz bay anderson. daha öncesinde dediğim gibi bu teklife sıcak bakıyoruz. bay neymar'ın kariyeri açısından çok işimize yarayacak bir hamle olacaktır. resmiyete dökmek için sözleşmeyi hazırlamayı başlatacağımızı söylemek isterim."
neymar hızla lafa daldı. "fikrimin sorulduğunu sanmıyorum? ben hiçbir zaman olumlu cevap vermedim."
görünüşe bakılırsa ne benim, ne de menajerimin söyledikleri onu etkilemişti. ne kadar haddime düşerdi bilmiyordum ama tam ona bir şey söyleyecektim ki, beni susturan, neymar'ın menajerinin kısık sesle tehditvari şekilde konuşması oldu.
"sana fikrin sorulsa kariyerin biteceği için buna gerek duymadım. daha fazla işleri batırmana izin vermeyeceğim."
louis kulak kesilmediği için duymamıştı fakat ben her şeyi duymuş, neymar'ın gözlerindeki hayal kırıklığını da görmüştüm. bir çocuk gibi yerine sinerken bakışlarımı kaçırdım ve dudağımı dişledim. bu yaşına gelmiş birinin çocuk gibi azar yemesi onur kırıcı olmalıydı.
yemeğin geri kalanı önemsiz küçük konuşmalarla geçerken sözleşmenin maddeleriyle ilgili konuşulmaya başlandığında yerimde dikleştim ve dikkatlice dinlemeye başladım.
"bir anda haber çıkacağı için daha inandırıcı olması amacıyla bayan celine ve bay neymar'ın aynı eve taşınabileceklerini düşündüm." louis'ye açıklama yapan adamın gözleri bana döndü. "siz ne düşünüyorsunuz bayan celine?"
gözlerim neymar'a kaydığında aynı hayal kırıklığına öfke eklenmiş şekilde bana baktığını gördüm. tekrar neymar'ın menajerine döndüm ve cevapladım. "bu sadece benim kararımla olması gereken bir şey değil, bay carlos. sonuç olarak ortada özel hayata yapılan büyük bir müdahale var. bay neymar'ın da fikrinin alınması gerektiğini düşünüyorum."
adamın önce menajerliğini yaptığı kişiye değil de bana danışmasını açıkça saçma bulmuştum ve bunu direkt olarak ona söylemeyi tercih etmiştim. lafımı esirgeyen biri değildim ve hiç olmamıştım. kaba davranmamaya çalışarak düşündüğüm her şeyi açık şekilde söylerdim.
neymar garip bir ifadeyle bana bakmaya başlamıştı. okuduğum romanlar yüzünden sıradan bir bakışı romantize mi ediyordum, yoksa karşımdaki adam gerçekten onun fikrine önem verdiğime şaşırmış mıydı, anlayamamıştım.
bay carlos, bir an bozulmuş gibi olsa da hemen kendini toparlamış, sevecen. şekilde başını sallayarak odağını neymar'a vermişti. şimdi hepimiz ondan gelecek cevabı bekliyorduk.
ayağa kalktı ve genel söylüyormuş gibi gözüken, ama aslında menajerine yönelik olan sözlerini söyledi. "bu saçma anlaşma hakkında tüm kararları siz alın ve benim sadece onay verdiğimi bilin. ne yaptığınız umurumda değil." alaycıl bakışları masadaki herkesin üzerinde gezerken, ekledi. "şimdi izin verirseniz, buradan kurtulmak istiyorum. son özgürlük günlerimi kullanayım, değil mi?"
hiçbir cevap beklemeden yanımızdan uzaklaştığında arkasından ona bakmak dışında yapabileceğim bir şey yoktu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
deal. neymar jr
Fanficmedyanın altın kızı celine eleanor aubert, batışa geçmiş olan şöhretini kurtarmak için neymar da silva santos júnior'a bir teklifte bulunur. ⊹ neymar jr fanfic, 2023.