"Yeni başlangıçlar 🍃"
"Hanma uyan!" Kazutora'nın endişeli ses tonu kulaklarını doldururken aynı zamanda eliyle daha çabuk kendisine gelmesi için omzunu dürtüyordu. Korkarak kabusun kırıntılarından gözlerini uyuyakaldığı malzeme odasının tavanına açtı. Neler olduğunu anlamaya çalışarak önce kendisini sakinleştirmeye çalıştı ardından bakışlarını üzerinde bulunan korkulu gözlerin sahibine çevirdi.
"İyi misin?" Ani hareketler ve fazladan temas korkmasına neden olduğu için Kazutora elini omzundan hiç ayırmadan sakince okşamaya başladı. Bu gibi durumlarda ilk adım Hanma'yı rahatlatmak ve güvende olduğunu hissettirmek oluyordu. Ne yazık ki Baji ya da Chifuyu şuanda burada olmadığı için Kazutora tek başına olduğundan oldukça panik yapmıştı.
Daha öncesinde Baji'den nasıl bir durum içinde olduğuna dair anlatımlar duymuştu. Fakat kendi gözleriyle buna tanıklık etmek oldukça ağır gelmişti. Her ne kadar Hanma'ya göre bir kabus içinde gibi görünse de, gerçek tamamen uyku içinde kriz geçiriyor gibi görünüyordu.
"Ne oldu?" Bu defa korkulu taraf Kazutora'nın ağlamaya başlamasından dolayı endişeye kapılan Hanma olmuştu.
"Kabus görüyordun. Yine..." Kazutora burnunu çekerek elinin tersiyle gözyaşlarını sildi. Buna ikinci bir defa daha tanıklık etmek istemiyordu. Bu yüzden aralarında en soğuk kanlı olan Baji'nin Hanma ile kalmasının daha doğru olacağını düşünüyordu. Gerekirse ihtiyaçları olan malzeme alışverişini kendi başına yapmaya razıydı.
"Özür dilerim."
"Saçmalama lütfen. İsteyerek yaptığın bir şey değil sonuçta." Hanma bakışlarını kaçırarak derin bir nefes solurken gördüklerinin yalnızca bir kabustan ibaret olmadığının farkındaydı. Kazutora'nın bu kadar çok korkup ağlamasına sebep olan şey kendi gördüğü saçma bir kabusun olmadığını anlayabilirdi.
Hayatı boyunca Kazutora'yı korkutacak ya da üzecek olmasının korkusuyla duygularına karşı da hep geri adım atmak zorunda kalmıştı. Kazutora'ya istediği gibi bir mükemmel hayat sunamazdı. Fakat onun ısrarla üzerine gelmesi Hanma'yı daha çok ürküttüğünden sürekli kaçmak zorunda kalıyordu.
"Sen iyiysen sorun yok. İyisin değil mi?" Kazutora'nın yumuşayan bakışları Hanma'nın gerginliğini üzerinden uzaklaştırmayı başarmıştı. Nasıl yaklaşırsa öyle karşılık alacağını biliyordu. İçeriden kafenin küçük zil sesi gelirken Hanma hızla ayaklanıp odadan dışarıya çıktı. Biraz çalışıp kafasını dağıtmaya ihtiyacı vardı.
Fakat geçmişten bir tanıdık yüzü gördüğü anda yerinde dona kaldı. Kadının bakışları henüz kendisini bulamadığından alacağı siparişi veriyordu. Fakat çalışanın kendisiyle ilgilenmediğini fark edip başını kaldırdığı an karşısında ki küçük çocuğu gördü. İkisininde birbirini tanımama gibi bir durumları yoktu.
Geçmiş Hanma'nın peşini hiçbir zaman bırakmamışken, Tomoko çaresiz bakışların ardında ki çocuğu her hatırladığında vicdan azabı çekiyordu. Hanma'yı tanıması zor değildi çünkü bir kaç yıl önce ölen Shigeru'nun küçük bir kopyası olarak hayatını sürdürüyordu. Ve Hanma'nın da kendisinde en çok nefret ettiği şey babasına benziyor olmasıydı.
"Shuji?" Hanma onunla konuşmak istemediği için sırtını dönüp derin nefes alışverişine girdi. Boğuluyormuş gibi hissettikçe daha fazla nefes almaya çalışıyordu.
"Kazutora müşteriyle ilgilenebilir misin?" Kazutora yine ne olduğunu anlamaya çalışarak endişeli bakışlarını Hanma'nın üzerinde gezdirdi. Yeni bir kriz geçirmesinden korkarken Baji ve Chifuyu nihayet alışverişten dönebilmişlerdi. Baji'ye Hanma'yı işaret ettikten sonra Tomoko ile ilgilenmek için tezgah arkasına geçti.
"Size nasıl yardımcı olabilirim?" Tomoko'nun bakışları hala Hanma'nın üzerindeyken Kazutora'nın sesi kendisine gelmesini sağlamıştı.
"Kapalı bardakta bir kahve alayım lütfen."
Baji kolundan tuttuğu Hanma'yı arka odaya çekerken Chifuyu aldıklarını bırakmak için peşlerinden gitmişti. Kazutora kısa süre içinde hazırlayıp verdiği sipariş sonrası kadının gitmesini beklerken o üçlünün gittiği yöne bakıyordu.
"Bir sorun mu var hanımefendi?"
"Yok, teşekkür ederim."
"Afiyet olsun." Tomoko hızla kafeden çıkıp bulunduğu yeri bir an önce terk etmek için arabasını bıraktığı yöne koşar adım gitti. 16 yıl sonra tekrardan Shuji'yi göreceğini tahmin etmemekle birlikte şimdiye kadar ölmüş olabileceğini bile düşünüyordu. Öyle ki Rindou'ya düşündüğü şekilde söyleyip sürekli onunla ilgili sorular sormasını engellemeye çalışmıştı.
16 yıl boyunca kardeşini tek düşünen her zaman Rindou olmuş ve bu suçmuş gibi davranıldığından Shuji'yi unutturmak için her şeyi yapmışlardı. Zaten hayal meyal hatırladığı bir çocuğu şimdi karşısına çıksa tanıması çok zordu. Hele ki Wakasa bile onun varlığını unutmuşken...
Ben bunu tamamen unutmuşum 😣
ŞİMDİ OKUDUĞUN
腹違いの兄弟 | Haitani Brothers/Hanma Shuji
ФанфикShigeru'nun üç farklı kadından toplam dört çocuğu vardı. Wakasa lise yıllarında birliktelik yaşadığı Asami'den, Ran ve Rindou ikinci evliliğini yaptığı Tomoko'dandı. Shuji adını dahi bilmediği bir kadından olan son ve en küçük oğluydu.