Ya bir daha tutamazsam elini? //Minsung\\

(Bölüm 7) Birbirimiz için yaratıldık (Mixed Pov)

(Minho's Pov)

Onu izlemeyi bırakmam lazım kendine gel Minho. Of neden bu kadar kısa sürüyor. Annesinin yanına gitti. "Güzel olmuş Jisung bunu alalım". Tarzı ben seçtim, tabi güzel olacak kayınvalideciğim. Ay bakamıyorum da gelsene Jisung. "Şunları da bak". Hiç sevmedim bu kadını çok emrivaki konuşuyor sanki kölesine söylüyor. Sanırım Jisung'um geri geliyor. EVET GERİ GELDİ. "Sevgilim 2 dakikada bile seni özledim" çok güzel bir histir bu kimse anlayamaz. Hayatının aşkıyla yüzyüze olmak hissini ne bir şarkı hissettirebilir nede bir kitap. Yaşamayan kimse anlayamaz. "Bende seni özledim sevgilim acaba şimdi beni görürsen buradan. Cebinde mendil varsa kaçırmış gibi gösterebilirsin mesela? Yada başka kıyafetler alalım tanınmayacak hâle gelip kaçalım?" Jisung çok zekisin hayatım ama güvenlik kameraları yalan söylemiyor be güzelim. "Jisung, sevgilim çok güzel çalışan bir beynin var canım. Kamera kayıtları senin kadar güzel olsaydı dediğini yapardık güzelim". Minho abiniz herşeyi düşünerek hareket eden birisi. Aklınızı alırım çok havalıyım(!) "O vardı dimi... Neyse ben şunu giyeyim o çenesini açmadan. Biliyorum sevgilim çok zor saniyeler içinde gidip gelmem. Ama söz bir gün hayalimiz gerçekleşecek" yine giyindi ve gitti. Bu sefer dinlemeyeceğim o itici kadını.

(Jisung's Pov)

Of ne sıkıcı giyip, çıkar, git annene göster, bir daha yap aynı şeyleri. En güzeli Minho'yu görmem. Çok güzel bir gün Allah'ım her günüm böyle geçse olmaz mı? "Bunlarda yakıştı Jisung bunlarıda alıyoruz. Şimdi başka mağazaya geçelim başka şeylerde bakalım" ANNE DUR AŞKIMIN İÇİNE ETME BE. "Tamam" anne falan demiyorum içine ettin kadın. Kabine hızla döndüm. "Canım, kadın başka mağazaya gideceğimizi söylüyor. Takibi kesme lütfen". Üstümü giyinmeye çalışıyorum. Of çok sıkıcı bu bölüm ama. "Seni bırakır mıyım Jisung? Bırakmak gibi bir eyleme başvurursam bile aklımı kaçırmışım demektir. Aramızda bir bozukluk olursa bile seni sevmeye devam edeceğim. Seni asla bırakmayacağım tipini yediğimin". Ben bu çocuğu yerim ama cidden. Beni gerçekten seviyor. Saçmalama Jisung tabi seviyor sevmese gelir miydi? Gelmezdi. E napıyor bu. Bana kedi gözleriyle yaklaşıyor. Ne sandınız geri iteceğimi falan mı? Rüyanızda görürsünüz canım. Bir dakika. Minho gerçekten yaklaşıyor. Noluyor lan. "Minho?" Napıyorsun aslanım dalga falan geçiyor galiba. "Efendim sevgilim". Minho fazla ciddi arkadaşlar yardım edin. "Minho napıyorsun canım?" Dalga geçsin lütfen yada geçmesin ya ben mutluyum onla. Devam edebilir. "Bozma hayatım" AY NOLUYOR NOLUYOR AAAAAAAAAAAAA. "JISUNG ON SAAT SENİ Mİ BEKLEYECEĞİM?"

(Minho's Pov)

BAĞIRACAĞIN ZAMANI SEVEYİM KADIN! EN GÜZEL YERİNDE BOZACAKSIN DİMİ? HİÇ BİR ZAMAN BU ÇOCUK MUTLU OLMASIN DİMİ? "Anneni çok sevdim hayatım. Bir daha yapmasın lütfen". Ee o böldü diye ben yapacağımı yapmayayım mı? AHAHAHA. Tabikide ikonik biri olarak işimi yarım bitirmem. Yanağına bir öpücük kondurdum. Nasıl kandırdım ama PAUAHAHHS. Tabikide kandırmıyorum sadece doğru an. Minho her zaman doğru zamanı bekler. Hemen dışarı çıktı Jisung. "Bir kerede zamanında yap işlerini Jisung" ay hanımefendiye bak sanki kendisi dünyanın en dakik insanı. "Okey şimdi nereye gidiyoruz?" PAUSNSUSNUED ZORT OLDU. JISUNG RESMEN "UMRUMDA DEĞİLSİN" DEDİ PUHAHAHA. Kocam ikonik biri benim gibi. Hemen sahiplendim onu. "..... mağazasına (yazar olarak söylüyorum bulamadım mağaza ismi)" ooo sakin hanımefendi.

(Jisung's Pov)

Niye bu kadar sakin bu neyse gidelim bakalım. Minho'nun ani hareketine ne kadar da normal davrandım. Ama kalbim vücudumu terk edecek gibi. Eee maalesef böyle bir anneye sahip olunca sevinç gösterişi bile yapamıyorsun. Neyse bugün söyleme kararı aldım. Arkadaşım olarak tanıtacaktım Minho'yu. "Anne sana bir şey söyleyeceğim ama sakin kal nolur" ben malım. Çok güzel(!) bir şey yaptım şuan. "Ne söyleyeceksin?". Ben çok hızlı giriyorum konuya hemen böyle. "Anne benim bir sanal arkadaşım var. Çok iyi anlaşıyoruz. Başta sana söyleyemedim, kızarsın diye düşündüm. Ama şuan bir şekilde söylemek istedim". EVET JISUNG EVET ASLANIM EVET GİR BODOSLAMA GİR. "Tamam Jisung bunda bir şey yok, sosyalleşmeni istemesek hesap açmana izin vermezdik bunu akıl edemedin mi? Akşam babanlada konuşursun". Bugün gerçekten bir şey var bu kadında. Çok sakin bu. Olmadı böyle sevmedim ben. "Doğum günüm yaklaşıyor onu çağırabilir miyim peki?". Bunu sorarken Minho önünden geçerken bana baktı ve ben bağırdım nedensizce "Aaa Minho! Bak anne bu söylediğim sanal arkadaşım. Ya çok mutlu oldum böyle karşılaşmamıza!". At yalanı Jisung at yalanı çocuğum. Minho yanımıza geldi. "Merhaba Jisung! Merhaba efendim. Siz güzel bayan arkadaşımın annesi olmalısınız. Ben Minho, Jisung'un sanal arkadaşıyım". Sevgilim çok akıllı hemen uydu konuya. Neden Minho beni bulmuş çok şaşırıyorum. "Merhaba canım. Evet annesiyim. Tanıştığımıza çok memnun oldum. Bu ne güzel tesadüf sizin için". Allah Allah, annem iyilik meleği oldu bir anda. "Bende tanıştığımıza memnun oldum efendim. Sizden bir şey rica edebilir miyim?". Düşünsenize "Akşam Jisung'u istemeye gelebilir miyim?" diyor ahahaha ne kadar güzel olurdu be. "Tabi canım buyur". Ay anne ne kadar iyisin bugün. "Biz Jisung'ta isterse ve sizin izninizle biraz vakit geçirebilir miyiz? Yanlış anlamayın her zaman böyle biri değilim. Arkadaşım yok ve bunun nasıl bir şey olduğunu bilmek ve Jisung'la vakit geçirmek istiyorum sadece". Minho'yu dilenci yapsam güzel para kazanırım, nasıl fikir ama? Dalga geçiyorum tabikide ben sevgilimi niye öyle bir şey yapayım. "Neden olmasın Jisung'ta istiyorsa. Bende kendimce alışveriş yaparım uzun zaman olmuştu gezmeyeli". Bana mı bıraktı herşeyi o? Vay anacım gerçekten iyi biriymiş. Eve gidince kölesi bile olabilirim. "Tabi, banada değişiklik olur en azından hem birbirimizi daha çok tanırız". Sanki hiç tanımıyormuşum gibi bakıyorum şuan. "Tamam o zaman gençler siz takılın, ben buralardayım Jisung bir ihtiyacın olursa ararsın". Benim iyilik meleğim yaaaaa. "Tamam anne, görüşürüz o zaman". Soğuk davranıyorum çok havalıyım(!). "İzin verdiğiniz için teşekkürler güzel bayan, görüşürüz efendim". Minho çok güzel dalga geçiyor annemde gerçek sanıyor hahahaha. "Görüşürüz gençler". Sonunda ayrıldık. O gördüğü ilk mağazaya gitti. Bizde dolaşmaya başladık. Neden bu kadar sakindik çok belli bence. Boynuna atlayamazdım. Olduğumuz yerde bir küçük dükkan vardı. İçinde küçük oyuncaklar vardı. İki tanesi çok dikkatimizi çekti.

(Minho's Pov)

"Jisung şurdaki oyuncaklar bize benziyor değil mi?". Evet gerçekten de bize benzeyen oyuncaklar vardı. "Evet Minho, alsak mı? Baktıkça birbirimizi hatırlarız, hep birbirimizin yanında oluruz". "Hemen alalım hayatım". Evet hemen çocuk gibi içeri girip aldık. Çok tatlılardı. Fotoğrafını çektim.

HAHA EVET BENİM GİBİ BİRİNDEN NE BEKLİYORDUNUZ?? "Minho napıyorsun hayatım? HAHAHAHA". Attığı kahkaha bile çok güzel. Yemin ederim ki bir gün o kahkaha ömrüm boyunca sadece benimle kalacak. O gün geldiğinde ikimizde ölmüş bilineceğiz. "Jisung sen hep gül olur mu sevgilim?". Jisung'un gülmesi için herşeyi yaparım. Gerekirse soytarı bile olurum onu için. "Olur sevgilim, senin için ömür boyu gülmeye hazırım". Evet bu çocuk benim. Siz üzülebilirsiniz böyle bir hayatınız yok çünkü. "Bir şeyler içelim mi hayatım?". Hayalimi yaşıyorum be. Sıradaki hayalim onunla mutlu olarak kaybolmak. "Tamam sevgilim aşağıda bir yer görmüştüm oraya gidelim". Aşağı iniyoruz. Of bu yürüyen merdivenler niye bu kadar hızlı. Saatler geçsin ben Jisung'la bakışarak ineyim olmaz mı? Jisung'un dediği yere geldik. Güzel bir yere benziyor. Kahvelerimizi söyleyip oturduk. "Eee Jisung'um. Nasıl gidiyor benimle zamanın?". Onun düşünceleri benim için önemli. "Çok iyi sevgilim. Hep benimle kal olmaz mı?". Bu çocuk benim. Benim olmasaydı bile benim olmalıydı. "Sana söz veriyorum Jisung. Bir gün gelecek, ikimiz kaybolacağız. Hiç kimse bizi görmeyecek. Ama biz yanyana kalacağız ömür boyu sevgilim". Çok büyük bir söz değildi bu. İmkanlıydı. Ben yapacağım diyorsam yaparım. "Sana inanıyorum sevgilim, sana herkesten çok güveniyorum süper kahramanım". Süper kahraman benim evet. Ben her zaman ikonik ve süper kahraman kalacağım. Kahvelerimiz geldi. Şimdi sessizce birbirimizi izliyoruz. Çok güzel bir yüzü vardı. Çok güzel gülüyordu. Çok güzel gözleri vardı. Saçları gerçek olamayacak kadar mükemmeldi. Kokusu anlatılamazdı. Kelimelerin yetmeyeceği kadar harikaydı. Derken annesi geldi. İçine etmeye geliyor kesin. "Jisung canım çok üzgünüm sizi bölüyorum. Bunu gerçekten istemiyorum inan bana ama babaannen vefat etmiş gitmemiz gerekiyor". Babaannen vefat edeceği zaman bu mu? "Hadi ama anne ikimizde sevmiyoruz onu". Annesi yinede gidecek eminim. Saygısızlık olur yani. "Biliyorum Jisung. Kaç kere dedikodusunu sana yaptım. Ama napayım, babanın annesi yani saygısızlık yapamam". Harbi sevmiyormuş ya. "Tamam anne. Üzgünüm Minho çok kısa sürdü. Belki müsait bir gün buluşuruz yine". Ben her gün müsaitim senin için be. "Tamam Jisung sorun yok. Başınız sağolsun. Babana da iletirsin istersen". Ayağı kalkıp sarıldım ona son kez. Kafam annesinin göremeyeceği şekilde sarıldığım için boynundan öptüm bir kez daha. Şaşırmış gibiydi. "Sizinlede tanıştığımıza çok memnun oldum tekrardan efendim. Bize izin verdiğiniz için teşekkür ederim. Başınız sağolsun yine. Müsait olduğunuz bir gün yine görüşmek isterim". Çok nazik oldum bir anda bune? Neyse herşey Jisung için. "Bende memnun oldum nazik beyefendi. Teşekkür ederiz. Jisung çok mutlu gözüküyor senin yanında. Nazik olduğun kadar çok ta iyi bir arkadaşsın. Ara ara hep buluşun siz". Ya ne kadar iyi biri(!). Ama burda gerçekten iyi ya. "Öyleyse görüşürüz efendim. Görüşürüz Jisung!". Kısa kesmekte istemiyorum ama başka çarem yok. "Görüşürüz Minho". Sesi üzgündü. Annesiyle beraber çıktılar. Bende kahvemi bitirip çıktım. Yapacak bir şeyim yoktu.

×Bu bölümlük bu kadar×